Barış elinde poşetlerle gelince gözlerimi devirdim. "Aşkım o daha minicik abartmıyor musun?" "Bunlar Umut'um için Nisa." "Hii ne aldın? Bakayım..." Barış yanağıma uzun bir öpücük kondurduğunda gülümsedim. "Gel bakalım, yalnız bugün sen ayrı bir güzelsin sanki?" "Saçlarımı her seferkinden farklı taradım beğendin mi?" "Hayır onunla ilgili değil. Gözlerin daha bir güzel. Ne yaptın onlara?" "Ağlamadım." Barış bana bakarken derin bir nefes aldım ve gülümsedim. "Ne aldın bakacağım gel hadi."
Barış elimi sıkıca tuttuğunda benimle yatak odasına gelmişti. Yatağa bakarken yanaklarım kızarmıştı. Barış Umut'la birlikte gelince gülümsedim. "Mavilerim mi gelmiş benim?" "Salyalı bir minik var elimde ve bu gidişle her yerimi kaplayacak." Umut gülerken gözlerimi devirdim ve bir mendil alıp önce oğlumun ağzını ardından Barış'ın yakasını sildim. "Oğluşumun salyasına kurban ol sen bir kere..." Umut'u yüz üstü yatağa bıraktığımda Barış'la iki yanına oturmuştuk. "Olurum." "Yok tamam öyle de deme şimdi. Kaç kere ölümden döndün bu kez dayanamazsın."
Ellerime uzun bir öpücük kondurduğunda ona baktım. "Öyle düşünme sen de. Bir de yanak?" Yanağımı uzatıp gülümsedim. Bir öpücük kondurmuştu hızlıca. "Barış... Beni işe ne zaman döneceğim konusunda aradılar... Dönemem ki şimdi. Ama yeniden hamileyim demeye çekindim biraz." Barış yüzümü okşarken derin bir nefes aldım ve gülümsedim. "Nisa benim sana bir şey söylemem gerek." "Kötü bir şey mi var? Sesin titriyor..." "Kurban olurum o kirpiklere... Kötü bir şey yok. Damla İstanbul'a geliyormuş. Bu mezarlık işleri için..."
Barış'a bakıp derin bir nefes aldım. "Sen de özlemişsindir tabii özlem giderirsin artık." Umut'u kucağıma alıp yatağa yatarken Barış da sırtımı okşamıştı. "Aşkım bu benim için çok önemli bir konu. Yalvarırım yapma. Desteğine çok ihtiyacım var." Derin bir nefes aldım. Sesi epey titriyordu. "Özür dilerim, haklısın. Ama ben de korkuyorum. Ne yaparsan yap seni henüz görmemiş bir bebeğin ve seni çok seven bir oğlun olduğunu unutma. Olur mu?" "Eşim? Beni çok seviyor mu o da?" Ona dönüp bakarken dudaklarımı ısırdım. "Bu yaşta iki çocuk annesi olmasından belli değil mi?"
Barış dudaklarıma uzun bir öpücük kondurduğunda gülümsedim. "Biz bu gidişle üçüncüyü de hemen yaparız Barış." "Allah korusun. Bir daha öyle dikkatli olacağım ki gerekirse... Her neyse." Umut'u yatak başlığına yaslayıp oturturken kucağına ve yanlarına yastık koymuştu. "Şuna bakın... Resmen onu yememi istiyor." Barış Umut'un yanaklarını okşadığında gülümsedim. "Şimdi kardeşi oluyor ya süt içebilecek mi?" Barış bana bakarken derin bir nefes aldım. "Bilmem ki bir sonraki kontrolde soralım meleğim."
Karnımı okşayıp gülümsedim. Ardından Umut'un saçlarına uzun bir öpücük kondurdum. Barış'ın getirdiği eşyaları aldım. "Hii bak Umut, baba sana oyuncaklar almış." Umut'un önüne koyduğumda gülmüştü. Konuşmaya çalışır gibi bir şeyler gevelerken Barış'a bakıp gülümsedim. O ise biraz düşünceliydi. Ama Umut'a bakınca kocaman gülümsemişti. "Hepsini çok dikkat ederek aldım. Yutabileceği parçaları yok. Yani yine de dikkat etmek gerek tabii." "Mükemmel bir babacıksın."
"Bilmem. Öyle miyim oğlum? Babanı seviyor musun?" Umut Barış'a bakarken aniden yanağını sömürmeye başlamıştı. Dişleri kaşınmaya başladığı için ne bulsa dişlerini kaşıyordu. Bu kez kurbanı Barış'ın yanakları olmuştu. "Yakalandım bir canavara. Nisa kurtar beni." Barış'ın çocuk gibi çıkan sesiyle Umut ondan uzaklaşıp bir kahkaha atmıştı. "Umarım bu minik de erkek olur." Barış sözlerim üzerine bana bakarken derin bir nefes aldım. "Çok çabuk oldu. Hep masraf olacak kız olursa... Barış her şeyi baştan almaya başlayacağız."
"Orada dur küçük hanım. Sen, Umut, miniğimiz ve Lucky... Hepiniz için her zaman en güzelini, en yenisini alacağım ben. Sizi bırakıp gitmem ve yaşlanıp ölene kadar sizin için çalışırım. Mesela bu haftasonu da sana bir şeyler alalım. Uzun zamandır gidemedik." "Gerek yo..." Bana ters bir bakış atınca sustum. "Ama yaz geliyor ve giyeceğimiz herhangi bir şeye bile karışamazsın." Şaşırmış gibi bana baktı. "İki çocuk annesi olmuş bir kadına? Yok canım karışmam, hem sen rahatsız olacağım herhangi bir şey giymedin bugüne kadar. Nasıl istersen öyle..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALACAKARANLIĞIM
Fiksi PenggemarNisbar kurgusudur 🌼 Alacakaranlığım varla yok arası... Biz ne bütün olabilmiştik, ne de karşı koyabilmiştik birbirimize... Ben ise her geçen gün farketmeden onun olmuşum...