Medya bu bölümdeki Seonghwa'yı anlatıyor 🥺🥺🥺
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınn , iyi okumalarr♡
_
"Profesör, anlamıyorsunuz. Seonghwa en iyi oyuncularımızdan biri olabilir fakat Romeo olamaz. Kendisi de istemiyor zaten."
"Romeo için Seonghwa kadar uygun bir öğrenci yok." 30'lu yaşlarının ortasındaki kadın, gözlüklerinin camlarını temizlerken bir yandan da yan yana dizilmiş 3 öğrenciye bakıyordu. Yıl sonunda sergilenecek "Romeo ve Juliet" piyesi için "Romeo" olarak Seonghwa'yı uygun görmüştü. Yakışıklı bir yüze, iyi bir oyunculuğa sahipti; kibardı, ayrıca oyunculuk üzerine devam etmek isterse bu oyun ona çok yardımcı olurdu. Bir başkası nasıl olur da bu yeri doldurabilirdi ki?
"Seonghwa'nın bu rolü oynamaması için geçerli bir sebebiniz var mı peki?"
"İlk olarak Seonghwa hep partnersiz piyeslerde rol aldı. İkinci olaraksa cinsel yöneliminden dolayı heteroseksüel bir oyunda oynamak istemiyor ki bu onun en doğal hakkı."
"O zaman Juliet değil Julio arayın çünkü ben Seonghwa'yı Romeo rolünden almayacağım."
"Ama Profesör Im-"
"Bu kadarı yeterli Yeonjun. İyi çalışmalar hepinize." Profesör Im Nayeon kapıyı gösterip işine dönmüştü. San, Seonghwa ve Yeonjun ise umutsuzca birbirlerine bakıyorlardı. Odadan çıkıp kahve almak için kafeteryaya yürümeye başladılar.
"Bu kadın hepimizin sabrını sınıyor."
"Ben istemiştim kulübe katılmayı, yani yapmak zorundayım. Yine de benimle birlikte geldiğiniz için teşekkür ederim çocuklar. Şimdi gidip bir Julio bulmalıyız." Seonghwa düşünceli ifadesiyle en uygun kişiyi bulmaya çalışırken Yeonjun aklına birisi gelmiş gibi güldü.
"Hyunjin var işte, tam bir Drama Queen. Hem arkadaşsınız zaten, tanımadığın biriyle partner olmaktansa Hyunjin ile olursun."
"Bilemiyorum Jun, Hyunjin kabul eder ama bilirsin, o benim arkadaşım ve lanet olası senaryoda bir sürü öpüşme sahnesi var." Seonghwa sanki utanmış gibi iki eliyle yüzünü kaparken Yeonjun ve San omzunu patpatlamıştı.
"Seni de anlıyoruz Romeo, Julio'nu bulmada başarılar. Kimseyi bulamazsan da içimizden birini seçersin, çok da dert etme." San neşeli sesiyle Seonghwa'yı mutlu etmeye çalışırken Seonghwa kulübe girdiği andan nefret etmeye başlamıştı bile. Gözlerini devirip kafeteryadaki arkadaşlarını bulmak için etrafı taradı şöyle bi'. Bir şeyler içip, sohbet ettiklerini görünce Yeonjun ve San ile birlikte onların yanına gitti.
"Hoş geldiniz Yakışıklı Romeo ve yandaşları." Soojin ve Minnie bu durumla dalga geçip gülerken Seonghwa şu an gülüp geçecek durumda değildi, gözleri tek bir kişiye kilitlenmişti; Hongjoong'la flört edercesine konuşan Sunwoo'ya. Hongjoong'un uykulu gözlerle Sunwoo'ya baktığını görünce yanlarına gidip konuya girdi hemen. Genç adam gerçekten ayakta uyuyordu.
"Selam Sunwoo! Nasılsın, nasıl gidiyor?" Seonghwa'nın gelmesiyle yüzü düşen Sunwoo hemen sahte bir gülümseme yerleştirdi yüzüne.
"İyi gidiyor Seonghwa, senden n'aber?"
"Her zaman ne kadar iyiyse şimdi de öyle, sorduğun için teşekkürler. Joong, sen dün gece uyumadın neredeyse, gel bizimkilerin yanına gidelim de uyu biraz. Sana da kabalık oldu biraz ama kusura bakma Sunwoo." Seonghwa üzülürmüş gibi yapıp Hongjoong'u kolunun altına alıp arkadaşlarının oturduğu yöne yöneldi. Sunwoo arkalarından kötü kötü bakarken Seonghwa gülümseyen bir suratla Hongjoong'un mavi saçlarını karıştırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
truth or shot • seongjoong
FanfictionAnlamsız bir gecenin getirdiği aptalca bir oyun ve sabah kendini bambaşka bir odada bulan bir genç... Kim Hongjoong, üniversitedeki arkadaş grubu ile birlikte vizelerin bitişini kutlamak için 3 günlüğüne bir dağ evine gider. Gittikleri akşam oynadık...