Bölümün başından yazıyorum ama Hawks hayranı olan, onun hakkında herşeyi bilen biri varsa bana ulaşabilir mi ? Çok ihtiyacım var. İyi okumalar <3
________________Hawks sakin ve yavaşca bana yaklaşmaya başladı, bozuntuya vermedim.
H: Isabella, değil mi?
I: Evet ama-
H: Şehri kurtardığın zaman adını duymuştum.
I: Sizde Hawks olmalısınız, değil mi?
H: Evet.
I: Sizin gibi bir kahraman ile tanıştığıma memnun oldum.
H: Bende.
I: Pekala, sadece bunun için mi yolumu kestiniz?
H: Hayır, geleceğin kahramanını tanımak istedim.
I: A-a, teşekür ederim.
H: Artık gitmeliyim, görüşmek üzere.El salladım ve uçarak uzaklaştı, gergindim ama herşey yolundaydı.
Eve geldim ve anında duşa girdim, üzerimi giyindim ve babam tekrar sorgulamak için kapımda dikildi.
B: Dün gece hangi arkadaşında kaldın Isabella? Erkek arkadaşında mı?
Babama şaşkın bir suratla bakıyordum, bu adama kuşlar mı söylüyor anlamıyorum.
I: Evet.
B: Bana neden yalan söyledin?
I: Çünkü anneme söyleyecektin.
B: Annene söyleseydim şimdiye kadar anlatırdım Isabella!
I: Sadece söylemek istemedim işte, ne var bunda ?!?
B: Bana sesini yükseltme ! Eskiden bana yalan söylemezdin, sana ne oldu?
I: Agh, baba büyüdüm işte.
B: Bana sevgilinin kim olduğunu bile anlatmıyorsun.
I: Baba... Sevgilimi kimseye anlatmıyorum, Todoroki bile bilmiyor.
B: Neden?
I: Anlatamam!
B: Isabella kim ile çıkıyorsun? Nasıl anlatamayacaksın?
I: Baba...Beni yalnız bırak, lütfen. Kimsenin kalbini kırmak istemiyorum.
Babam sinirle çıktı, üstüme çok geldiğini hissediyordum. Moralimi bozdu, diğer herkes gibi. Beni sürekli sorgulayan zaten bir sürü insan var, Bakugo, Todoroki, belki de Hawks. Kimseyle konuşmak istemedim çünkü ne olsa hep sorgulanıyordum. Daha fazla dayanamayıp, yatağa yattım. Yarın pazartesiydi.
Uyandığımda akşamdı, karnımın guruldadığı hissediyordum. Telefonum yastığın altında titriyordu, arayan Todoroki'ydi.
I: Evet
T: Uyuyor muydun ? Üzgünüm. Bu hafta salı, çarşamba, perşembe, cuma günü staj olacağını söyleyecektim.
I: Tamam, teşekkürler.
T: Önemli değil.-Pazartesi
Herkes uyurken üzerimi giyinip sahile gittim, deniz havasını içime çektim. Kafamı dağıtmak için iyi bir yöntemdi. Marketten kahvaltı için birşeyler aldım. Hep bana kahvaltı hazırlayan o mu olacaktı?
Anahtarımla eve girdim. Sessizce poşetleri mutfağa bıraktım ve yatak odasının kapısını sessiz bir şekilde araladım. Hala uyuyordu, üzerinde sadece pantolonu vardı, sanırım sadece benimleyken pijama giyiyordu. Yeni doğmaya başlayan güneş perdelerin arasından siyah saçlarına vurmuş, bir yandan gözlerine geliyordu. Hafifçe gözlerini kıstı ve güneşe arkasını döndü, yastığa kollarını sardı. Yüzünde gecenin burukluğu vardı, çok güzeldi. Kafamı salondaki yere yakın sehpaya çevirdim, bir bardak, boş içki şişeleri ve sigara çöpü dolu olan bir küllük vardı, dünden kalmaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dabi X Okuyucu
ChickLit𝘋: 𝘉𝘦𝘯𝘪 𝘴𝘢𝘢𝘵 4:47'𝘥𝘦𝘬𝘪 𝘨𝘪𝘣𝘪 𝘴𝘦𝘷𝘪𝘺𝘰𝘳 𝘮𝘶𝘴𝘶𝘯 𝘩𝘢𝘭𝘢? 𝘐: 𝘕𝘦? 𝘋: 𝘚𝘢𝘥𝘦𝘤𝘦 𝘤𝘦𝘷𝘢𝘱 𝘷𝘦𝘳 𝘣𝘦𝘣𝘦𝘨̆𝘪𝘮... İlk kitabım, beğeneceğinizi umuyorum. <3