8- Güç ve Öfke

27 11 0
                                    


Sevgili dostlarım iki hafta kadar buluşamadık bunun sebebi vize haftam ve karantinamdı ama şu an birlikteyiz. Havalar ısınmaya başladı gezmeyi ve kitap okumayı ihmal etmeyin. En eğlenceli dostlarımız her zaman kitaplardır...

- Dilara Gülçiçeği

İnsanların kalbini kirleten en büyük günah nefrettir. Nefret insanda öfkeye yol açar. Öfke zaten her şeyi yakan bir zehirdir. Ondan iyilik gelmez, gelemez! Bu yüzden içinizdeki hisleri dizginleyemezseniz sizi de yakar çevrenizdekileri de yakar. Efser ve Açelya'yı yakan da nefret ve buna bağlı öfkeydi.

Genç kız bir saatten fazladır tuvaletteydi ve gelen giden kimse yoktu. Korku ve stresten tam iki kere kusmuştu ve başı feci şekilde ağrıyordu, artık zor nefes alıyordu sanırım bu dar alandaki kısıtlı oksijen bitmek üzereydi. Kız artık bağırıp yardım dilenmiyordu. Midesindeki rahatsızlık onu sandığından daha çabuk güçsüz bırakmıştı. Yarım yamalak nefes alıyor, gözleri ise kapanmaya başlamıştı. O bu kadar çaresiz ve sefilken tuvalet kapısının tokmağı hareket etti.

"Tuvaleti kim kilitledi ya?" Diye sordu bir kız. Bu ses Efser'e çok tanıdık geliyordu ama zihni o kadar bulanıktı ki kim olduğunu çözemiyordu.

Kapının önündeki kız tokmağı biraz daha zorlarken Efser bitmek tükenmek üzere olan o son gücüyle, "yardım et." Diye inledi.

Sesi duyan kız tokmağı zorlamayı bıraktı. "Biri mi var içerde?"

Efser anlamsız bir ses çıkardı.

"Tamam şimdi hocaya haber veriyorum. Hademeyi bulacağız!" Diyerek kız koştu ve sahneye girdi. Diğer arkadaşlarını ve dekorları zor zar geçerek Umur Hoca'ya ulaştı.

"Hocam biri tuvalette kilitli kalmış!" Dedi.

Umur Hoca telaşla ayağa kalktı ve sahneden koşar adım çıktı. Öğrenciler hocalarının bu telaşlı halini görünce onu takip ederek sahneden çıkıp engelliler tuvaletinin olduğu kata indiler.

Umur Hoca kapı tokmağı ile bir süre oynadıktan sonra kapının sıkışmadığına emin oldu. "Arkadaşlar hademeyi çağırsın biri anahtar neredeymiş?

Kıvanç telefonunu çıkartıp adamı aramaya koyuldu. "Remzi Abi bu engelliler tuvaletinin anahtarı nerede?"

Karşı hattan gelen yaşlı ses, "kapının üzerine bıraktım." Dedi.

"Abim ortada anahtar yok! İçeride de biri kalmış." Dedi Kıvanç telaşla.

Hademe, "Tamam şimdi geliyorum yedek anahtarla açarım."

Kıvanç telefonu kapattı ve hocasına döndü. "Hocam geliyor şimdi." Dedi.

Umur Hoca aşırı korkmuş ve öfkelenmişti. "Kim vardı içeride?" Diye sordu.

Herkes birbirine bakıyordu. Kimse birinin eksiklik olduğunun bilincinde değildi.

Umur Hoca, "Canım iyi misin?" Diye tuvalet kapısına yüzünü yaklaştırdı.

Efser zorla, "hayır." Dedi.

Umur sesten öğrencisini tanımaya çalışıyordu fakat ses çok boğuk ve yankılı geliyordu.

Damla, " Remzi Abi geliyor." Diyerek ağır ve aksayarak yürüyen hademeyi parmağı ile işaret etti.

Kıvanç koridorun başında yürüyen hademeye doğru koştu ve anahtarı aldı ve aynı hızla geri döndü. Umur Hoca anahtarı alıp kapıyı açtığında Efser klozetin üstünde beti benzi atmış bir şekilde oturuyordu.

Evre arkadaşının bu halini görünce içeriye girmek istedi fakat Umur Hoca ondan önce davrandı.

"Çocuklar kapının önünden çekilin içeriye hava girsin." Dedi.

MEDUSA'NIN GÜNAHIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin