Sil Gözünün Yalnızlıklarını

58.Bölüm

"Ağlıyor musun sen?" Kollarımın arasındaki Nisa'yı daha sıkı sardığımda beni başıyla onaylamıştı. "Neden birtanem?" Bana baktığında derin bir nefes aldım. Gözyaşlarını silip yerine öpücükler bıraktım. "Çünkü mutluyum." "Mutlu olduğun için mi ağlıyorsun?" "Evet... Başka neden olabilir ki senin yanında?" "Bilmem..." Ona uzun uzun baktığımda gülümsemişti. Yüzümü sarıp dudaklarıma derin bir öpücük kondurduğunda gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.

"Seninle sevişirken ağlamak geliyor içimden... Elimi tutunca, beni öpünce, bana iltifatlar edince... Aşkım seni seviyorum. Mutluyum. Tüm gözyaşlarımı mutluyken tüketmek istiyorum." "Seni seviyorum Nisa. Ama yapma..." Beni başıyla onaylarken derin bir nefes almış ve gülümsemişti. Elleri ensemdeki saçları okşarken derin bir nefes aldım. "Biraz çıldırtayım mı seni?" Başımı hızla iki yana salladığımda güzel bir kahkaha atmıştı. Bedenimi yatak başlığına yaslayıp kucağıma oturduğunda derin bir nefes aldım.

"Yaa... Hayır dedim serseri." "Serserin eğlenmek istiyor." "Yapma ya sana kıyamıyorum zaten." Bedenini yavaşça hareket ettirdiğinde gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım ve hafifçe inledim. "Oo ama hemen pes ettin..." "Sen sanki etmezdin?" Omuz silkip güldüm. "Kolay kolay erimem..." Göğsünden onu yatağa itip üzerine eğilirken güldüm. "Tek bir hamle yapacağım ve..." "Ve?" "Tişörtümü çıkarıp atacaksın tıpkı kendi tişörtüne yapacağın gibi..." "İlaç falan mı veri..."

Tişörtünün yakasını biraz aşağı çekip göğüslerinin arasına dilimle dokunduğumda sesli bir şekilde inlemişti. "Barış..." "Nisa..." Üzerindeki tişörtü çıkarıp bana bakarken derin bir nefes aldım ve gülümsedim. "Haklısın aşkım." Tişörtümü çıkarttığında güldüm... "Kurban olurum sana." Nisa'nın tenine öpücükler bırakırken kıkırdamıştı. "Yaa... Ama hile bu. Bu kadar mükemmel birisinin karşıma çıkacağını bana kimse söylememişti." "Nisa... Sen bir de tenine öpücükler bıraktığım şu güzelliğe baksan..."

Telefonum çalarken Nisa yatakta aradığı telefonumu bulmuştu. "Baban arıyor." Başımı göğüslerinden ayırıp ona baktım sorgular gibi... "Gerçekten baban arıyor sevgilim. Aç hadi ben merak ederim." Başımı göğsüne yaslarken telefonu açıp hoparlöre almıştım. "Barış?" "Neden aradın?" Parmaklarım Nisa'nın köprücük kemiği boyunca gezinirken derin bir nefes aldım. "Aramız düzelsin istiyorum ve bence birlikte bir akşam yemeği yemeliyiz." "Aramız düzelsin istiyorsun? Sen?"

"Seni seviyorum oğlum. Sen benim ilk çocuğum ve tek oğlumsun. Bir de bana aşık tek kadının oğ..." "Annem hakkında boş boş konuşma." Nisa saçlarımı okşarken derin bir nefes aldım ve ona bakıp gülümsedim. "Hem tarihi de konuşur kutlarız." "Ne tarihini?" "Seni şirketlerin başına geçiriyoruz." "Bir dakika bir dakika dur orada. Ben senin için köle gibi çalışıp sana para kazanmam demiştim." "Ama gel gör ki sana bu konuda ihtiyacım var." Nisa'nın tenine bir öpücük kondurdum.

"Üstelik bu kez teklifim daha iyi. Şirketlerden birinin kârı tamamen sana ait diğeri ise paylaşılır." "Senin tek bir şirketin var." "Ve yemeğe geldiğinde seni tanıştırmak istediğim bir kız va..." Telefonu kapatıp sesini kısarken Nisa'ya baktım. "Benim tanıdığım bu kız her şeye bedel." "İyi teklif... Ben geri dönmesem kabul eder miydin?" "Sen geri dönmesen... O zaman da kabul etmezdim. Çünkü babamdan nefret ediyorum. Cemal'le evlenme ihtimalim daha yüksek."

Nisa kahkaha atarken gülümsedim. "Cemal'e bir yüzük almalı mıyız Barış bey?" "O bana alsın Allah Allah... Bu arada bugün çok güzel olduğunu söylemiş miydim?" "En az yüzlerce kez..." "Oo az söylemişim. Bugün çok güzelsin, bugün çok güzelsin. Bugün çok fazla güzelsin. Tam şuraya bir nazar boncuğu mu yaptırsak?" Teninde parmaklarım gezinirken gülmüştü. "Ama orayı kimse görmez ki..." "Görmez mi? Ben görürüm işte." Bana bakarken kocaman gülümsemişti. "Seni başka birine kaptırmaya niyetim yok. Evlen benimle Barış."