Multimedia: Sooyoung
Arayı biraz açtık, bunun için lütfen beni mazur görün. Ruhsal olarak ufak bir çöküntüde hissettim ve bu kitap için de farklı bölüm planlarım olduğu için, yazarken ne yazdığımın farkında olabilmek amacıyla bir süre kendime ve çöküntüme zaman ayırmak istedim.
Umarım siz de iyisinizdir, günleriniz çok güzel geçiyordur. Kendinize ve ruhunuza çok iyi bakın güzellikler. Keyifli okumalar, bir sonraki bölümde görüşmek üzere!
—
lovers and accustomends to pain.
(aşıklar ve acıya alışkınlar.)
Sana kalbimden birkaç satır, onlarca kelime ve içinden yüzlerce harf armağan etmek istiyorum sevgilim. Kulakların duymayacak, gözlerin de görmeyecek bu kimsesiz armağanı. Olur da belki kalbinde sızısını hissedersin, çünkü hüzünlerimden ve acılarımdan özenle seçtiğim tümcelerimin hepsi, adı geçen köhne yüreğimden.Sevgi insanı gerçekten iyileştirirmiş. Bir kitap yaprağında okumuş olsam gerçekliğine ihtimal vermeyeceğim aşkın, bir tek bana özelmiş. Dağılmış, biraz da canları etrafa saçılmış iki ruh, merhemi birbirlerinin parmakları arasında bulmuş fuzuli, sarhoş gecelerinin sabahında. Kainatın unutulmuş sokaklarından birinde küçük bir kız kırılmış kalbini, onu annesine benzeten bir oğlanın avuçlarına usulca teslim etmiş. Öyle ki ne korku, ne de parçalanmış güveni onu bundan alıkoyabilmiş.
Gözlerinde Cennet sularını kana kana içerek susuzluğumu sonsuza kadar gideriyordum sanki. Elleri saçlarımdan akıp gidiyor, varlığımı uyuşturup bana şuracıkta mayışacakmışım gibi hissettiriyordu. O da bunun farkındaydı olmalıydı ki harelerindeki leke değmemiş suçunun farkında olan ifade, onu ele veriyordu. Lâkin ne o bundan gocunuyordu, ne de ben bu huzurdan şikayetçiydim.
Öğle paydosu biteli bayağı oluyordu ancak o derse girmemi istememişti. Nedenini her ne kadar bilmesem de sorgulamamış, olan biteni orada bırakarak okulun arkasındaki küçük parka gelmiştik. Bahisim park olduğunda aklıma onun salıncak üzerinde saçlarım salıkken, kendimi rüzgara adadığımda beni gökyüzüyle tanıştırışı geliyordu. Babamın beni hiç sallamadığı salıncaklar, annemin kayarken sonunda beni tutmayı beklemediği kaydıraklar...
Fakat burası çocuk parkı değildi, sadece birkaç spor aleti, bolca ağaç ve çiçek vardı. Güneş alan bir bankın üzerinde oturmuş, yorulmamışlığımızı boş verip öylece soluklanıyorduk. Az öncesine kadar kafam göğsünde gömülü, gözlerim kapalı sıcak havanın tadını çıkarıyorken bir anda yüreğimden dolup taşan sıcacık duygularla kahveliklerinde kaybolmayı dileyerek oradan ayrılmıştım. O ise bunu garipsemeden bana ayak uydurmuş, birbirimizde kaybolmamıza izin vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tears killed her | vrosé
FanfictionOkyanuslar seni sayıklar. Çünkü okyanuslar kaybeden ve kaybettiğini sananların gözyaşlarını da içine saklar. Öyle bir karmaşa götürüyor ki orayı, zihin kadar karanlık dibinde ölüm var. Ve ben tüm o yaygara arasında; sen ölmek istediğinde kırık düşün...