Sabah alarmımın mükemmel sesiyle (!) uyanarak güne başladım. Elimi yüzümü yıkayarak mutfağa yöneldim. Annem ve babam çalıştığı için erkenden çıkmışlardı. Bu yüzden şuan da evde tektim. Hep olduğum gibi...
Kahvaltımı yapıp ortalığı toparladıktan sonra odama dönüp okula gitmek için hazırlandım. Üniformamı da giydikten sonra saçımı maşaladım ve açık bıraktım. Makyaj yapmadım çünkü sevmiyorum. -çok zahmet verici aw-
(Okul üniforması~)
Aşağıya inip okul servisini beklemeye başladım. Çok geçmeden gelmişti. Ahmet abiye -servis şoförü- selam verdim ve her zaman ki yerime Ahmet abinin arkasına cam kenarına oturdum ve kulaklığımı taktım. En sevdiğim sanatçıların şarkılarını dinlemeye başladım. Dinlediğim şarkı BTS-Not Today. Bu adamlara gerçekten bayılıyorum. Çünkü bana kendimi sevmeyi ve yaşamaktan vazgeçmemeyi öğrettiler...
Okula yetiştiğimiz de servisten inmeden önce Ahmet abiye çıkışta beni beklememesini kütüphaneye gitmem gerektiğini söyledim ve indim. Okul bahçesine girdiğim de herkes istiklal marşını okumak için sıraya girmişti. Bende kendi sınıfımın sırasına girdim. İstiklal marşını okuyup sınıflarımıza çıktık. İlk ders kimyaydı. Telefonumu sessize alıp çantama koydum ve hocanın gelmesini bekledim. Herkes arkadaşı ile konuşurken ben orta da en önde tek başıma hocayı bekliyordum.
Çok geçmeden Sibel hoca içeri girdi. Ama tek değildi yanında iki çocuk vardı. Sınıftakilerin ağzı açık kalırken ben hiç tepki vermeden sadece hocaya bakıyordum.
Sibel hoca:
"Merhaba arkadaşlar dün size bahsettiğim yeni sınıf arkadaşlarınız. Beyler tanıtın kendinizi"
Esmer ve mavi gözlü olan çocuk: "Merhaba ben Berke"
Berke'ye göre daha iri duran çocuk: "Ben Ege"
İçimden ne kadar da soğuk diye geçirmeden edemedim. Sınıftaki herkes kendini karışık bir şekilde tanıttı. Tanıtmayan tek ben kalmıştım. Doğrusu tanıtmaya da niyetim yoktu.Ege bana bakarak "Sen?" diye sorunca kafamı masamdan kaldırıp ona baktım ve geri eğdim. Ece sürtüğü "Onu tanımanıza gerek yok gereksiz biridir kendi" dediğinde sinirle ona döndüm ve ölümcül bakışlarımı yolladım. Tam ağzımı açıp konuşacağım sırada Sibel hoca ona susmasını söyledi. Bende geri önüme döndüm. Ama bu burada bitmedi ona haddini bildirecektim!
Sibel hoca bana hitaben "Tatlım tanıt kendini hadi" diyince mecburen tanıttım. "Fulya" diyerek geçiştirdim. Sibel hoca bu sefer Ege ve Berke'ye dönerek "Kendinize bir yer bularak oturun. Daha sonra değiştirmek isterseniz hallederiz. Ama şimdi derse başlamalıyım"
Sınıfta ki boş yerler benim yanım hemen arkamda ki sıra ve Ece'nin yanıydı. Berke yanıma oturacağı sırada Ece'nin yandaşlarından olan Eda "Onun yanında oturmak istemezsin" dediğinde benden önce Berke söze girerek "Yoo gayet de isterim" demiş ve oturmuştu. Bu hareketi Eceleri sinir ederken ben umursamamış ve çantamı masanın kenarında bulununan askılığa asmıştım.HERKESE MERHABA ARKADAŞLAR!! BU BENİM İLK KİTABIM HATALAR OLABİLİR BU YÜZDEN KUSURA BAKMAYIN. UMARIM BEĞENİRSİNİZ... İKİNCİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE 👁️👄👁️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FOREVER TOGETHER (SONSUZA DEK BİRLİKTE)
TienerfictieÇoğu şey umduğunuz gibi ilerlemeyebilir. Ama sorun etmeyin. İlerlediği yolu istediğiniz şekle sokabilirsiniz. Unutmayın ipler sizin elinizde! Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Fulya'da öyle içine kapanık sert ve umursamaz gibi görünse de aslında t...