Eve girdim ve kapıyı ardımdan kapattım. Teyzem mutfakta bir şeyler hazırlıyordu. "Ben geldim teyze. Ama birazdan çıkıcam." Diye seslendim ve merdivenlerden tırmanmaya başladım. "Nereye gideceksin Selest ? Konuşmamız gereken şeyler var . Bu gün ruh hayvanı bulunacaktı , sen bulabildin mi ? Ve neden ikizlerle beraber değilsin ?" Diye yüksek sesle konuştu .
"Akşam gelince konuşuruz teyze , Claus'lara gidiyorum. Benimle bir şey konuşacakmış. Markus amcaya söyle ikizler okulda daha ." Sahi Markus amca nerdeydi ?. Odama tam girecekken arkamdan gelen ses beni korkuttu. "Ben zaten seni duyuyorum canım." Dedi Markus amca. Odamın karşısındaki banyodan çıkıyordu.
"Markus amca . Ödüm koptu." Dedim kalbime koyduğum elimi yavaşça indirerek. Markus amca gülerek cevap verdi ve benim odamın iki yanındaki odaya girdi. Teyzem belliki orayı ona vermişti. Aceba ikizler hangi odada kalıyorlardı. Teledon'un da ikizleri oluyorlardı . Ne kadar Teledon onların kopyası olan bir yaratık olsada , hala ikizlere bakmak beni bir nebzede olsa üzüyordu . Daha bir gün olmuştu hemen alışamazdım.
Boş boş koridora bakmayı kesip , üzerimi değiştirebilmek için odama girdim. Hala dalgın olduğumdan, yatağıma oturmuş Aysendar'ı en başta tanıyamadım . Bu ufak bir çığlık atmama sebep oldu.
"Bende sizi bekliyordum prenses." Dedi Aysendar. Neden beni bekliyordu ? Ve Tanrı aşkına bu gün ulusal Selest'i korkutma günü falan mıydı? Bir aslan tarafından kovalanıp , bir ejderhayla karşılaşmak yetmiyor muydu ? "Neden bekliyordun Aysendar ? Kötü bir şey yok ya ?" Dedim Aysendar'a sorarcasına bakan gözlerimle.
Aysendar ağzını açana kadar dolabıma yönelmiştim. "Sadece , dün olanlarla ilgili hiç konuşmadığımızı fark ettim . Armona'yla karşılasman nasıldı?" Sorusuna şaşırmıştım. Ne alakaydı şimdi bu? "Yani iyiydi . Onu yendim. " dedim . Dolabımdan üstüme giyecek doğru dürüst bir şey ararken. Sonunda bir elbise bulabildiğimde onu çekerek çıkardım. Rengi beyazdı ve üzerinde kırmızı çiçekler vardı.
Kırmızı gözlerimi ortaya çıkarır diye düşünmeden edemedim. "Başka bir şey olmadı mı?" Diye sordu Aysendar. "Ne olması gerekiyordu?" Diye karşılık verdim . Omzumun üstünden ona bakıyordum." Hiç. " dedi kısaca. Ama bir şey olduğuna emin olmuştum. Olanları düşündüm ama bir şey bulamadım.
Hala bileğimde olan Aysendar'ın verdiği bileklik , birden canımı yakmaya başladı. Bileğimdeki izi fark ettim . Bilekliğin arka tarafi etimi kesmişti . Ama muhtemelen yeni değildi çünkü kabuk bağlamıştı.
Bileklik bileğimi sıkmaya başladığında onu çıkarmaya yeltendim. Aysendar hala beni izliyordu. "Bu da neyin nesi ?" Dedim . Bileklik cidden sıkmaya başlamıştı ve çıkaramıyordum. "Ov olamaz. " dedi Aysendar ve odamdan hızla çıkıp aşağıya koştu. Neler oluyordu buna ?
Hemen ardından merdivende ayak sesleri duymaya başladım . Teyzem hızla odama girmişti. "Selest sana biri gelirse halan olduğumu söylemeni istemiştim hatırlıyor musun ? " dedi teyzem, gerilmişti . Gerginliği benide geriyordu. "Evet." Diye yanıtladım onu kısaca. "Onu unut. Annen olduğumu söylemen gerekli tatlım. " dedi , ben daha neden bile diyemeden hızla geldiği gibide odamdan çıktı.
Bileklik bileğimi sıkmaya devam ediyordu. Arkasındaki yara yeniden acılmaya başlamıştı. Üzerimdeki çamur yetmezmiş gibi birde bileğim kanıyordu. Kafamdaki bir dolu şeyi kenara atıp, banyoya gittim. Bilekliği ne kadar zorlasamda çıkarmayı başaramayınca pes ettim ve bileğimi suya tutup kan lekesini güzelce yıkadım.
Suyu kapatmaya yeltendiğimde üzerimdeki tshortün koltuk altındaki ıslaklık lekesi dikkatimi çekti . Duşa girsem iyi olacaktı. Odama geri dönüp giyeceğim elbiseyi ve bir kaç da temiz çamaşırı aldım, ve yeniden banyoya geçtim. Kapıyı ardımdan kilitleyip, hızlıca bir duş almak için üzerimi çıkardım. Bu sırada bilekliğin sıkılığı gittikçe artıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anka - Ateş
Science FictionTamamen yok olmuş bir krallığı küllerinden doğurmak için verilen uğraş . Ortadan kaldırılmış bir kraliçe . Annesinin yaşadığını on yedisinde öğrenmiş bir kız. Yeni bir dünyaya yolculuk. Varlıkla yokluğun arasında kalmış bir savaşta sihirle alınan...