9

20 3 0
                                    

Teklifime hâlâ gülmeleriyle birlikte bende hafifçe dudağımı büzdüm. Ege Abi bunu fark etmesiyle birlikte ayağa fırladı.

"Ederim fıstık. Dans edelim."

Gülümseyerek ona baktığımda o da beni dans edeceğimiz boşluğa çekiyordu.

"Bak şimdi." dedim Bulut'a bakarak.

Ellerimi Ege Abi'nin omuzlarına koydum. Ege Abi'de ellerini sırtımla belim arası bir yere yerleştirdi.

"Yavşayacağım kızın belini böyle tutmam ben."

Bulut'un sesiyle çıldıracak gibi hissettiğimde neredeyse üstüne atlayacaktım.

"Parçalarım seni şurada Bulut!"

"Bismillahirrahmanirrahim!" 

Bulut büyük adımlarla benden kaçarken Ege Abi beni hızla tuttu. Diğerleri ise yine gülüyordu.

"Gel boşver onu. Göster hadi."

Tekrar aynı pozisyonu aldığımızda, nasıl dans edeceğimizi kısaca gösterdim. Ege Abi de bana ayak uydurmuştu.

"Buradan sonrasında ne yapıyoruz?"

Sesin geldiği yerde yine Bulut vardı. Aklıma gelen fikirle şirince sırıttım. Ama kızlar bu sırıtışın ne kadar tehlikeli olduğunu biliyordu.

"Buradan sonrası eş değişikliği bebeğim."

Kimsenin bir şey demesine izin vermeden hızla Sude'ye uzandım. O anın şokuyla bana karşı koyamazken bende onu Ege Abi'nin kolları arasına bırakmıştım. Muhtemelen ağzıma sıçacaktı. Olsundu.

Yasemin ve ben gülerken Sude ne yapacağını bilmez şekilde ellerini Ege Abi'nin omuzlarına koymuştu. Bu manzara o kadar güzeldi ki. Mert yanımıza yaklaştığında onun eşi zaten belliydi. Yasemin'e doğru hafifçe eğildi.

"Bu dansı bana lütfeder misiniz hanımefendi?"

Yasemin gülümseyerek bana ufak bir bakış attığında bende ona gülümsedim. Yanımdan kalkıp gittiklerinde Ege Abi'nin sesini duydum.

"Mert gözüm üstünde koçum."

Bu kıskanç halleri herkesi güldürürken ben aklıma gelen şeyle durgunlaşmıştım. Ne zaman yanımda biri olsa abimde böyle davranırdı. Onu özlüyordum. Ama özlemiyordum da.

"Karışma kıza." Sude'nin eğlenen sesini duyduğumda Ege Abi'ye söylediği açıkça belliydi.

Bulut yanıma yaklaştığında o da bana eğildi.

"Biraz daha öğretmen olmak ister misin?"

Hava alma ihtiyacı duyuyordum. Panik atağım umarım yaklaşan bir yerlerde değildi. Hızla ayağa kalktığımda Bulut'un yüzünde şaşırmış bir ifade vardı.

"Hava alacağım." dedim elimi stresle boynuma koyduğumda.

Kızların bakışlarını üzerimde hissettiğimde onlara yavaşça bakıp sadece gülümsedim. Ardından dışarı çıkmak için kapıya yöneldim ve olabilecek en hızlı şekilde çıktım.

***

Yaklaşık on beş dakikadır dışarıda hava alıyordum. İyi geliyordu. Evde olduğum zamanlar bunu yapamazdım. Odamda pencereme çıkmama bile izin verilmezdi. Garip bir eve, garip bir aileye sahiptim çoğunlukla.

Mesela şu an gelse bir dakika düşünmeden boynuna atlayacağım bir abim vardı. Ama boynuna atladığımda içimdeki nefretin veya kırgınlığın geçmeyeceğini o da biliyordu. Çünkü onunla aramızdaki şey, sarılınca geçecek türden değildi.

Parçalı BulutluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin