Lisans Sınavı

321 48 34
                                    

Dabi'nin gerçek kimliğini öğrenmemin üstünden 1 hafta geçmişti. İçimdeki bu büyük yük yüzünden Shoto ile çok az konuşuyordum. Onun yüzüne her baktığımda öldü bildiği abisinin yaşıyor olduğunu onun değil benim bilmem canımı çok acıtıyordu. Henüz bununla ilgili ne yapacağımı öğrenememiştim. Galiba her zaman ki gibi doğaçlama takılacaktım

Lisans sınavı ise yarın olacaktı. Hepimiz bu aylarımızı çalışarak geçirmiştik ve hepimiz belli etmesek de stresliydik. Bir rahatlamak adına bugün akşam yemeğini beraber hazırlamıştık. Hepimizin emeği olan yemekler binbir çeşitti. Hatta yemek sonrası için Sato muhteşem tatlılarından yapmış ve Momo da yurt dışından gelen pahalı çaylarını getirmişti. 

Bunca emeğin yanında Aizawa Sensei ile konuşmuş onunda bize katılmasını istemiştik. Çünkü bunca ay her şekilde bize yardımcı olmuştu. Ve ben onun bizi -her ne kadar belli etmese de- sevdiğini biliyordum.

Hep beraber o kadar iyi zaman geçirmiştik ki... Bunca zaman ilk defa tüm o hengameden uzaklaşmıştık. Tabi benim için her şey daha farklıydı. Onca yılın ardından arkadaşlarımın olduğunu ve onlarla bu kadar iyi anlaşabildiğimi kabullenmekte zorlanıyordum. Sadece 1 yıl önce bana böyle şeyler yaşayacağımı söyleseniz kabul etmez hatta benimle dalga geçtiğinizi düşünerek dövmüş bile olabilirdim.

~Lisans Sınavı Günü~
Hepimiz sabah erken saatlerde kalkmış ve okul kıyafetlerimizi giyerek hazırlanmıştık. Daha sonra Lida önderliğinde otobüse geçmiştik.

Otobüsten ilk inenlerden biri olarak diğerlerini bekliyordum. Diğerleri inerken karşımdaki binayı inceliyordum. Birkaç saat sonra bazılarımız buradan lisansları ile çıkacaktı. Bunu düşündükçe gergince yerimde sallanmaya başladım. Tam o sırada başka bir okul yanımıza geldi. Ketsubutsu Lisesinin öğrencileri olduğunu sade kıyafetlerinden anlamıştım.

Ms. Joke un Aizawa Sensei ye olan tavrı çok komiğime gitmişti. Sürekli evlenme teklifi edip birbirlerine aşık olduklarını söylüyorlardı. Fakat Aizawa Sensei o kadar bıkkın duruyordu kıkırdamadan edememiştim.

"U.A lisesinin en iyi öğrencileriyle tanışmak ne büyük bir zevk. Ben Shindo Yo" çocuk muhteşem bir gülümseme ile karşımızda duruyordu. "Sen de spor festivali birincisi Katsuki Bakugo olmalısın" yüzünde imalı bir gülümseme ile Bakugo ya bakıyordu. Bakugo ise sinirlenmiş ve her an çocuğun üstüne atlayacak gibiydi. 

"Aa merhaba ben de Akiyoma Yurisa. Tanıştığımıza memnun oldum" hızlıca araya girmem ile bakışları bana dönmüştü. Beni süzerek konuşmaya başladı "Seni festivalde görmemiştim" sorarcasına kurduğu cümle ile gülümsedim "Evet ben bu dönem geldim okula o yüzden festivallerde yoktum" devam edecektik fakat sensei içeri girmemizi söylediğinde devam edemedik ve içeri girdik.

Önce kahraman kostümlerimizi giymiş daha sonra toplanacağımız alana gitmiştik. İçerde 1.000den fazla kişi vardı. Hepsi birbirinden güzel kostüme sahip duruyordu. Önce etrafıma göz attım sonra da kendime baktım. Kostümümü biraz da olsa ateşe dayanabilecek hale getirmiştim ve maske eklemiştim. Maskeyi zehirli duman tarzı şeyler için filtreli yapmaya çalışmıştım. Tam verimle olmasa da %50 'nin üstüne verimle çalışabiliyordu.

Ruhsuz bir adam konuşmaya başlayınca sustum ve dikkat kesildim. Sınavın şartlarını açıkladı ve sadece 100 kişinin geçebileceğini söyledi. Bunca kişi arasından sadece 100 kişi mi geçecekti? Bu durum çok kötüydü fakat bir yandan da gerekliydi. İnsanların güçlü kişilere ihtiyacı vardı. İşe yaramaz süslü kahramanlara değil.

Yer hareketlenmeye başladığında etrafa bakınmaya başladım. Olduğumuz yerin çatısı ve duvarları aşağıya doğru açılmıştı. Önümüzde kocaman bir arazi duruyordu.

Gerçek KahramanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin