Genç kız hastane koridorunda bir o yana bir bu yana dolanıyordu.Annesinin gözünün önünde eriyip gitmesini izlemek canını yakıyordu. Kendini ilk defa bu kadar çaresiz hissediyordu. İlk defa bu kadar aciz.
''Su. Hemşire hanım su verir misiniz?"
Genç kız hastane koridorunda gezerken biraz önce kapısı hafif aralık olan kapıdan ses geldiğini duyduğunda duraksadı."Hemşire" demişti içerdeki kadın. Etrafına bakındı fakat kimse yoktu. Öğlen yemeğine çıkmışlardı bütün görevliler. Yavaşça kapıyı tıkladı ve içeri girdi. Karşısında yatan annesinin yaşlarında ki genç kadına gülümsedi.
"Su ister misiniz?"
Kadın yürüyemediği için yetişememişti ileride ki sehpada duran sürahiye. Bir kaç kez hemşire düğmesine basmıştı fakat cevap veren olmamıştı. Oğlu da ortalardan kaybolacak vakti bulmuştu.Ne yapsaydı çocuk annesiyle ilgilenmekten harap olmuştu. Genç bir kızın kapıyı tıklayıp içeri girmek için müsaade istemesi ve ona bir bardak su ikram etmesi genç kadını gülümsemesine sebep olmuştu pek sık gülen biri değildi fakat karşısındaki duru güzelliğe sahip bu kız onun gülümsemesine sebep olmuştu. İçinden böyle bir gelinim olsa daha ne isterim diye geçirdi.
Genç adam annesinin zehirlendiğini duyar duymaz gelmişti hastaneye. Şirketten nasıl arabaya bindiğini nasıl eve geldiğini bir Allah bilirdi bir de o. Allah’tan annesinin durumu iyiydi. Ona kaç kere demişti bilmediğin şeyi yeme. Hele ki annesini öldürmeye içten içe fırsat konduran teyzesi olduğu sürece. Kalıbını basardı ki bu zehirlenme işinde de onun parmağı vardı...Sonunda kafeteryadan aldığı çay ile annesinin odasına geldiğinde içeriden sesler geldiğini fark ettiğinde hemen içeri girdi Kemal. Genç bir kızın elinde bir bardak su vardı. Deliye döndü gözü bir anda. Kızın annesine uzatmakta olduğu su bardağını elinden aldığı gibi yere fırlattı.
"Kimsin sen gene o mu gönderdi. Ona söyle ölümü benim elimden olacak"
Genç kız neyle karşı karşıya geldiğini şaşırdı. Oysaki o duyduğu yardım isteyen sese bir bardak su vermek için girmişti odaya.
"Ben şey ben..."
Kekelemeye başladı genç kız kolunu gittikçe sıkan genç adama bakarak.
"Su su istedi teyze ben sadece geçerken duydum su verdim gerçekten başka bir şey yok. Kolum kolumu acıtıyorsunuz."
Adamın gözlerinden ateş saçıyordu adeta. Başını koluna değen ellere çevirdi annesiydi. Kadın oğlunun gözlerinden çıkan ateşi görünce korkmuştu. Oğlu her şeyden şüphe eder olmuştu. Bu duruma iç geçirdi ve oğlunun koluna kızı bırakması için dokundu.
"Dur oğlum hanım kızım doğru söylüyor bana sadece su vermek için burada. Başka bir amacı yok."
Kolundaki ellerden kurtulduğunda ellerini gözyaşların götürdü. Tutmakta olduğu gözyaşları damla damla akmıştı yanaklarında. Bu adam onun canını acıtmıştı. Ne yapabilirdi kiannesine bir karıncayı bile ezmekten korkardı değil bir cana kastetmek... Kolunu sıvazladı. Narin deni hemen de kızarmış ve hafif morarmıştı. Adam öyle bir sıkmıştı ki kolunu. Öfke görmüştü o kollarda öfke kaygı kaybetme korkusu. Fakat göremediği bir şey daha vardı; AŞK...