◄[SM/SEQ/AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.II) | #thriller (✓)

◄ [MP:2] - BÖLÜM 28 ►

(Bilgilendirme: Sahnede öpüşmek üzere olan çift gifidir.)

👁‍🗨: "Belli belirsiz."

[x]

Genç kızı odasına götürüp yatağına yatırdıktan sonra usulca odadan çıktı V. Salona girdiğinde saçlarını karıştırarak basamaklardan indi ve koltuğun etrafından dolanıp camın önüne geçti. Manzara oldukça hoştu, camda yansımasını görebiliyordu.

Cebindeki telefonu titreşimleştiğinde elini cebine uzattı ve telefonunu çıkarıp arayan ekranına baktı.

Jimin'di. Jennie'nin uyanabileceğini düşünerek aramayı sessize aldı ve kapattı. Eğer konuşursa yakalanabilirdi. Rehbere girdi ve Jimin'in adını 'Jisoo' olarak değiştirip sms'lere girdi. Mesaj yazmaya başladı. 'Bayan Kim'in yanındayım, ne olur ne olmaz başına bir şey gelmesin diye B.ay Lee gönderdi.. Dışarıya bakıyorum?'

Şifreli mesajdı bu. Bayan Kim dediği Jennie'ydi. Bay Lee'yi yazarken nokta koyması kendisini (Ben, şeklinde) söylemesiydi. İki nokta koyması cümleden şüphelenmesi içindi ve cümlenin sonunda 'Dışarıya bakıyorum' cümlesi, bir şeyler olduğunu söylemesiydi. Soru işareti de dışarıda dolanan biri olduğu, ve kim olduğunu bilmemesini ifade ediyordu.

Umarım Jimin ne demek istediğini anlardı. Yani, Jisoo.

Arkasına döndüğünde salon boştu. Jennie uyanmamış, neler karıştırdığını öğrenmek için arkasından gizli gizli gelmemişti. Taehyung telefonunu kapatıp cebine koyduktan sonra koridora doğru ilerledi.

Eğer başını kaldırıp sol üstte duvarın köşesinde kendisini çeken güvenlik kamerasına baksaydı, kameraya yakalanmamak için telefonunda değişiklik yaptığı anlaşılırdı.

Birkaç dakika olduğu yerde bekleyip gayet sakin bir tavırla koltuğa doğru ilerlerken telefonu çaldı. Cebinden çıkardı ve gelen sms'e baktı.

'Hava soğuk. Bayan Kim'in yanında tek sen mi varsın?'

Tahmin ettiği gibiydi. Jimin mesajı almıştı. Ve kendisine kibar bir mesaj yazmış olmasını da fark ederek o da aynı şekilde cevap veriyordu, tıpkı bir kız gibi.

'Tekim. Ama iyiyiz.' Mesajı gönderdikten 2 dakika sonra sms geldi.

'Dışarı çıkarken üstünüze bir mont. Alın. Cidden soğuk bu arada.'

Mont olarak bahsettiği, kurşun yağmurunda onları koruyabilecek ve ölmelerini engelleyebilecek bir çelik yelekti. Sondaki cümleyse tamamen içten gelen bir dilek gibi görünüyordu.

'Tamam birtanem. Sen dikkat et kendine.'

Taehyung bıyık altından gülerken 2 dakika sonra yeni bir sms geldi. Öpücük emojisiydi. Taehyung gülerek mesajları kapattı ve masaya koyduğu bardağını almak için arkasına döndüğü sırada uykulu gözlerle şaşkın şaşkın kendisine bakan Jennie'yle karşılaştı. "Ne yapıyordun?"

"Biriyle konuşuyordum. Uyumadınız mı?"

"Sana tek başımızayken çoğul konuşma demiştim."

"Olsun, ağzımdan kaçırırım kalabalık mekanlarda bir sıkıntı çıkar diye çok alışmamak adına." Jennie derin bir nefes alarak gergin bir tavırla yüzünü inceledi. "İyi."

Odasına dönerken seslendi. "Bu gece kendim kalabilirim. Lee'yi aradım, gelecek. Sen de hazırlanıp çıkarsın."

V başıyla onaylayıp arkasından baktı çaktırmadan.

Görev, başarılıydı.

[MEZAR PARTISI: IKINCI KITAP]

"Bir Vmin flörtleşmesinden (Ya da Vsoo mu dersiniz bilemem artık) sonra, gelelim Jirose ve Liskook'a."