◄ [MP:2] - BÖLÜM 34 ►

515 78 47
                                    

(Bilgilendirme: Jungkook'un gözünü araladığı giftir.)

👁‍🗨: "Aşk öyle bir şeydir ki, saniye geçse özler, onsuz hayat bile düşünemezsin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

👁‍🗨: "Aşk öyle bir şeydir ki, saniye geçse özler, onsuz hayat bile düşünemezsin.
Ama sevgi de öyle bir şeydir ki, seneler geçse özlemine dayanır, gelsin diye sessizce sabredersin."

[x]

Jungkook usulca odaya girip ardından kapıyı kapattı ve sessizce üzerini değişip banyoya girdi. Dişlerini fırçaladıktan sonra saçlarını dağıttı. Ayaklarındaki kirli çorapları çıkartıp sepete koydu ve temizliğini yaptıktan sonra banyodan çıkıp yatağına yerleşti. Oda soğuktu, üşümüştü biraz. Çıplak ayaklarını battaniyenin içinden birbirine sürtüp ısındırmaya çalışırken camdan dışarıya, manzaraya baktı. Dolunay vardı dışarıda, oldukça hoş görünen.

Derken arkasında bir kıpırtı sezdiğinde başını çevirip baktı yanına doğru. Lalisa yüzünden düşen bin parçayla dışarı bakarken yanına uzanmıştı.

"N'oldu?" Diye sordu sakin ve çocuksu bir meraklı tonla Jungkook. Lalisa gözlerine çevirdi bakışlarını. "Sadece kabûs gördüm ve daha uyuyamadım."

Jungkook saatine baktı kolunu yüz hizasına kaldırıp. "Saat 03:00. Kabûs görmen normal."

"Korktum biraz da..." Lalisa mahçup bir ifadeyle doğrulup sırt üstü uzandı ve tavanla bakıştı. "Ondan yani." Nefes verdi sıkıntılı şekilde. "Basit bir kabûs görüp sevgilisinin yanında yatmak için bahane arayan küçük lolitalar gibi olmaktansa açık şekilde söylemek daha iyi."

"Zaten öyle değil mi?" Diye sordu Jungkook başını yana çevirip kendisine bakarken. "Az önce yaptığın o değil miydi?"

Lalisa bir eliyle alnına vurup sabır dilerken hızla doğruldu ve ayaklarını yataktan indirip kalktığı sırada Jungkook da doğruldu. "Tamam şakaydı sadece. Gitmene gerek yok, niye gidiyorsun şimdi?"

Lalisa duraksayıp ayaklarını battaniyenin içine geri soktu ve sırtını dönerek başını yastığa koydu. Jungkook birkaç saniye kendisine bakarken Lalisa burnunu çekti. Jungkook eğilerek baktı.

Lalisa ağlıyor muydu?

"Lalisa?" Omzuna dokundu şaşkınlık ifadesiyle yüzüne bakmaya çalışırken. Lalisa kendisine bakmamayı seçip öylece karşısındaki duvara bakmayı sürdürürken Jungkook karamel sarısı saç tutamlarını hafifçe arkaya attı. "Çok mu kötüydü? Anlatmak ister misin?"

Lalisa dudaklarını birbirine bastırıp burnunu çektiğinde Jungkook başıyla onaylayıp yatağa uzandı. "Sakinleşince anlatırsın."

Uyumak için gözlerini kapattığı sırada bedenine sarılan kolları hissedip gözlerini araladı. Lalisa yüzünü göstermemeye çalışarak kendisine sarılıyordu. "Jungkook."

"Hm?" Bir an afallasa da belli etmeyen Jungkook, Lalisa'ya baktı üstten.

"Ne olursa olsun, ne yaşarsak yaşayalım başıma bir şey gelmesine izin verme olur mu? Beni koru." Lalisa yutkunurken Jungkook kaş çattı görmeyeceğini bilmesine rağmen. "Bu da nereden çıktı şimdi?"

Genç kızı omuzlarından tutarak doğrulturken kendisi de doğruldu ve yüzüne baktı. "Ne gördün de bunu deme gereği duydun?"

"Korur musun?" Diye sordu Lalisa tedirginlikle. Jungkook başını salladı. "Korumaya çalışırım ve korurum da. Sen niye böyle bir şey sordun?"

Lalisa başını eğdi. "Gördüğüm kabûs biraz etkiledi."

"Ne gördün söyleyecek misin?" Diye sordu Jungkook ellerini omuzlarından çekerken. Lalisa elini tuttu.

"Çok şiddetli bir deprem olduğu sırada binanın dışındaydın ve elindeki telefonla dehşet içinde bana bakıyordun, üzerime betonlar düşerken elimi sana doğru uzatıyordum ama öldüğüm için çok geçti."

[MEZAR PARTISI: IKINCI KITAP]

"Hafızası hafiften geliyor gibi. Güzelim Lalisa'yı bir başına bırakır mıyız?
Gece gece slow şarkılar dinleyerek yazdıklarımla ağlatıyorum sizi ya n'olsun daha."

◄[SM/SEQ/AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.II) | #thriller (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin