-2-

672 39 164
                                    

_________________________________________________________________________________________

"Babacığım neden hala ayaktasın?" Dedi kapının ağzından babasına bakan Rusya. Tavşanlı pijaması ve elindeki ayı peluşu onu çok tatlı gösteriyordu. Sovyetler Birliği kafasını oğluna çevirdi. Ayağa kalktı ve oğlunun yanına yürümeye başladı.

"Hah? Asıl sen niye ayaktasın bakalım Rusya efendi?" Dedi kıkırdayarak. Sonrada Rusya'yı kucağına aldı. Alnına bir öpücük kondurdu.

"Ş-şey uyuku tutmadı" dedi Rusya. Birşeyler gizliyor gibiydi. Sovyetler Birliği hemen birşeyler döndüğünü anladı. "Babadan birşeyler gizlenmez Rusya dürüst ol" dedi.

"K-kabus gördüm"
"Peki niye bana yalan söyledin?"
"Baba... Sen hep çok güçlü ve korkusuzsun. Bende öyle olmak istiyorum. Senin gibi güçlü olmak istiyorum!"

Sovyetler Birliği hem şaşırmış hem sevinmişti. Kendi izinden gelen bir mirasçısı vardı. Daha başka ne isteyebilirdi ki?

"Beni güçlü yapan şey ne biliyor musun?" Dedi Sovyetler Birliği.
"Ne?"
"Adı komünizm. Bu bir rejim ve eşitliği sembolize ediyor"
"Hmmm bende komünist olmak istiyorum!"
"Her zaman komünizmle ol Rusya. Sevdiklerini ve kendini koru."

_________________________________________________________________________________________

Rusya aniden sıçradı. Neden şimdi bu anıyı görmüştü rüyasında? Toplantı biter bitmez kendini eve atmış ardından uyuya kalmıştı ve bunu yeni farketti. Yerinden doğruldu ve banyoya gitti. Elini yüzünü yıkayıp kendine gelmeye çalıştı. Aynada bir süre kendine baktı.

"Seni çok özledim baba..."

•~~•

"SENDEN NEFRET EDİYORUM!" Diye bağırdı şapkalı ülke.

"Napim" dedi yeşilli olan.

"BENDE SENİ AMİGO SANARDIM!" dedi sinirle Meksika.

"Napim" dedi Brezilya.

Tüm olay şu; Latin Amerika devletleri parti yapıyor ve Brezilya Meksika'nın takosunu yedi.

Şili "KENDİNİZE GELİN" diye bağırsa bile karmaşa susmadı.

"Meksika bak bende birtane daha var!" Dedi Arjantin. Elindeki takoyu Meksika'ya uzattı. Ama Brezilya ondan önce davranıp takoyu aldı ve kaçmaya başladı.

"SENİ KÜÇÜK LANET OLASI" diye bağıran Meksika hızla Brezilya'nın peşinden koşmaya başladı. Eline gelen herşeyi Brezilya'ya atıyordu. "Tamam hadi acıdım" dedi ve elindeki takoyu Meksika'ya uzattı. "Ayyy canım benim çok şekersin!" Dedi Meksika. Ama tam takoyu alacakken Brezilya "Şaka yaptım hahah" deyip kaçtı. Meksika resmen sinir topuna dönüştü. Tüm mahallede Meksika'nın Latin Amerika İspanyolcası küfürleri ile ayaklandı.

Brezilya Meksika dan kaçmak için evin çatısına tırmandı. Brezilya çok çevik ve esnek bir yapıdaydı. Özellikle futbolda herkesi ezip geçerdi. Meksika'nın çatıya çıkması imkansızdı. Meksika resmen yerinde gudururken kapı çaldı. "Ben bakarım" dedi Peru. Sonrada Venezuela ile kapıya yöneldi. Kapıyı açınca karşında Amerika'yı görmeyi beklemiyordu.

"Amerika?"
"Şu.... Taşralı.... Arkadaşını.... Sustur"
Amerika cidden çok sinirli görünüyordu.
"Kolaysa sen sustur!" Dedi Peru
"Aynen" diye söylendi Venezuela.

Amerika Peru ve Venezuela ya bakarak iç çekti. Sonrada içeri girip bahçeye çıktı. "Biri burada ne olduğunu açıklayabilir mi?" Diyip Meksika ya baktı.

Meksika ve Amerika'nın çok ta kötü anlaştığı söylenemezdi. Özellikle son olaylar ve Meksika'nın Amerika ya yardımı bu ikisinin arasını iyice düzeltmişti.

CONFUSİON  ~Countryhumans~ (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin