>39<

550 62 75
                                    

"Donghyuck bebeğim? Nerdesin?" Mark birkaç gündür (aslında aylar) Renjun ve Donghyuck aynı evde kalıyordu.

"Burdayım." Donghyuck, Renjun'nun odasından cevap verdi.

Mark en yakın arkadaşının odasına doğru yürüdü ve yatakta oturan Donghyuck'u, kucağında kedi oyuncaklarıyla dolu olan bir kutu ile buldu.

"Ne yapıyorsun?" Mark kaşını kaldırdı.

"Kedi olmayı özledim..." Diye cevapladı Donghyuck. Hala bir melez olsaydı üzüntüsünü göstermek için kulaklarını tatlı bir şekilde kafasına düşerdi ama artık onlara sahip olmadığına göre nasıl hissettiğini anlamanın tek yolu dudaklarına bakmaktı.

Mark kutuyu alıp yere koydu ve Donghyuck'un elinde tüyleri olan pembe, gıcırtılı bir fare bıraktı. Sonra erkek arkadaşının yanına oturdu ve bacaklarını okşadı.

"Sen benim için hala bir kedisini bebeğim...bunu biliyor muydun?"

Donghyuck şaşkınlıkla başını kaldırıp Mark'a baktı.

"Fark etmeyebilirsin ama hala bir kedi yavrusu gibi dayanıyorsun."

"Öyle mi davranıyorum?"

Mark başını salladı. "Birincisi hala çeviksin. Hala kedi iç güdülerine ve hatta korkularına sahipsin! Jisung'un köpeklerini hatırlamıyor musun?"

Donghyuck başını salladı. "Hatırlamak istemiyorum."

"ikincisi, her zaman uykun var. Tıpkı bir kedi gibi. Üçüncüsü bir kedi gibi şimdiye kadar ki en şirin yaratıksın."

Donghyuck kızardı. "Hepsi bu mu?"

"Hayır. Son olarak, hala bir kedi olduğunu kanıtlıyor. Sana dokunur dokunmaz..." dedi Mark, Donghyuck'un çenesini kaşıdı, elini kulağına doğru gezdirdi. "bu iyi hissettiriyor..." Donghyuck Mark'ın ellerinin boynunda gezdiği için istemsizce mırıldandı, Mark'tan bir gülümseme kazandı. "Sen bazen miyavlıyorsun."

"Y-yapmıyorum." Donghyuck kızardı.

"Evet yapıyorsun. Benim kediciğim." Mark, Donghyuck'un dudaklarına bir öpücük bırakmadan önce gülümsedi.

Donghyuck, pembe fareyi bırakarak erkek arkadaşının öpücüğüne karşılık verdi.

Mark ve Donghyuck öpüşürken odanın sıcaklığı hızla arttı. Renjun'nun yatağında yuvarlandılar. Ortalığı dağıtmayı umursamaldılar.

Dilleri uyuşana kadar savaştılar ama umursamaldılar çünkü bu duyguyu sevdiler. Kesinlikle tekrar yapacaklardı.











                              ~~~










Jaemin, Jeno ve Renjun öğleden sonralarını Jeno'nun evinde geçirirken, Mark ve Donghyuck işlerini devam ettirmek ile meşgullerdi.

Üç çocuk oldukça rahatlardı. Once kurabiye pişirmişlerdi sonra video oyunları oynadılar ve şimdi de Jeno'nun odasında biraz müzik dinliyorlardı.

Her şey iyi gidiyor gibiydi.

İyi, en azından Jeno ve Jaemin için öyle.

Çünkü Renjun zihinsel bir çöküş yaşıyordu.

Mark'ın ona söylediği gibi 'onlardan uzun zamandır hoşlandığını söylemeliydi.' bunu planladı veya başka bir deyişle 'ilişkiyi resmileştirmek' ama bu yapılması kolay bir şey değildi.

Cat fight - Markhyuck (çeviri) ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin