32' "Sen nereye, ben oraya sevgilim"

3.6K 293 110
                                    

Sönmeye yüz tutmuş şöminenin çıtırtısı ve camın ardındaki kuş sesleriyle uyandığım bir sabahtı. Eşimin kolları arasında uzanıp sonuca henüz ulaştığımız eziyeti düşünürken tek bir noktaya dalıp gitmiştim. Aslında sonuca ulaştık da denmezdi, ulaşmak üzere daha doğru bir deyim olurdu. Çünkü henüz tüm bu hengamenin başı menajerimle konuşmamıştım.

Üzücüydü ve bunun hakkında diyecek başka bir şey bulamıyordum. Anlam da veremiyordum zaten, birinin hayatını mahvetmek nasıl bu kadar kolay olabiliyordu? Elde bir oyuncakmış gibi, bir hiçmiş gibi...

Bazen keşke Taehyung bana en başından dürüst davransaydı diyordum. O zaman bunlar başımıza hiç gelmezdi belki de. Çünkü ben Taehyung'a inanmaya hep hazırdım. Aptal olduğum için değil, eşime güvendiğim için. Bu yüzden bu özel numaradan –yani Bayan Choi'den- gelen mesajlar başta hiçbir işe yaramamıştı. Ben merakla Taehyung'un ağzından çıkacak iki kelimeyi beklemiştim. O ise yalan söylemeyi tercih etmiş ve tüm bu plana istemeden ön ayak olmuştu.

Derin bir nefes çektim ve bu konuyla canımı daha fazla sıkmak istemediğim için başka konular düşünmeye başladım. Ama bu defa da aklım Taehyung'un ailesiyle bulanmıştı. Sabrımın sınırlarını zorladıkları geceden sonra neler olduğunu bilmiyordum. Bilmem için bizzat Taehyung'un anlatması gerekirdi ama onun da tahminimce canımı sıkacak bu şeyleri anlatmayacağına emindim. Diğer bir yandan muhtemelen hâlâ konaklamak için bizim aşk yuvamızı kullanıyorlardı ve ben bunu düşününce bile çok rahatsız hissediyordum.

Karnımdaki hareketlenmeler dikkatimi dağıttığında önce belime sarılı ele, ardından enseme nefesi değen eşime dönüp baktım göz ucuyla. Bebeklerim babalarının hissedebileceği şekilde hareket ediyor ve eline tekme atıp duruyorlardı. Bu yüzden uyarma ihtiyacı hissettim ve "Meleklerim..." diye seslendim. "Babanız uyuyor, onu uyandırmayın. Zaten gece bizi sıcak tutmak için kalkıp kalkıp şömineyi kontrol etti ve rahatından oldu."

Bu sahne bana arabada Taehyung'un kolları arasında uyuduğum günü hatırlatmıştı. Bu ufacık anları bile birlikte yaşayabilecekken son hamileliğimde çoğu ilki kaçırmasına neden olduğum için içime büyük bir sıkıntı oturmuştu.

Birden ensemde hissettiğim dudaklarıyla adeta titredim. Yumuşak öpücüklerini o noktadan başlayarak mührüme ve tüm boynuma bırakırken huylanmama neden olmuş, geri çekilip yüzüme hayran hayran bakmıştı. Bu hali aşkımı kabartmıştı yine. Aşk öyle bir şeydi ki, o kişi yıllarca yanında da olsa özlemini çekebiliyordun. Ve ben bana bu aşkı yaşattığı için ona minnettardım. O yüzdendir ki dolan gözlerime engel olamayarak "Seni seviyorum." diye fısıldadım. Bir yandan bu sözü sürekli söyleyerek değerini öldürmekten korkuyor, diğer yandan her fırsatta dile getirmek istiyordum.

Gülkurusu dudaklarını son olmayacağını bildiğim bir tavırla alnıma yasladı ve söylemeden hissettirmek ister gibi bekledi, bekledi, bekledi... Kalbim göğüs kafesimi zorlamaktan yorulana kadar bekledi. Ufacık bir an yoğun duygulardan ölür müyüm diye şüpheye bile düştüm ama hayır, o beni öldürmüyordu. Tam tersine, Taehyung beni yaşatıyordu. Güldürüyor, heyecanlandırıyor, şaşırtıyor ve bana ilkleri tattırıyordu. Ve onunla yaşadığım her ilk de benim için özeldi. İlk dansımız, ilk öpücüğümüz, ilk defa okuldan kaçmamız, ilk sevişmemiz, ilk defa sarhoş olmamız... Normalde sıradan olan her şey içinde o olduğu için unutulmazdı.

"Bunu söylemekten bıkmayacağım ama sen duymaktan bıkacaksın Jeongguk. Yapabileceğim bir şey yok. Çünkü fazla güzelsin." Kastettiği şeyin sadece dış güzellik olmadığını ve öyle olsa bile benden güzel yüzlerce, hatta binlerce omega olduğunu biliyordum. Sadece sevgisi yüzünden gözüne eşsiz derecede güzel geldiğimi anlatmak istiyordu. Belki de açıklamaya kelimeleri yetmiyordu, belki de neyin etkisi altında olduğunu kestiremeyecek kadar bulandırmıştı aşk kafasını. Onun beni daha büyük bir aşkla sevdiğini düşününce bazen gururum okşanıyordu, bazen ise kıskanıyordum. Kendime engel olamıyordum. Gerçi olmak istediğim de pek söylenemezdi.

Marriage Promise≒TaeKook [Completed]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin