102.Bölüm

1K 91 317
                                    

"Ne demek burada kalıcak ya?!" "Nisa biraz sessiz lütfen bak duyarsa alınacak kız... Kalacak bir yer bulamamış." "Otelde kalsın, ne bileyim... Kalsın bir yerde bana ne?! Seni sevdiğini senden karşılık bulsa oğlumuzu öldüreceğini söyleyip burada ka..." "Nisa çok üzgün o yüzden mantıklı düşünmü..." "Burada kalsın öyle mi?!" Dolabı açıp Barış'a geceliklerimden birini fırlatırken öfkeyle derin bir nefes aldım. "Bunu da giysin! Burada uyusun hatta, özlemiştir! Üzgün sonuçta! Hatta Umut'u da ona verelim biz! Üzülüyor çünkü!"

Barış bana bakarken derin bir nefes aldım ve karnımı sardım sıkıca... "Her şey berbat..." Ben yere çöküp ağlarken Barış da sıkıca sarmıştı bedenimi... "Özür dilerim... Tamam konuşurum onunla, bir otele yerleştiririm onu... Hadi gel yatağa uzan." Onu onaylayıp yatağa uzanırken derin bir nefes aldım. "Özür dilerim Bar..." Dudaklarıma uzun bir öpücük kondurduğunda gülümsedim. "Yaa..." Kapıyı kontrol edip üzerime çıktığında güldüm. "Gelirse ayıp olur kıza Barış..." Dudağıma minik bir öpücük kondurduğunda kıkırdadım.

"Ne güzel kız dedin öyle bir de kızım desene." "Kızım..." Barış gülüp dudaklarıma uzun bir öpücük kondurmuştu. "Oğlum da de..." "Oğlum..." Barış gülüp boynuma uzun bir öpücük kondurmuştu. "Seni kesinlikle kız annesi de yapmalıyız." Ellerimi dudaklarına götürüp ağzını kapattım. "Şimdi konuşma bak Damla duyarsa üzülür." "Anlayışlı bir alaca karanlık... Yerim." Burunlarımızı birbirine sürttüğünde güldüm. "Yer misin?" "Yerim... İster misin?" Onu başımla onayladığımda gülümsemişti.

"O zaman ben Damla'yı güvenli bir yere bırakayım sen de dinlen biraz..." Bana göz kırpıp üzerimden kalktığında derin bir nefes aldım. "Seni nerede ve nasıl beklememi istersin?" "Şşş şuan değil... Şuan beni delirtme bak." Dudaklarıma minik bir öpücük kondurduğunda kıkırdadım. "Kollarıma hemen dön." "Hemen..." Barış boynuma öpücükler bırakıp odadan çıkarken derin bir nefes aldım ve Umut'a baktım. "Beni önce deli gibi sinirlendirip sonra nasıl da pamuk gibi yapıyor senin bu baban? Bence ondan biraz taktik al oğluşum."

Umut hâlâ masum masum bana bakıyordu. "Babaya güle güle dedikten sonra uyumak ister misin?" Heyecanla ayaklarını sallarken güldüm. "Barış'ım! Bir bakar mısın hayatım?!" Kısa bir süre sonra Barış hızlıca yanımıza gelmişti. "Ne oldu meleğim? Bir şey mi istedi yoksa canın?" "Hayır..." "Off şu kirpiklere bak şu kirpiklere..." Gülümsedim. "Umut uyumadan önce babasıyla vedalaşsın istedim. Damla'nın yanına da gelmek istemedim şimdi..." "O zaman..."

Umut'u alıp yanağına onlarca öpücük kondurduğunda Umut da gülmüştü. "İyi geceler babasının minik oğlu..." Onu yatağına yeniden bıraktığında dizlerinin üzerine çöküp karnıma onlarca öpücük bırakmıştı. "İyi geceler minik bebiş." Ardından kalkıp dudağıma uzun bir öpücük kondurmuştu. "Sen de güzelce dinlen peri kızı..." "Anlaştık." "Bak farkındaysan sana iyi geceler demedim. Çünkü o iyi geceyi beraber yaşayacağız."

...

Kapıyı açmamla beraber Barış'ın kollarının arasında buldum kendimi. Beni aniden kucağına alınca gözlerine baktım. "Ne oluyor ya?" "Fena özledim. Köpek gibi." "Ne zaman özledin? Daha yarım saat oldu gideli." "Çok fazla..." İçeri girip kapıyı ayağıyla kapatırken bedenini sımsıkı kavramıştım düşmemek için. "Kokun daha bir güzel sanki... Beraber tatlı yiyelim mi?" "Tatlı... Ah çok güzel! Tatlıııı..." Barış bana bakıp gülümserken ben de gülümsedim. "Burada ne varmış böyle?" Boynuna dokunduğumda gülmüştü.

"Nisa'mın güzel parmağı mı?" "Hayır... Ciddiyim." Yüzünde asla gergin bir ifade olmadığı için gülümsedim ve oraya uzun bir öpücük kondurdum. "Nisa'nın dudaklarıydı doğru cevap..." "Tüh..." "Üzülme aşkım bir gün başarırsın." "Eh bu güzel kadın öğretir belki." "Belki..." "Demek belki..?" Boynuma öpücükler bırakırken kıkırdadım. "Yaa tamam belki değil..." Bedenimi koltukta bulunca Barış'a baktım. "Tatlını alıp geliyorum." Onu başımla onaylayıp beklemeye başladım.

ALACAKARANLIĞIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin