𝕯𝖔𝖓'𝖙 𝕿𝖊𝖑𝖑

22 7 57
                                    

Bölüm şarkısı: Jin- Moon

Bölüm fotoğrafı;

Bölüm fotoğrafı;

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1.47 a.m

siz de buraya okuduğunuz saati yazın. 👉🏻


꧁꧂



Don't Tell | 1.

Taehyung." bana, en kalabalık ortamda boş ve sessiz köşenin verdiği huzuru veren ses tonunu duyduğumda kare gülüşümü- çok belli etmeden- sunarak sesin geldiği yöne dönmüştüm.

Gülümsememi fark etse de tavşan dişlerini gösteren bir gülüş ile karşılık vermemişti. Bu yüz ifadesi beni şaşırtsada gülüşümü bozmadan bana yaklaşan bedene bakmaya devam etmiştim.

"İyi misin?" elleri yanaklarıma doğru yol almış, bazı duygularının ağır bastığını- ki bu büyük ihtimalle sinir duygusuydu.- hatırlayınca geri çekilmişti.
En sevdiğim saatlerdi. Gecenin karanlığı ve bedenlerimizi birleştirmek isteyen soğuk rüzgar. Kesinlikle bizim tarafımızda olduğu kesindi, çoğu insanın aksine. Bu düşünceleri aklımda geçirirken yüzümde gülüşüm silinmemişti. Sorusuna cevap verme gereği duymamıştım. Çünkü o da biliyordu, iyiydim.

Benim susmam onun sinirlerini biraz daha arttırmış olacak ki derin bir nefesi güzel dudakları arasından havaya bırakmış, bir adım uzaklaşmıştı.

"Acilen gelmemi söylediğinde... sana bir şey oldu sandım, Taehyung."
Bu sefer de susarsam kesinlikle beni burada bırakıp gidebilirdi. O öyle biriydi, fazla sabrı yoktu çabuk sinirlenirdi. Ve ben... Kim Taehyung, en sevdiğim aktivite; Jeon Jungkook'un hafif kızarmış yanaklarını şişirip benimkilerin aksine düzgün bir şekli olan kaşlarını çatmasını sağlamaktı.

Fakat şimdi bunun sırası değildi, bunu bir adım daha geriye giden Jungkooktan anlamıştım.

"Ben... sana bir şey demek istedim, Jungkook."

"Bu saatte, bu soğukta mı?" Jungkook gelmeden önce çilekli lipbalm sürdüğüm dudaklarımı birbirine bastırıp hafif bir şekilde başımla onaylamıştım. Ve kısık sesle; "Emin ol, en uygun zamandı." demiştim.
Göz ucuyla bana bakmıştı. Bugün yorulduğu kızaran gözlerinden belliydi. Artık onu çok iyi tanıyordum. Bazen ayak seslerinden, bazen kokusundan, bazen izlemeyi en sevdiğim yüzünden...

Hani herkesin sevdiği biri vardır ya, ama nasıl tanıştıklarını, birbirlerini ilk gördükleri anı hatırlamazlar. Sanki o an hiç yaşanmamış, hafızalarından yok olmuş gibi. Bizim tanışmamız da öyleydi. Jungkook'u bilmem ama ben hiçbir şey hatırlamıyordum. Fakat aniden de çıkmamıştı, bundan emindim. Benim aksime Jungkook'un en sevdiği yaz aylarından birindeydi.- Bu ayı seviyordu çünkü aylarca çalıştığı kaslarını gözler önüne serip, götünü kaldırmayı çok seviyordu.- Anının devamı yoktu, sonra benim evimde benim odamda Jungkook ile oturup bilgisayar oyunu oynadığımızı hatırlıyorum.
Sonra her şeyi birlikte yapmıştık. Çok küçük değildik bu yüzden çocukluk arkadaşı denmezdi ki ben "arkadaş" denmesini istemezdim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 01, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

My Stars In Your Eyes | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin