⊗ [X-WATT: 2] - BÖLÜM 80 ⊗

289 37 63
                                    

"Mafya Oyunları'yla ilgili kafa karışıklığı yaşayan okurlar için medyaya kısa bir fragman koydum. Filmi youtubedan bulabilirsiniz. Buradan yeniden açıklayacağım;

- Mafya Oyunları, 8 üyelik bir oyundur. Tüm dünyanın izlediği ve sadece tek bir kazananın çıktığı bir çeşit şampiyona.
Oyuncular, robotlar aracılığıyla mafya ya da sivil olarak seçiliyorlar. Rastgele bir kodlamayla bileklerinde işaretler oluşturuluyor. Fakat bu işaretleri sadece kişinin kendisi görebiliyor ve kodlamayı yapan robotlarda kayda geçiyor.
Oyuncular aralarındaki iki mafyayı bulmaya çalışıyorlar lakin mafya olarak seçtikleri üye sivil çıkarsa seçilen kişi metal kabine korkularıyla yüzleşmek üzere götürülüyor ve orada ölüyor. Sonraki elde ise siviller uyurken mafya birini seçiyor ve bileğini kaldırıp oy kullanarak o kişiyi kendi seçimiyle öldürüyor (Kişi korkularıyla yüzleşerek ölüyor.) Bu şekilde sırasıyla oynanıyor ve en son 1 Sivil ve 1 Mafya kalırsa Mafya o sivili öldürebileceğinden kazanmış sayılıyor. Kişinin ölüme kurban gitmesi için kullanılan oy sayısının bir sınırı var. Sınır en az 3, yani en az 3 oyla kişi ölüme gidiyor.
Eğer Mafya'yı bulurlarsa ve kalan 3 siville 1 Mafya kalırsa siviller Mafya'yı öldürebilecekleri için kazanan Siviller oluyor. Oyunun sonu da zaten para ödülü, biliyorsunuz. Bu şekilde."

[GIRIŞ]

Jungkook gözlerini araladığında kendisini eskimiş sarı duvarlı beyaz sisli zeminden oluşan upuzun bir koridorun başlangıcında buldu. Kaş çatarak duvarlardaki pencerelere baktı.

"Burası ne böyle..."

Ardı ardına bir sürü pencere, duvara monte edilmiş gibiydi. Koridorun tavanı ve zemini yoktu, veya vardı fakat sisten görünmüyordu. Jungkook başını her iki tarafında birbirinden farklı görünen kapalı pencerelerin ardındaki farklı zaman aralıklarında uzaydan görünen Dünya'ya baktı.

Cidden inanılmazdı. Zaman Kolyesi'nin içi de tıpkı Lalisa'nın portalın ardında vardığı yere benziyordu. Boşluğun tam orta yerinde bir oval zemin, ve çalışma masası vardı onda. Zeminin etrafında ise hologram ekranlarda gösterilen 4 mevsim ve evren çizelgeleri mevcuttu.

Koridorun ucuna doğru baktı yürürken. İlerlerken pencerelerin ardındaki Dünya'lara bakıyor, her bir pencerenin altında tek tek yazan tarihlere bakıyordu.

"Şimdi ne yapmalıyım?" Sesi koskoca koridorda yankı yapıp kendisine doğru geliyordu. Ve hakikatten,

Şimdi ne yapacaktı?

Ensesini kaşırken boynundaki kolyenin kum saati ucunu eline aldı ve baktı. Kırmızı kumlar bir aşağı bir yukarı akarken Jungkook'un aklına bir plan geldi.

Merak ettiği bir şey vardı uzun zamandır. Görmeye gidecekti. Görecek, ve sorduğu sorunun yanıtını alacaktı.

Koridorun görünmeyen ucuna doğru hızını aktifleştirip koşarken zihninde zamanı ayarladı, ve kendini ışığa dönüştürerek bir anda ışınladığında 20 salise sonra kendisini bir tarlada buldu.

Hangi zamandaydı?

Bileğindeki saatini kaldırıp baktığında kaşlarını kaldırdı şaşkınlıkla.

"16.04.2012 mi?" Etrafa baktı telaşla. Gelen geçen varsa ve görülmüşse, başı derde girebilirdi. Neredeyse omzuna gelen burçakların arasına eğilip saklandıktan sonra kolyesini eline alıp gözlerini kapadı. Gözlerinin önüne bir dijital saat getirdi, ve zamanı tam 11 sene öncesine ayarladı. 20 salise sonra yeniden gözlerini açtığında etrafa baktı. "Bu defa neredeyim?"

◄[Ⓧ]► X-WATT 2: Dağılış® | #f-action (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin