14 Ekim 2003
Sabahın en aydınlık saatlerinde sessizlik içinde ve kendiliğinden uyandı küçük Lila.Önce terliklerini giydi,eliyle gözlerini ovuşturdu,sonra yavaş yavaş banyoya yöneldi.Tam içeri girecek'ken farklı birşey farketti;Sabah kendiliğinden uyanmıştı...Güzel sesli annesi ve şen şakrak babası uyandırmamıştı.Normalde olsa Babası işe gitmek için,anneside babasını yolcu etmek için erkenden kalkardı.Fakat bugün hem geç hemde sessizdi.Küçük Lila önce hala uykulu olduğundan şüphelendi fakat sonradan içini ürpertecek,mide bulandırıcı bir koku yayıldığını farketti...Önce salona,sonra mutfağa ve banyoya baktı ama ailesini bulamadı.Çok sakin bir sesle“Belkide uyuyakalmışlardır..”diye geçirdi.Onları öperek uyandırmak için Odalarına girdi....Ve bir an gözlerini yaşlar kapladı kalbi biraz daha hızlı atsa ölecekti sanki!Bu karşısında gördüğü korkunç mazara neydi böyle?!!Korku'dan elleri titremeye başladı ne yapacağını şaşırdı...annesi yerde sanki bütün gece ağzından kan gelmiş'te vücudu o yüzden bembeyaz vampir gibi kesilmişti.Babasını ise görememişti,kan ve vahşet dolu yorganın altında olabileceğini tahmin etti ve her an vücudun' dan kopabilecekmiş gibi titreyen elini yorgana uzattı....
“BABA!!!BABACIĞIM UYAN BIRAKMA BENİ NE OLUR BABA UYAN!BABA!!!!!!!!”
«Anne..Lütfen uyan ve bana şarkı söyle!Anne,anneciğim...uyumak istiyorum...lütfen beni kucağına al ve şarkı söyle anne ağlamak istemiyorum lütfen uyan!!!!!!!!ANNE....”
uyanmamıştı...lila babasının yanına gidip yorganın tamamını indirdiğinde babasının kan dolu bir çarşafta sadece kafasının olduğunu farketi.Yoktu....babasının vücudu yoktu!!!Kim?Kim böyle zalimce birşeyi yapabilirdi?Kim küçük bir kızı bu kadar yetim hissettirecek bir cinayet işleyebilirdi?
Aklına o küçük yaşıyla kimse gelmemişti,gözünü kapattı sakinleşmek istedi...sonra kendince bir çözüm bulup babasının kafasını kolları arasına aldı ve hemencecik kendini kapının dışına attı. evleri çarşı taraflarında,şehir merkezindeydi.ayakkabılarını bile giymeye fırsat kalmadan üstündeki pijama ve yalın ayakla,ellerindeki babasının kafasıyla dışarıda;
“İMDAT!!BİRİ BABAMI KURTARSIN YARDIM EDİN!!!!LÜTFEN...BABAM-BABAM ÖLMESİN L-LÜTFEN BİRİ YARDIM ETSİN...”
Çevresine insanlar toplanmıştı herkesin gözünde aynı ifade vardı;hepsi korkmuş ve şok içinde küçük kızın elindeki ölü kafaya bakmıştı....o sırada kalabalığı yarıp orta yaşlarında bir adam geldi ve önce Lila'yı sakinleştirdi,sonra babanın kafasına baktı.Artık yapacak birşeyin kalmadığını biliyordu ama eğer bunu kıza söyleseydi kızın psikolojisi'nin bozulabileceğini bildiği için kıza;
-Sakin ol birtanem ben doktorum babanı iyileştireceğim sakin ol lütfen gel...gel sarılayım sana...geçti,bitti sakin ol derin derin nefes al
Lila çok garip bir şekilde az da olsa sakinlelmişti.Göz pınarları kutumuş olacak'ki artık ağlamıyordu.sadece tanımadığı doktora sarılıp bir anda uykuya dalmıştı.Babasını kurtaracağını biliyordu...
Doktor kızın sakinleltiğini anladığında gözlerini kıza çevirdi...ve uykuya daldığını görünce küçük bir tebessüm belirdi yüzünde...Selim Yalnız bir adam'dı.daha önce bir eblilik geçirmiş ve bir kızı olmuştu.Nasıl çocuk bakılacağını biliyordu ve Kız artık yetimdi...ona bakabilirdi.hem diğer kızına'da arkadaş olurdu belki!
olay yerine polisler geldi Lila'nın evinde araştırma yaptılar,ve kızı önce götürmek istediler o sırada Selim kızı evlat edinmek istediğini ve nasıl bir işlem yapılması gerektiğini sordu.Polisler bunu işin uzmanlarıyla konuşması gerektiğini söyledi..Selim görüştükten sonra tüm işlemlerin kendisiyle uyumlu gerçekleştiğini öğrenince çok sevindi kız o sırada hastanedeydi ve ona'da süpriz olacaktı...*Allahım ilk kitabımdı ve ne kadar kötü olduğunun farkındayım teşekkürler uygun bir zamanda yeni bölümü atacağım ve yeni bölümde Lila'nın gençliğine ve görevine değineceğiz şimdilik görüşürüzz!!❤*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN KALBİ
Mistério / SuspenseLila her Güldüğünde birilerini kaybediyordu...Lilayı diğer öğrencilerden ayıran şey ise;Gündüz öğrenci,gece gizli bir ruh olmasıydı...sizce sırrı açığa çıkacakmı?