"Şimdi tam olarak anneme ne söylemiştin? Geldiklerinde sorun çıkmaması için "
"Sadece seninle sevgili olduğumuzu sen gelince beraber anlatacağımızı"
"Başka bir şey demedin değil mi? "
"Hayır"
"İyi o zaman. Hadi aşağıya inip Ahmet ve Melek'e yardım edelim"
"Tamam"
Merdivenlerden inmeye başladık. Alt kata gelince Kerem ile birlikte mutfağa geçtik. Fakat orada yoktular. Bizde salona geçtik koltuğa oturmuş bizi bekliyordular. Hemen Melek'in yanına oturdum. Kerem'de yan koltukta olan Ahmet'in yanına oturdu. Bir süre sessizlik olmuştu. Bu sessizliği bozan şey ise kapı zili olmuştu.
Hemen yerimden sıçramıştım. Ben kalkınca diğerleri de benim ile birlikte kalkmıştı. Derin bir nefes aldım. Kerem elini uzattı.
"Hadi gel"
Başımı sallayıp elini tuttum. Kapının önüne geldiğimiz de Kerem kapıyı açmıştı. Annemler içeriye girince hepsini karşıladık. Annemi, babamı ve küçük kardeşim Doruk'u.
İçeriye geçip masaya oturduk. 8 kişilik masanın baş tarafına babam oturmuştu. Uzun olan tarafların birinde Annem, Doruk ve Melek, diğer tarafında ise Ben, Kerem ve Ahmet vardı. İlk başta Ahmet ne kadar oturmak istemese de Kerem fazla ısrar etmişti.
Klasik olan nasılsınız iyiyiz sorularını sorduktan sonra sandalyemden kalkıp çorbaları doldurmaya başladım.
**********
Yemeklerimiz bittiğinde masayı kaldırıp çay bardaklarını ve tatlıları getirmiştim. Çaylarımızı içmeye başlayınca asıl toplanış amacımız konuşulmaya başlanmıştı. Konuşmaya babam başlamıştı.
"Evet hadi anlatım bakalım çocuklar"
Kerem ile birbirimize bakıştıktan sonra tam Kerem konuşacaktı ki yüksek bir ses ile sözünü kesmiştim.
"Şey biz cafede tanıştık"
Annem şaşkın bir şekilde sordu.
"Hangi cafe? "
"Hani kızlarla sürekli gidiyoruz ya çiçek cafe"
"Eee nasıl oldu peki ? "
"Ben size sonra detaylı olarak anlatırım "
Acaba sonra ne anlatacaktım ? Kerem'in önceden bir mafya olduğunu insanları öldürdüğünü anlatamayacağıma göre bir şey bulmam gerekirdi. Bir bahane bulana kadar onu oyalamam gerekiyor. Doruk'un konuşması ile tüm sofra ona dönmüştü.
"Anne benim çişim geldi"
İlk başta masada ki herkes gülmüştü onun bu tatlılığına
"Gel ablacım ben seni götüreyim"
Doruk'un elinden tutup onu tuvalete götürmüştüm. Bu süre içerisinde de bugünün iyi bitmesi için dua ediyordum.
**********
Salona gelince sandalyelerimize oturduk ve babam konuşmaya başlamıştı.
"Kerem oğlum senin annenle baban nerede yaşıyor ? "
"Onların evi biraz daha şehir içinde. Ben böyle gözden uzak yerleri ve doğayı sevdiğim için buraya taşındım."
"Evet güzel oluyor böyle ormanlık yerler. Huzurlu ve sessiz. Sanırım sen baba işini devam ettiriyorsun."
"Evet"
"Peki senin kendi istediğin bir meslek var mı ? "
Biraz durduktan sonra cevap vermişti.
"Hayır yok"
1 saat sonra
Sohbet edilmiş masa kaldırılmıştı. Koltuklarda oturuyorduk. Annemler bir anda ayağa kalkmıştılar.
"Biz gidelim en iyisi saat geç oldu"
Onlar kalkınca bende ayağa kalkmıştım ve konuşmaya başlamıştım.
"Anne siz gidin isterseniz. Ben mutfağı toplarım sonra eve geçerim zaten"
Kerem'de konuşmaya başlamıştı.
"Ahmet sizi eve bıraksın ben bırakırım Eda'yı"
Doruk yanıma gelip bana sarılmıştı.
"Bende ablamla kalmak istiyorum."
Eğilip onu kucağıma aldım.
"Olur bir tanem hem yarın ben bırakırım seni kreşe"
Annemde başı ile onay vermişti.
"Tamam o zaman hadi iyi akşamlar"
"İyi akşamlar"
Kapıyı kapatıp Doruk'u kucağıma aldım. İçeriye geçtiğimizde onu koltuğa oturttum. Kumandayı elime alıp televizyonu açtıktan sonra Doruk'a döndüm.
"Ben hemen mutfağı toplayayım. Sende çizgi filmin izle tamam mı? "
Başını salladığında cevabımı almış olmuştum. Kerem Doruk'un yanına oturup kolunu Doruk'un arkasına koymuştu. Bende mutfağa geçip işlerimi halletmeye başladım.
**********
İşim bittiğinde ellerimi yıkayıp salona geçtim. İçeride büyük bir sessizlik vardı. Doruk'un oduğu yere döndüğümde sessizliğin nedenini anlamış oldum. Kerem'in kolları arasında uykuya dalmıştı. Çok tatlı görünüyordu.
"Kerem biz gidelim artık. Götürebilir misin bizi?"
"Doruk uyudu burada kalın isterseniz"
"Yok yok gidelim biz ya. Hem sende yorulmuşsundur. Dinlenirsin"
"Ben yorgun değilim ama sen nasıl istersen öyle olsun"
Montlarımızı alıp ilk önce Doruk'u giydirdim. Kendi montumuda giyindikten sonra Kerem Doruk'u kucağına alıp kapıya doğru ilerlemeye başladık. Dış kapıyı açtıktan sonra onların çıkmasını beklemiştim. Ardından bende çıkıp kapıyı kapattım.
Arabanın önüne geldiğimizde ön koltuğun kapısını açıp içine oturdum. Kerem'de Doruk'u kucağıma koyup kapıyı kapattı. Ardından kebdi koltuğuna oturup arabayı sürmeye başladı.
Yolda giderken büyük bir sessizlik vardı arabanın içerisinde. Bu sessizliği bozan kişi Kerem olmuştu.
"Yarın sen evde Doruk ve ev işleri ile ilgilenirsin. Bende senin eşyalarının gelmesi ile uğraşırım. Bildiğim gibi düzenlerim. Sonra ki gün sabah seni alır şirkete geçeriz beraber. Sen yine istediğin gibi düzenlersin."
Gülümseyerek ona döndüm.
"Olur. Teşekkür ederim. Gerçekten baya uğraştın bu işlerle."
Boşta kalan bir eli ile elimi tuttu.
"Her şey senin için"
Yüzüme kocaman bir gülümseme getirerek karşılık verdim.
**********
Evin önüne geldiğimizde kapımızı açıp Doruk'u kucağımdan almıştı. Sonrasında bende inip kapıyı kapattım. Evin önüne ladar tüm kapılarını açtım. Eve geldiğimizde kapıyı açıp önce ben girdim eve. Onlarda girince kapıyı tekrar kapattım. Misafir odasında ki yatağın battaniyesini açtım.
Kerem Doruk'u yatırdıktan sonra üstünü iyice örttüm. Odadan çıkıp sessizce kapıyı kapattım. Ardından da Kerem'e döndüm.
"İstersen sen burada kal"
İlk başta gülümsemişti. Bu gülümsemeden dolayı kabul edeceğini düşünüyorum.
"Aslında eve gitsem iyi olacak. Hem bir daha sabah eve geçip hazırlanmak durumunda kalmam."
"İyi madem sen bilirsin"
Kapının önüne kadar ona eşlik ettim. Kapının önüne geldiğimizde birbirimize sarılıp vedalaştık. Onun kapıdan çıkması ile bende kapıyı kapatıp mutfağa geçtim.
Bir bardak su içip kendi odama geçtim. Hızlı bir şekilde üzerimi değiştirip kendimi yatağa bıraktım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA AŞIK OLURSA | BİTTİ
Teen FictionBir mafya adamı cafe'de gördüğü bir kıza aşık olmuştur. Fakat bu aşka engel olacak bir sürü şey vardır. Kızın bu adama karşı bir duygu hissetmemesi gibi... Peki bu adam bu duruma karşı nasıl bir şey yapacaktı. Hemen pes mi edecekti... Hiç sanmam... ...