Çoğu şey umduğunuz gibi ilerlemeyebilir. Ama sorun etmeyin. İlerlediği yolu istediğiniz şekle sokabilirsiniz. Unutmayın ipler sizin elinizde!
Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Fulya'da öyle içine kapanık sert ve umursamaz gibi görünse de aslında t...
Fulya'yla konuşurken bir anda gelen patlama sesi ve Fulya'nın çığlıklarıyla beynimden vurulmuşa döndüm. Arabamın anahtarlarını alıp kapıya koştuğumda Berke "NOLUYOR OĞLUM!? NEREYE BU SAATTE? EGE! EGEE!!" şuan tek düşündüğüm şey Fulya'ydı. Hemen arabaya binip gaza bastım. Ona bir şey olamaz olmayacak! Dayanamam!!
Yetiştiğim de koşarak kapıya gittim. Evden sesler geliyordu ve bahçe kapısı açıktı "Siktir! Fulya asla bu soktuğumun kapısını açık bırakmazdı ASLA!" bahçeye girip eve doğru koştum aynı anda ona sesleniyordum. "Fulya! FULYA!!!" kapıya yetiştiğimde onunda açık olduğunu gördüm. İçerden sesler geliyordu Fulya'nın sesi! "Defol git burdan! Rahat bırak beni! Bunu sana ödeticem adi piç! Hayır dur! DUR!!" sesin geldiği yere koştum salona... İçeri girdiğimde şerefsizin teki Fulya'yı köşeye sıkıştırmıştı. Koşarak adamın yakasından tuttum ve geriye doğru çektim. Ardından o pis suratını yumruklamaya başladım. "SENİ PİÇ! NE YAPTIĞINI SANIYORSUN LAN!! KİMSİN SEN?!! KİMSİN!" yumrularıma engel olan şey Fulya'nın ağlamasıydı adamın üstünden kalkıp yere çökmüş olan minik bedenin yanına gittim. Yüzünü avuçladım ve bana bakmasını sağladım. Çok korkmuştu. "Burdayım güzelim korkma burdayım. Geldim. Burdayım..." Hemen boynuma sarıldı tirtir titriyordu minik bedeni. Arkamı döndüğümde o piç kaçmıştı! Peşinden gideceğim sırada Fulya engel oldu. "O-onu tanı-tanıyorum. Fa-fazla kaça-kaçamaz!" "Tamam güzelim korkma" minik bedenini kucağıma aldım. Ve yukarı odasına çıkardım. Onu yatağa bırakıp elektrik ile ilgilenmesi için birilerini aradım. Ardın da çilingiri arayıp tüm kapıların kilitlerini değiştirilmesini söyledim.
Yaklaşık yarım saat sonra elektrik kesintisi giderilmişti. Adama sebebini sorduğumda "Elektrik trafosunu patlatmışlar" dedi kapı kilitleri de değişmişti. Yeni anahtarları alıp Fulya'nın yanına çıktım. Yatakta yatan minik bedenin yanına oturdum. O sırada gözlerini açtı ve bana baktı. "Teşekkür ederim" "Şşş Teşekkür etme" gözüm yanağına kaydığında parmak izlerini görmemle sanki başımdan aşağı kaynar sular döküldü! Bunu fark etmiş olacak ki "İyim. Acımıyor" dedi. Ardından "Özür dilerim. Bir şey yapamadım. Çü-çünkü çok karanlıktı korkmuştum" "Neden özür diliyorsun!?? Özür falan dileme! Senin elinde değildi! Belliki o piç senin zayıf noktanı iyi biliyordu da ordan vurdu şerefsiz!!" gözlerini kaçırıp "O kişi Tarık'tı" sesi fısıltı gibi çıkıyordu. "Yani eski sev-" "Tamam anladım. Sus kendini yorma. Yarın konuşuruz Prenses" o sırada telefonum çaldı Berke arıyordu. Ayağa kalkacağım sırada minik eller gitmemi engellemişti. "Hiçbir yere gitmiyorum güzelim burdayım" dedim ve geri oturdum. Hâlâ elimi tutuyorken gözlerini kapattı. Aramayı cevapladım "Nerdesin Allah aşkına!? Apar topar gittin! Ne oldu?!!" "Şşş sessiz ol bağırma. Anlatacam" "Bir zahmet!" "Fulya'nın yanındayım." ...
Berke'ye her şeyi anlatmıştım gelmek için ısrar etmişti ama gerek olmadığını söyledim. O da sabah geleceğini söyledi. Ardından telefonu kapatmıştım. Şuanda göğsümde uyuyan minik bedenin sahibine bakıyordum. Çok masum, yaralı, yorgun, üzgün ve ÇOK güzledi. Bir süre sonra uyanmıştı. "Günaydın Güzelim!" tüm gece kabuslar gördüğü için yanında yatmıştım. "Günaydın" sesi yordun çıkıyordu. "İstersen sen duşa gir ben kahvaltı hazırlayayım hım?" "Olur" doğrulup banyoya yönelmişti. Bende mutfağa indim.
Fulya merdivenden inerek yanıma geldi. Annesiyle konuşuyordu. "İyiyim dedim ya Sultanım" "**********" "Hayır anne bir şeyimiz yok" o annesi ile konuşurken ben onu süzüyordum. Çok çekici ve ürkütücü görünüyordu!?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Fulya'nın üstündeki kıyafet)
Ardından bana bakıp "Ne anlattın?" diye sordu fısıldayarak "Hiçbir şey anlatmadım. Sabah senin anlatacağını söyledim" "Anladım teşekkürler" dedi ve konuşmaya geri döndü "Annecim şimdi işim var söz veriyorum işim bitince arayacam" dedi ve cevap gelmesini beklemeden kapattı. "Ben gidiyorum işim var" dedi portmantodan siyah deri ceketini alarak. "Nereye?" "Okula" "Ne okulu Fulya!? İzin aldık gitmiyoruz bugün!" "Başka işim var okulda!" kolunu tuttum ve "Hayır demezsin!" "Sen kimsin de bana emir verebiliyorsun ya!?? Ha!" dedi ve elimden kurtuldu. Ardından dışarı çıktı. Bende peşinden. "Fulya buraya gelir misin? Düzgünce konuşalım." bana aldırış etmeden garaj olduğunu düşündüğüm yere gitti. Bir dakika bile olmadan siyah bir Honda motorla çıktı. Baştan aşağı simsiyahtı. Arkasından seslendim ama durmadı "Sikeyim ya!"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Fulya'nın bindiği motor)
Fulya'nın ağzından~
Kapalı alanları sevmediğim için babam bana bir motor almıştı. Duştan çıkıp üstümü giyindim ve o motorun anahtarını koyduğum yerden alarak cebime koydum. Aşağı indiğim sırada telefonum çaldı. Evet kırılmamıştı. Sadece yere düştükten sonra kapanmıştı sadece. Arayan annemdi acaba 'Ege ona bir şey anlattı mı' diye düşündüm. Ege'nin yanına gidip ne anlattığını sordum. Bir şey anlatmadığını benim anlatacağımı söylediğini söyleyince rahatladım. Geriye tek bir işim kalmıştı. Tarık'a bunu yaptıran sürtükten intikamımı almak. Ahh bugünü iple çekiyordum!
Garaja gidip motoruma bindim. Ege arkamdan bağırıyordu ama durmadım!
Okula gelmiştim. Kaskımı çıkartıp motorun üstüne koydum. Okul binasına yürüdüm. Herkes bana bakıyordu. Ama umrumda değildi! Çalan telefonla durdum Ege olduğunu görünce kapattım ve telefonu sessize aldım. Yürümeye devam ettim.
Ece'nin ağzından~
Dün Tarık gelmişti ve Fulya'nın bana neler yaptığını anlattım. Ve planımı anlattım. Kabul etti. Etmek zorundaydı! Gece planı uyguladık. Ama Ege geldiğinde plan bozulmuştu. Lanet olsun!
Sabah okula geldiğimde Fulya'nın okulda olmadığını görünce rahatladım. Sınıfa girdiğimde masamın üstünde siyah zarfta bir not buldum. İçindeki kağıdı çıkardım ve okumaya başladım
Böyle kolay kurtulacağını mı sanıyorsun? Hah! Biliyor musun bende ne zamandır bu günü bekliyordum! Beni fazla bekletmediğin için TEŞEKKÜR sürtük!! Geri döndüm! Beni özledin mi!?? ~N. "Ne yapacağım ahh Tarık Tarığ'ı arayayım" "Ne var Ece!?" "Siktir o geri döndü!" "Kim geri döndü ne saçmalıyorsun!?" "NEMESİS geri döndü diyorum!!" "Ne si-" lafını bölen şey telefonumun elimden çekilmesiydi. "Selam sürtük! Beni özledin mi?" Böyle olacağını bilseydim yapmazdım lanet olsun!!
(NEMESİS Kelimesi Türkçede İNTİKAM TANRIÇASI Anlamına gelir.)
SELAAAM~~ YENİ BİR BÖLÜM VE YENİ BİR SIR SİZCE GERİ DÖNEN KİM? OY VERMEYİ UNUTMAYIN 💋🦋