Dicle'nin ağzından;
Yarın afiş çekimleri vardı ama içimde nedenini anlamadığım bir huzursuzluk da... Barış neden İrem'i ben dahil herkes çok severken oynamamak için ısrar etmişti? Ya da sabah barış ile ayrılırken neden yanlarında bir oyuncu varken onu öpüp gitmişti? Ayahsrıca İrem'in de bu sabahki tavırları Dicle'nin hiç hoşuna gitmemişti.
flashback;
irem: dicle sözleşmeler nerede? hemen imzalayalım.
dicle: getiriyorum canım.
aradan 3 dk geçmesine rağmen irem bekleyemez ve atarlı bir şekilde odadan çıkar o sırada dicle de içeri geliyordur.
d: noldu bir şeye mi ihtiyacın var?
i: yok beklemeyi sevmem. dedi soğuk bir ses tonuyla.
d: hadi gel içeri geçelim dedi dicle ne olduğuna anlam veremese de.
irem ayıcığa takmıştır. tekrar eline alır.
d: iremcim o biraz kişisel ve önemli bir eşya alabilir miyim?
i: sevgilinden mi?
dicle bu soruyu duymamazlıktan gelir, oyuncağı alıp yerine koyar ve evet şimdi bu üç yere imza atman gerekiyor der.
i: yemek yiyecek miyiz? gerçi barış gelmedi ama
dicle iremin barışla ilgili olan kısmını çok sessiz söylese de duymuştu. o an içindeki şüphe artık hat safhaya ulaşmıştı.
flashback bitti.
(ön izlemede akşam görüşürüz diyorlardı dic ve bar birbirlerine ve setten fotoğraf falan geldi %98 dicbar date var yemek yiyolar neyse dizide öyle olmazsa bile ben öyle düşündüm. )
dicle bütün bu düşünceleri ardında bırakmak ister ve kendini işlerine verir. ajansın kapısından barış girerken dicle çıkmak üzeredir.
b: sevgilim hadi gel seni çok güzel bir yere götüreceğim.
d: oowowow merak ettim şimdi.
arabaya binerler.
b: sevgilim benim sana bir şey söylemem lazım.
d: dinliyorum canım
b: yemekte söyleyeceğim.
sesi çok gergindir ve diclenin gözlerinden kaçırıyordur gözlerini. dicle üstelemek istemez. restoranta giderler.
b: menüyü alabilir miyiz?
garson: tabi.
d: sevgilim ne güzel bir yer böyle sahil kenarında, mis gibi kokuyor.
yemekleri sipariş verirler ve barış artık söyleme zamanı olduğunu düşünür ama diclenin tepkisinden emin olamadığı için yemekleri bitirmeyi bekler. her ne kadar dicle ne konuşacaktık diye üstüne gitse de dicleyi kaybetme korkusundan ona söyleyemediği şeyler şimdi onda aynı korkunun bin beterini yaşatıyordur.
b: dicle nasıl söylerim bilmiyorum, keşke en baştan söyleseydim bunu sana. şimdi kızacaksın.
d: sevgilim ne oldu söyler misin
b: ir-irem benim
d: irem senin ne barış?
b: irem benim eski sevgilim dicle.
d: nE? diyerek tepki verir aslında aralarında geçmişten gelen bir sorun olduğunu düşünse de bu ihtimali hiç düşünmemişti. o kadar inanıyordu ki barışın onu sevdiğine onun için ilk iş gününde bağırmasını kabullenemiyordu. kendini sorguladı dicle, barışın sevgisinden şüphe mi ediyordu? barışın, barış havasın, ilk aşkının?
YOU ARE READING
dicbarbutmyloves
Randombunu yazdığım zaman 35 yayınlandı irem malı geldi o yüzden de yeni ve daha güzel bir hikayeye başlamaya krar verdim kaza hikayesinin devamı gelmeyebilir. bunu yazdığım zaman afiş çekiminin olduğunu biliyoruz 12ye dair. öyle işte ben de böyle düşündü...