BÖLÜM 1: Tanışma

196 41 32
                                    

Aslında ona ilk başta güvenmemiştim. Ama gözlerini görünce içimde garip bir his oluştu. Sanki bana yardım edebilirdi, beni anlayabilirdi.

Şimdi bir kafede oturmuş konuşuyorduk. Sıcak kanlı ve sakin biriydi. Fazla konuşmuyordu benim aksime. Ben fazla konuşan biriydim.

"O benim kardeşim gibiydi. Bana bunu nasıl yaptı, hala anlayamıyorum." Sesim biraz çatlak çıkmıştı.

"Bazen en yakınındakiler bile seni sırtından vurabiliyor." Bunu bir şey düşünürmüş gibi söyledi.

"Senin hikayen?" Bana anlamayan gözlerle baktı.

"Anlamadım?"

"Senin hikayen ne?" Olabildiğince samimi gözükmeye çalışıyordum ki benimle dertleşebilsin.

Çarpık bir şekilde güldü. Çenesinde ve sağ yanağında gamze vardı. Çarpık bir şekilde gülümseyince çok çekici oluyordu.

"Ben de aldatıldım," dedi, sesini olabildiğince sakin tutmaya çalışıyordu sanki. Kaşlarını çattı ve konuşmasına decam etti. "Hem de öz kardeşim tarafından."

Bunu duyunca kaşlarımı şaşkınlıkla kaldırdım. Gülümsedi. Sanırım halime gülümsemişti.

"Ne yaptı sana?"

"Birlikte olacağımızı ve hiç ayrılmayacağımızı söylemişti. Ama olmadı." Kaşları hafifçe çatıldı.

"Bir şey soracağım," dedim ve ona doğru yaklaştım, "öldü mü?"

Öyle bir anlatmıştı ki Güneşi Beklerken'deki Bora Zeynep'e eski sevgilisini anlatır gibi anlatmıştı.

Bunun üzerine küçük çaplı bir kahkaha attı. "Yok canım, daha neler. Ölmez o." Sanırım biraz da olsa keyfi yerine gelmişti.

Ben de ona gülümsedim. O sırada telefonum çaldı. Telefonumu çantamdan çıkarttım ve arayana baktım. Anneeemm ♡

"Pardon," dedim ve telefonu açtım. "Anne?"

"Kızım, nasılsın?" Ahh, annem. Onu çok özlemiştim. Mersin'delerdi. Erkek kardeşim ve o. Kardeşim 13 yaşındaydı. Babam ben lise birdeyken kanserden ölmüştü. Babam öldükten sonra zor zamanlar geçirdik. Borçlarımız vardı. Annemle birlikte ben de çalışmıştım okul çıkışı. Yardım ederdim ona. Bir iki yıla bitti borçlarımız. Sonra rahat bir nefes aldık. Ben üniversite için İzmir'e geldim. Aşçılık okuyordum. İkinci senemdi. Bir lokantada staj yapıyordum.

"İyiyim anne, sen?" Karşımdaki adam bana bakıyordu. Adını sormayı unuttum.

"İyiyim, kardeşinin selamı var."

"Öp yerime onu."

"Tamam, nasıl gidiyor stajın? Ne yapıyorsun şimdi?"

"İyi, şimdi bir arkadaşımla oturuyorum."

"Tamam, ben kapatacağım. Kendine iyi bak."

"Sende." Telefonu kapattım ve çantaya geri koydum.

"Üzgünüm."

"Sorun değil," dedi ve yine gülümsedi. Gülümsediği zaman çok yakışıklı olduğunu biliyor muydu acaba? Bir insana gülümsemek bu kadar mı yakışır?

"Şey, benim gitmem gerekiyor," ayağa kalaktım. O da kalktı.

"Ben bırakayım mı?"

"Yok, teşekkürler." Kafeden çıktım ve yavaş yavaş yürümeye başladım. Üniversiteden bir arkadaşımla birlikte yaşıyorduk. Ailelerimiz de birbirini tanıyordu. Onun için sorun olmuyordu, birbirimize güveniyorduk.

KAÇIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin