◄ [MP:2] - BÖLÜM 48 ►

524 82 44
                                    

(Bilgilendirme: Taehyung'un gifidir.)

👁‍🗨: "Birilerinin mutluluğunu yazmak için kalem olamıyorsan, birilerinin mutsuzluğunu silmek için silgi olmayı dene."

[x]

"S-Sen..." Jennie arabaya binen V'ye baktı dehşetle. V kapıyı kapattıktan sonra anahtarı taktı fakat arabayı çalıştırmadı. Beklerken başını Jennie'ye çevirip bıkkınlıkla baktı. "Ne oldu? Herhalde artık düştü jetonun-"

Jennie yutkunarak ağlamaya başladığında kendisine bakarken, V şaşırdı. "Neden ağlıyorsun güzelim?"

Jennie hemen aktığının farkında bile olmadığı gözyaşlarını tek eliyle temizleyerek önüne döndü soğuk bir tavırla. "Otele bırak beni."

"O olmaz." V önüne dönüp mini markete baktı. "Peşimizde adamlar varken seni tek bırakamam."

"Bırak dedim." Jennie sert ve titreyen bir ses tonuyla konuştu fakat V umursamadı. "Güvenli değil."

"Sen mi biliyorsun nerenin benim için güvenli olup olmadığını?"

V başını çevirip kendisine baktı sakince. "Bir insanın güvende olduğu yer ailesinin yanıdır."

Jennie'nin yeniden gözleri doldu kendisiyle bakışırken. V yüzünü inceledi. "Dokunmasına izin verdiği ağabeyi de olsa..."

Jennie sinirle gülerek başını çevirdi. "Ailem falan değilsin."

"Peki." V umursamadı.

Jennie öyle olmadığını söylese de öyle olduğunu ikisi de biliyordu.

Ortama sessizlik hüküm sürerken genç kızın burun çekme sesleri V'nin kulaklarını doldurdu. Genç kıza doğru eğilerek çenesinden tuttu ve kendisine doğru çevirdi başını. "Bak bana."

Jennie sinirle yutkunarak gözlerini gözlerine çevirdi. "Ölseydin keşke."

V gözlerine baktı bunu ciddi anlamda isteyip istemediğini anlamak için. Mırıldandı. "Sol yanımdan vurduktan sonra kulağıma üzgünüm diye fısıldayan kızın bunu gerçekten dediğine inanmak imkansız."

"İmkansız değil." Jennie başını yana çevirdi ve genç adamın parmaklarından kurtuldu. "Senden hoşlanmıyorum, sevmiyorum da."

Yalandı.

V tebessüm etti. "Tüh, kötü oldu desene."

"Ne?" Jennie kaş çattı dışarı bakarken. V güldü. "Artık dokunamayacağım bedenine."

Araya sessizlik girdiğinde V gülüşünü soldurup konuştu. "Sana bir parçamı vermeyi düşünmüştüm."

Jennie'nin hafiften dudakları aralandı. Neyden bahsediyordu?

"Ad bile düşünmüştüm."

"Ne adı?"

"Kız olursa Jaechu koyabilirdik sanırım?" Başını çevirip genç kıza baktığında Jennie'nin gözlerini yumduğunu gördü. "Erkek olursa da sen seçersin diye sana bırakmıştım."

Jennie'nin elleri otomatik olarak karnına gittiğinde V tebessüm etti. "Gurur yapmayı bırak. Üzülürler sonra anne babamız bizi doğurmadı diye."

Jennie gülmemek için yutkundu.

"Vurduğun gece içime çelik yelek ve ejder ağacı öz suyu paketi yerleştirmiştim. Kandırdığım için kusura bakma."(Ejder ağacı öz suyu: Gövde kesildiği zaman çıkan kırmızı bir sıvı.)

Jennie başını camdan hafifçe önüne çevirdi. "Konuşma daha fazla bence."

V sessizce önüne dönerek beklemeye devam etti. Bunalınca arabadan dışarı çıktı. Jennie arabanın içinden ön camdan baktı kendisine. Parmaklarını gür saçlarının içinden geçirerek gerginlikle geriye doğru atıyordu.

Neden gurur yapıyordu ki? Onu kandırdığı için mi? Yoksa tüm bu zamandır kendisini gözetlediği için mi? O da bilmiyordu neden gurur yaptığını fakat çok kırgındı.

Hem de çok.

[MEZAR PARTISI: IKINCI KITAP]

◄[SM/SEQ/AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.II) | #thriller (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin