10

25 2 0
                                    

Sabah kalktığımda kızlar çoktan uyanmıştı. Yavaşça doğrulup etrafa bakındım. Mutfaktan sesler geliyordu. Belli ki kahvaltı hazırlamaya çalışıyorlardı. Bugün son provayı alacaktık. Yarın yarışma günüydü. Ve ben stres olmaktan başka bir bok yapamıyordum. Kalkıp lavaboya girdim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra bir de dişlerimi fırçaladım. Klasik işlerimi hallediyordum işte.

"ELİF SANA KAHVALTI HAZIRLADIM! UŞAĞIN MI VAR LAN?! KALK!"

Yasemin'in sabah sabah kulağımı sağır eden tiz sesiyle birlikte lavabodan çıktım. Küçük adımlarla mutfağa ilerledim. Eğer küçük küçük adım atarsam lavabodan burası 59 adımdı. Saymak rahatlatıyordu. 

"Kalkmış kız, bağırıp durma."

Sude'nin sesi Yasemin'i sustururken Yasemin sevinçle bana döndü.

"Sana kahvaltı hazırladım!"

Bismillahirrahmanirrahim. Yemeği o mu hazırlamıştı?!

Korku dolu bakışlarım Sude'yi bulurken elini boynuna koyup ağlıyormuş gibi yaptı. O da zehirlenmekten korkuyordu belli ki.

"Kelebeğim, keşke uğraşmasaydın hiç."

"İki yumurta kırdım canım! Ne uğraşması?"

Anlaşılan kabuklu yumurta yiyecektik. Yani yemeye çalışacaktık.  

"Şey ben tokum."

Sude gözlerini bana çevirdi.

"Hem Elif'te tok."

Bu kez kolundaki saate baktı ve devam etti.

"Ay bak provası da var kaçırmasın yazık."

Sude beni hızla çekip çıkarırken Yasemin elinde tavayla ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

"Ne oldu şimdi amına koyayım?"

Olayı anlamayan hali bizi güldürürken gerçekten geç kalmamak için odalara dağıldık.

***

Bugün serbest gitmeye karar vermiştik. Zaten son sınıfları o kadar çok takmıyorlardı. Sınavımız vardı ve üstümüze düşmüyorlardı evet. Altıma düz siyah bir pantolon, üstüme de yine aynı düzlükte beyaz v yaka bir tişört giymiştim. Üstüme de bol siyah bir hırka geçirdim. Çantamı aldıktan sonra odadan çıktığımda gördüğüm ilk manzara beni bekleyen iki manyak kızlarımdı. Yasemin mavi bir kot ve beyaz madonna yaka kısa bir bluz giymişti. Sude gri bir eşofman, üstüne de siyah sıfır kollu bir tişört giymişti.

"Katil edeceksiniz beni."

Sözlerim onları güldürürken hafifçe beni çekerek evden çıkardılar. Bugün çocuklar yoktu. Ege Abi'nin işi olduğu için bizi götürmeye gelememişti. Kızlarla tek kalmak güzel olacaktı. Ortalarına geçip ikisinin de koluna girdim.

"Anlatın bakalım."

"Dün konuştuk ya ne anlatalım güzelim?"

Haklılardı. Dün konuşmuştuk.

"Doğru ya."

***

Okul bahçesine geldiğimizde hızla sınıflara girdik. Sınıfa girdiğimiz an karşılaştığımız manzara ile ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Hazal Uraz'ın koluna girmişti. Mert ise birazdan Uraz'ı dövecek gibi bakıyordu. Yasemin hızla Mert'e yaklaşırken Uraz'la ne konuştukları anlaşılmıyordu bile.

"Gel."

Yasemin Mert'i tutup çekmeye çalışıyordu. Bulut ortalarda yoktu. Sude de benim gibi ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Öylece kalakalmıştık.

Parçalı BulutluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin