Önemsiz olan ama beni seviyorsanız okumanız gereken konuşma 🖤
Bana mı öyle geliyor yoksa kaybettiğim edit yeteneğim geri mi gelmeye başladı? Nolur sadece bana böyle geliyor olmasın. Evet evet Devran'ın saçları uzun, Saye daha beyaz tenli ama ne yapabilirim? Kafamdaki modelleri asla bulamıyorum. Ve tüm bunlar yetmezmiş gibi aylardır hatta yıllardır Devran'ın gerçek ismi kafamda netti ama son zamanlarda açıklamaya yakınlaştıkça isim karmaşasına giriyorum. Evet, ana karakterlerimizden birinin adını çok yakında öğreneceğiz.
Önemli olan ve kesinlikle okumanız gereken konuşma
Her neyse. Bölümü bitirince erken atmak istedim. Bu isteğime rağmen pazartesi söz verdim diye pazartesi atmayı düşündüm. Sonra dedim ki İlay geldik dananın kuyruğunun koptuğu yere. Bölümlere bir çeki düzen ver artık. Evet düzenlemeye giriyorum. Sizden istediğim anlatım dilimi daha ağır mı yoksa hafif mi yapmam gerektiğini söylemeniz canlarım. Değişmesini istediğiniz bir nokta var mı?
"Yarım saat sonra çıkarmaya gelirim." Üzerinde pembe üniforma olan hemşire bileğindeki saatini ayarlarken yüzüne yerleştirdiği içten gülümseme ile yanımdan ayrılmadan önce dudaklarının arasından öylesine konuştu. "Geçmiş olsun."
Kolumdaki seruma memnuniyetle bakan ela irislerde zafer parıltılarının yer edinmesine izin vermeden çekip üzerime örtülen ince pikenin altına gizledim.
"Şanslı günündesin." Doğmak üzere olan güneşin etkisi ile kızıla bürünen odaya göz gezdirip içten bir nefes verdim. Balkan son anda benimle birlikte teslimata gelmekten vazgeçmiş ve biz son anda eski fabrikayı basmak üzere olan polislerden kurtulmuştuk. Hızla uzaklaşan aracın ardından çıkan çatışmanın sesini duymuştum ama bu beni pek endişelendirmemişti. Ali İmran başının çaresine bakabilirdi. "Yoksa asla dediğini yapmazdım."
"İtiraf et." Odadaki komodinden başka tek eşya olan tekli koltuğa yönelen gevşek adımlarını yüksek binanın asla silinmediği için tozdan geçilmeyen camlarından vazgeçip göz ucuyla onu izledim. Koltuğa oturmadan önce üzerindeki ceketi çıkardı. Kalın parmakları çözmek için gömleğinin yakasındaki kravata uzanmıştı ki birden vazgeçip saatlerdir üzerinde olduğu için kırışmış gömleği ile koltuğa oturdu. "Tüm bu sert görüntünün altında her şeyden korkan minik bir kız çocuğu var."
Halinden o kadar emindi ki ses tonu benim bile şüpheye düşüp anlık olarak kendimi sorgulamama neden oldu. Korkuyor muydum?
Düşmanımla aynı yatağa girmekten, sürekli kabuslar görmekten, Başak'ın bana yaptığı baskıdan, teşkilatın benden beklediği başarılardan uzakta ruhumu saran sert kabuğun altında gerçekten de korkak bir kız çocuğu mu vardı?
Her an ölme ihtimalimden korkuyor muydum?
"İtiraf et," Yanımdaki komodinin üzerinde duran çantama uzanırken tepkisini merak ettiğim için alayla kıvrılmış dudaklarıma rağmen merakla yeşillerimi üzerinde tuttum. "Seni delirtiyorum. Her an yanımda olup, bir nefes kadar yakınımda durup dudaklarıma tekrar kapanamadığın için deli oluyorsun. Balkan'ın yaptıklarını yapamadığın için deli oluyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YEDİ ŞEYTAN (+18)
Acción"Cenneti bekleme, biz oradan kovulalı çok oldu." Parmağına bulaşan kanım ile kaşları çatılır iken huysuz bir sesle devam etti. "Cennetin kapısından utançla çevrilecek kadar günaha batmış bedenlerimiz, Cehennemi söndürecek kadar kana bulanmış parmak...