1 - esrek

194 16 15
                                    

Medyada başrolümüzün kıyafeti...

Yıldızlara basalım ve derin bir nefes alıp başlayalım.
Hoş geldiniz yeniden ^-^ 

Şuraya başlamadan bi tarih atalım mı 🌙


***

Bilinç... Bizi insan yapan aklımızdı, zihnimizdi. Bilinçli oluşumuzdu.

Ve bazı şeyleri alınca bilincimiz bizden uzaklaşıyordu.

Örneğin, alkol.

Evet, alkol. Bugün biraz fazla kaçırmıştım alkolü. Erkek arkadaşım beni aldatmıştı ve günlerdir kendimi depresyona girmediğim konusunda ikna etme çabası veriyordum.

Ancak yenilmiştim o çabama. Günlerdir her şey normalmiş gibi davranıp etrafımdakilere gülücük saçıyordum ama işin aslı böyle miydi?

Elbette hayır. Canımdan can gidiyordu sanki.

Neden kimse yanımda durmuyordu?

En yakın arkadaşım... Erkek arkadaşım.

Ağabeyim, ailem...

Kimse yoktu çevremde.

20 yaşında bir başıma kalmıştım ama yılmamıştım. Yılmayacaktım da.

Ben defalarca yere kapaklanmış olabilirim ama zirveye tırmanmaktan da vazgeçmedim.

Bir söz vardır, 'yılanın bir başını kesersen yerine iki tane çıkar' diye. Kendimi bu söz ile fazlasıyla özdeştirirdim.

Zira kim beni kısıtlamaya çalışırsa onların karşısında bir o kadar dik dururdum. Bana kim çelme taktıysa tökezledim ama öncesinden daha güçlü doğruldum.

Yine öyle olacaktı.

Ama bu gece... Bu gece kendime zaman vermek istiyordum. Bu gece içimdeki duyguları içimde tutmayıp dışımda yaşamaya karar verdiğim gündü.

Tek başıma bir kulübe gelmem hiç akıllıca değildi, ama dediğim gibi en yakın arkadaşım da beni düşürenlerden biriydi.

Başta her şey güzeldi. İlk kadehi devirdikten sonra insanların arasına karışmış ve deli gibi dans etmiştim.

Sonra ikinci kadehi devirdim. Sonra üç...

Yanıma gelen akbabaları tersledim ve içmeye devam ettim. Sonra gözlerimin dolduğunu ve artık eğlenmediğimi fark ettim. Kendimi bu kalabalığı rahat göreceğim ama kimseye görünmeyeceğim bir yer aradım ve kadeh yerine elime aldığım şişeyle üst kata çıktım.

Trabzanların önünde durup aşağıda dans eden, yiyişen çiftleri izledim. Sonra daha fazla dayanamadım. Ağzıma dayandığım şişeden aldığım büyük yudumla gözlerimden yaşlar boşanmaya başladı.

Kesinlikle sebebi sert olan alkolün yaktığı gırtlağımdı.

Hayır, yanan kalbimdi...

Hıçkırıklarım yüksek sesli kulüpte kendi kulağıma bile gelmezken şişenin dibini bulana kadar içmiştim.

Sonra ağlamaya devam etmiştim ama çok bitkin düşmüştüm. Keşke içmeseydim o kadar... Alkole dayanıklı bir bünyem vardı ama bir şişeden fazla alkol alıp da kendinde kalan tanıdığım insan sayısı bir elin parmağını bulmazdı.

Bulanan ve ağrıyan midemi rahatlatmak için arka tarafımdaki koridora ilerledim sarsak adımlarla.

Lavaboya güç bela girip midemdeki alkolü çıkardım ama çoktan kanıma kaynamıştı bir kere. Üstelik ağlamamdan ötürü bedenim kuş tüyü gibiydi.

Elimle ağzımı çalkalayıp çenemi ve yanaklarımı ıslattım ve yere düşme tehlikesi geçirerek lavabodan çıktım.

Gözlerim bordo halılarla kaplı koridorda gezerken karanlık fazla baskındı ve dönen başım koridoru olduğundan daha çıkmaz ve uzun göstermekteydi.

Bedenimdeki tükenmişlikle kendimi koridordaki kapılardan birine sürükledim ve kapıyı araladım.

Şansıma odada büyükçe bir yatak vardı, tam ihtiyacım olduğu gibi.

İçeri girdiğimde dizlerim bükülür gibi oldu, hızla kapının koluna yapıştım. Görmeyen gözlerle kapının kilidini çevirdim ve elimi anahtardan çekerken anahtarın da kapıdan düşmesine sebep oldum.

Bilincim pek yerinde olmasa da kapıyı kilitlemeyi akıl ettiğim için kendimi tebrik ettim.

Ayağımdaki topuklu ayakkabıları çıkarıp yatağa doğru ilerlerken daha demin çıkardığım ayakkabıya ayaklarım takıldı ve dizlerim üstüne düştüm.

Ah, bu acıtmıştı.

Tekrar ağlamaya başladım. Acıyan dizlerim miydi, kalbim miydi bilemedim ama canımın acısı beni ağlatıyordu.

Zorlukla yatağa tırmanıp cenin pozisyonu alarak büzüştüm yatakta. Üstümü pek de kapatmayan elbise iyice açılıp kalçamı ortaya çıkarsa da yalnız başıma olduğum için bir sorun yoktu.

Ya da ben öyle zannetmiştim...

Ağlarken uyuyakalmıştım ama keşke uyuyakalmasaydım. Hiç bu odaya girmeseydim hatta hiç bu kulübe gelmeseydim...

Saatler sonra odaya girecek adamdan bihaber sancılı bir uykunun beşiğinde savruldum.

***

Yeniden burdayım :p

Sırf mesajlarınıza cevap vermedim, sexting e katılmadım diye yazdığım eseri şikayet etmenizi asla unutmayacağım.

Cinsel içerikli kitap yazınca sizinle sexting mi yapmam gerekiyordu?

Tek amacım kitabın büyümesi ve sonrasında da o sahneleri daha usturuplu hale getirip devam etmekti. Aksi takdirde bu mecrada yükselmek çok zor. Ama hayat acımasız işte. Çelme takan takana.

Sorun değil, bende başrolümüz gibiyim, her çelmenizde daha da güçleneceğim :)

Hoşça kalın *-*

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 30, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ESREK ZİHİNLER +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin