Eve yerleşmemiz iki günümüzü aldı. Evin heryerini süpürdük temizledik. Eski halinden çok daha güzel gözüküyor. Daha şimdiden hayatımız güzelleşmeye başlamıştı. Anneme sürekli gelen iş teklif mesajları, yeni ev, şehir gerçekten inanılmaz.
Bu evde kendime ait bir balkonum bile var. Evin karşısı büyük bir alışveriş mağazasına bakıyor. Sadece oturup giren çıkanları izlemek bile çok güzel. Bugün annem gelen tekliflerden birine gidicek şimdi ise okula doğru yola çıktık. Eski oturduğumuz yerde tek bir arkadaşım vardı o da şehre taşınmıştı. Beş yıldır tek başıma veya annemin arkadaşlarının çocuklarıyla ilgileniyordum.
Okul eve çok yakın on dakikada yürüyerek vardık. Kocaman içi çiçeklerle dolu bir bahçesi vardı. Yeni geldiğim için herkes ayı görmüş gibi bakıyordu. Bu rahatsız edici. Üç katlı kocaman kahverengi bir binaya girdik. Ara sokağa girer gibi binada dolaştıktan sonra merdivenleri bulduk. Duvarlar öğrenci etkinlikleri ile doluydu. İki kat merdiven çıktıktan sonra kocaman kapısı olan bir odayı tıklattık. İçeriden gelen sesle kapıyı açtık. Orta yaşlı kısa boylu ve beyaz saçlı bir adam güler yüzle koltuğunda oturuyordu. Koltuklara oturduk.
Açıkçası konuşmalarını dinlemek yerine etrafı inceliyordum. Bir sürü saksıda çiçek vardı. Odanın içi kütüphane gibi heryerde kitaplar vardı. Annem konuşmasını bitirmiş olmalı ki çantasını eline alıyordu. Gene o büyük kapıdan çıktık. Merdivenlerden inerken, eve girdiğimiz ilk gün çarptığım kişiyi gördüm. Popüler olmalıydı ki etrafında kızlar vardı. O da beni gördü. gözleri açıldı. Sanki hatırlamış gibiydi. Göz teması kurmaktan kaçmak için gözümü duvardaki etkinliklere çevirdim.
Binadan çıktığımızda annemle ayrıldık çünkü o iş teklifinin olduğu yere gidiyordu. Bende anahtarı alıp yürümeye başladım. Arkamdan '' hey pembe saçlı'' diye bir ses duydum. Arkamı çevirdiğimde yüzüme bakan kızgın suratların önünde, çarptığım mavi saçlı çocuğun bana doğru geldiğini gördüm. Elini cebine götürdü. Bir defter çıkardı ve bana uzattı. Bu benim defterimdi, şaşırdım.
'' çarptığında düşürmüştün, kaybolmasın diye yanıma almıştım. Bugün görünce vermek istedim. '' dedi. Teşekkür edip defterimi aldım ve tekrar arkamı dönerek yürümeye devam ettim. Sesi beni etkilemişti soğuk ama çok hoştu. Eve gidene kadar olanları düşündüm, asansörde bile. Daha önce hiç biri beni bu kadar etkilememişti. Birini bu kadar düşünmemiştim. Eve girdiğimde aynada yanaklarımın kızardığını gördüm. '' Yoksa-'' diye ağzımdan çıkan kelimeyle gözlerim açıldı. Yoksa aşık mı olmuştum, hayır sakura saçmalama daha ismini bile bilmiyorsun diye devam ettim.Odamdaki balkona geçip perdeleri hafif çektim. Annem gelene kadar bir film açıp izledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Real lovers -sasusaku-
Fantasy'seni üzmektense ölmeyi tercih etmeyi istemiştim, başarılı olamadım... ' × Tamamlandı ×