3

509 40 18
                                    

Annem eve mutlu geldi. Uzun zaman sonra bu kadar mutlu olması beni de mutlu etti. Hemen yanına oturdum. Nasıl olduğu gibi soruları sorduktan sonra anlatmaya başladı. Bende yanına bağdaş kurarak oturdum ve dinlemeye başladım .
'' Gittiğim yer bir villaydı aile üyeleri zengin olmalı. Orda hergün temizlik yapmak için gideceğim haftasonları ise orda kalıcaz çünkü genelde ev sahipleri evde olmuyormuş. Bir tane de senle yaşıt çocukları var birlikte tanışırsınız. Teklif ettikleri maaş ise harika bununla yeni iki tane telefon bile alabiliriz.'' bu sözler harikaydı çok sevinmiştim. Daha sonra yemeği getirdim ve hızlıca yedik. Televizyonda bişeyler izlerken annemin uyuyakaldığını gördüm üzerine bir battaniye örttüm. İkimizde erken kalkacağımız için televizyonu kapatıp odama geçtim. Kitabımı okuyarak uykuya daldım.

Sabah kalktığımda annem gitmişti. Bende okul için çantamı hazırladım. Okul forması yok bu yüzden istediğimizi giyebiliyoruz. Beyaz askılı tişört ve siyah bol bir pantolon giydim. Beyaz ceketimi de taktım ve saçımı topladım. Geç kalmamak için hızlıca çantamı omzuma taktım ve evden çıktım. Sabah olmasına rağmen çok kalabalıktı. Bulunduğumuz yerde pazar olduğu günler bile bu kadar kalabalık olmadığı için şaşırmıştım.

Okula vardığımda çoğu kişi bahçedeydi. Sınıfım 10/A'ydı fakat nerde olduğunu kendi başıma bulmaya çalışmam en az üç saatimi alırdı. Bu yüzden bahçedeki iki topuz saçlı birinin omzuna dokundum.
'' hm?"
"10/A nerde biliyor musunuz? Yeni geldim de bu okula"
"sanırım aynı sınıftayız '' yanındaki arkadaşından özür diledi ve benim elimi tutarak çekmeye başladı. Bende ona uyum sağlıyordum. Okulun içindeki sessizliği o kız bozdu.
'' aynı sınıfta olduğumuza göre tanışmalıyız, ben tenten'' dedi.
" S-Sakura bende"
"İsmin çok güzel sakura. Bu sene mi taşındınız"
"evet annemin işi dolayısıyla"
"hmh iyiymiş bende geçen sene geldim aynı sebepten dolayı. İlk geldiğimde senin gibi bende birine sormuştum ama cevap vermemişti bende kendim bulmuştum. Koskocaman okulda bulmak gerçekten zordu."
"haklısın gerçekten çok büyük."
Lafımı bitirdiğim de sınıfın kapısını açtı. Sınıfa girdiğimde gözlerim açıldı çünkü mavi saçlı çocuk ordaki sırada oturuyordu.

O beni farketmedi. Tentenin kolunu çekip o çocuğun göremeyeceği bir yere sürükledim. Tenten noluyor diyecekken söze daldım.
"o mavi saçlı çocuk b-bu sınıfta m-mı?"
"Sasuke'yi tanıyor musun?"
"sasuke?"
"bahsettiğin çocuk"
"iki kere falan karşılaştım ama soruma cevap ver"
"evet bu sınıfta" bu sözle yanaklarım kızarmaya başladı. Tenten farketmiş olmalı ki;
"onu aşk anlamında sevmesen iyi edersin, sürekli peşinde kızlar var gerçekten rahatsız ediciler görürsün zaten"
"hmm" zaten neden ona aşık olcaktım ki? Çok saçma. Tenten bahçeye arkadaşının yanına inmek için yanımdan ayrıldı. Bende sınıfa girmek yerine okulu gezmeye başladım. Zil çaldığında sınıfı bulmam beş dakikamı aldı. Kapıyı tıkladım. Öğretmen sınıfa girmişti. Geç kaldığım için özür diledim.
" Sen şu boş yere oturursun ama ondan önce kendini tanıt bakalım."
"Ben haruno sakura. 16 yaşındayım. Bu okulda ve şehirde yeniyim." bunları diyip öğretmenin söylediği yere ilerledim. Bu sıra sasuke'nin yanıydı. Gene yanaklarım kızarmaya başladı bu yüzden yüzüne bakmamaya çalışıyordum. Hatta sadece yüzüne değil onunla ilgili herhangi bir şeye bile bakmıyordum. Ders bittiğinde defterime resim çizerken tanıdık bir ses duydum. "sakura?" arkamı çevirdim ve çevirdiğim gibi gözlerin açıldı. "i-ino?" beş yıl önce taşınan arkadaşım ino'ydu bu. Onu gördüğüm an sasuke'yi bile unuttum. Yanına koşup boynuna sarıldım. O da aynı şekilde sarıldı. Hemen kolunu çekiştirip sınıftan çıkardım. Olanları annemin işini buraya gelişimizi ve evimizi anlattım.

Her zamanki ino işte. Süslü hayalleri vardı. Bugün annem geç geleceği için onu bizim eve davet ettim. Sonrasında çalan zille içeri girdik. Aynı öğretmenle bir ders daha işledik. Öbür teneffüste inoya baktım ama göremedim tekrar yerime otırcakken biri saçımı çok sert bir şekilde çekti. Çok fazla acımıştı. Çığlık attım. Sanki saçımı kökten koparmaya çalışıyor gibiydi. Gelen acıyla gözümden yaşlar akmaya başladı. Ve kız konuşmaya başladı.
" SASUKE-KUN'A NASIL BU KADAR YAKIN OLABİLİRSİN SENİ KALT-" bu sırada gördüğüm şey sasuke'nin tam zamanında içeri girmesi ve kızı kolundan kendine doğru çekmesiydi. Kızı benden ayırdıktan sonra gördüğüm kadarıyla boğuyordu. Saçımdaki acı çok fazla sızlıyordu. Elimi enseme götürdüm ve elime gelen şey kandı. O sırada yanıma eğilen birini gördüm. Sasuke bana bakıyordu. Daha ilk günden rezil olmuştum. Kanayan ensemi gördü. Çok fazla kan akıyordu. Kansızlıktan bayıldığımı hatırlıyorum. İno'nun söylediğine göre sasuke beni kucağına almış ve revire götürmüş. Devamında zaten hastaneye benzer bir yerde uyandığımı hatırlıyorum. Gözümü açtığımda yanımda sasuke vardı. Uyandığımı görüp nasıl olduğumu sordu. Cevap veremedim. Tekrar gözümü kapattım, ağzımı açamıyordum. Sasuke kapıdan çıktı. Büyük ihtimalle ino ile arkadaşlığımızı gördüğü için inoyu çağırdı. Yanıma oturdu ve beni dik pozisyona getirdi. Etrafa sarhoş gibi baktığımı hissedebiliyordum.

Sasuke ve ino kalan derslere girmek yerine izin alıp benim yanımda kaldılar. Süre dolduğunda ino beni kucağına almaya çalıştı. Fakat olmadı. Ona göre daha ağır olduğumdan değil. Daha sonra sasukeyle ino'nun konuşmalarını duydum.
"Sasuke sen taşır mısın evinle aynı yönde zaten"
"olur"
beni belimden tutarak kucağına aldı. Yüzüm domatesten bile daha çok kızardı. Sasuke yüzümü bakarak sırıttı. Kızardığımı görmüş olmalı. Okul bahçesindeyken kızların sesi duyuldu.
"sasuke-kun sasuke-kun" diye bağırıyorlardı. Sinir bozucu yaratıklar.

Real lovers  -sasusaku-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin