DÖRT

Bölüm 6

Şarkı: Fall Out Boy-Centuries

BEGÜM

‘’Begüm durur musun artık. Dur da bi konuşalım.’’

‘’Benim seninle konuşacak bir şeyim yok Utku. Lütfen peşimden gelmeyi bırakır mısın?’’

‘’Hayır bırakmayacağım dur lütfen.’’ diyerek kolumu tuttu.

Pişmanlığı gözlerinden okunuyordu ancak bu yaptığı beni çok kırmıştı. Onu ne kadar affetmek istesem de olmazdı. Kırgınlığımı unutamazdım. Beni yatağıma otutturdu ve kandisi de dizlerimin önüne eğildi. Ellerimi tuttu ve gözlerime bakarak ‘’Özür dilerim.’’ dedi. İçimden ‘’Özür dilerim ne ya biraz yaratıcı olsaydın bari.’’ demek geçiyordu ama sustum. Ellerimi çektim ve gözlerimi başka tarafa doğru yönelttim. Yanıma oturdu ve bırakmış olduğum ellerimi tekrar tuttu. O an kalbim çok hızlı atmaya başlamıştı. Ağlamamak için zor tutuyordum kendimi. Gözlerimdeki yaşlar ne kadar düşmek istese de olmazdı. Güçlü durmalıydım.

‘’Begüm, ben gerçekten çok özür dilerim. Biliyorum o zıkkımı içmemem gerekirdi ama lanet olsun ki bir hata yaptım ve gerçekten fazlasıyla pişmanım. Seni üzmek bu dünyada isteyeceğim en son şey. Seni çok seviyorum ve aramızın böyle kalmasını istemiyorum. Sen benim her şeyimsin. Eksik parçamsın. Olmuyor, sensiz yapamıyorum lütfen affet beni gerçekten çok, çok özür dilerim…’’

Ne kadar tutsam da kendimi artık dayanamadım ve göz yaşlarımı serbest bıraktım. Bana bakarak gözyaşımı sildi ve öpmek için yaklaştı. Ancak ona hala kırgındım. Bu yüzden başımı eğdim, yutkundum ve titrek sesimle söze başladım.

‘’Beni gerçekten çok kırdın Utku. Orada hiçbir şey olmamış gibi onu içtin ve bana gülümsedin. Neden?’’

‘’Orada seninle tartışmak istemedim ve onları kırmak istemedim. Sigarayı geri çevirebilirdim biliyorum ama o an yapamadım. Begüm çok özür dilerim.’’

‘’Gözlerimin içine bakarak o kızla sigara içtin, kalktım peşimden gelmedin. Gerçekten Utku sen misin bu? Çünkü onların yanında kendin gibi değilsin veya ben beş senede gerçek seni tanıyamamışım.’’ dedim göz yaşlarım akarken.

Hışımla ayağa kalktı. ‘’Bunu nasıl söylersin?’’ diye bağırdı.

Bunu söylediğim için pişman olmuştum.

‘’Utku, öyle demek istemedim.’’

‘’Bugüne kadar sana yalan bile söylemedim. Sen benim içimdeki masumluksun. Senin yanında olan ben asıl benim. Beş yıldır sadece senin yanında kendimken nasıl bunu söylersin?’’

‘’Orada öyle değildin ama kahretsin.’’ diye bağırdım.

‘’Evet.’’ diye onayladı beni. ‘’Yaptım bir hata ama herkes hata yapar. Bırak beş yıldır ilk defa hata yapmış olayım. Hiçbir ilişki mükemmel olamaz. Eğer olursa sencede çok mantıksız ve korkutucu olmaz mıydı? Beni hatalarımla sevmen sencede daha sağlıklı olmaz mı?’’

Haklıydı. Hem de fazlasıyla…

‘’Bak Begüm neden böyle bir şey yaptım bilmiyorum…’’ derken sözünü kestim ve dudağımı dudağına bastırdım. Geri çekildiğimde kıkırdadı ve tekrar tekrar öptü. Sonra sıkıca sarılıp ‘’Tanrım çok özlemişim.’’ dedi. ‘’Sensiz olan iki günüm nasıldı biliyor musun?’’ diye sorunca ‘’Benimkinden kötü olamaz.’’ dedim ve boynuma kafasını gömdüm. Önce kokumu içine çekti ve karnımı karıncalandıracak bir öpücük kondurdu. Dokunuşu tüy gibiydi.

Onsuz olmuyordu…

DAMLA

Büşra ve Begüm’le arabaya bindiğimizde araba almam gerektiğini kendime hatırlattım. Sonunda okul başlamıştı ve biz çok heyecanlıydık. ‘’Sonunda.’’ dedi Begüm. ‘’Yıllardır bunun hayalini kuruyorduk ve aynı okuldayız!’’ diye sevinçle bağırdı. Büşra Begüm’e gülümseyip ‘’Hemde diş hekimliği!’’ dedi. Ama ben Mütercim Tercümanlığı okuduğum için onlarla aynı sınıfta değildim. Yine de aynı üniversitede olmak, mutlu olmamız için yeterliydi. Radyoda ‘’Fall Out Boy- Centuries.’’ çalınca sesi açtım ve kıkırdadım. Bu şarkıya bayılırdık.