3. Parti, Havuz ve Kırmızı

156 8 1
                                    


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


On sekiz yaşımda başıma gelebilecek en güzel şey geldi ve ben aşık oldum. Aşkı çok kolay tüketen, basit bir duyguymuş gibi davranan insanlardan hiç hoşlanmam. Aşk benim için insanın hayatta sadece bir defa tadabileceği bir şey. Bir sürü parametreleri, denklemleri var.. Kolay kolay bir araya gelmeyecek ve tutması her zaman mümkün olmayacak bir de formülü.. Bizim hikayemizde milyonlarca ihtimal aynı anda bir araya geldi ve olmaz denilen oldu. Bu çocuk, o kıvırcık saçlı porselen bebeğe aşık oldu.

Bana sorarsanız aşk her zaman ve daima ilk görüşte gerçekleşecek bir şeydir. Bulmak zor, kaybetmek kolay. Aşk ilk görüşte olur, sonra yerini sonsuz sevgiye bırakır. Ama gerçek aşktan bahsediyorsak eğer.. Aşkın gelip geçici olacağı konusundaki fikrimi kimse değiştiremez. Gerçekten sevenler ise hiç ayrılmazlar, ölüm onları bulana dek..

Leyla'nın Eren'den hoşlanma mevzusunun bir yalan ve daha doğrusu oyundan ibaret olduğunu öğrendiğim günün sabahı hiç olmadığım kadar enerjik uyandım. Kendimi gerçekten çok iyi hissediyordum. Mutluluğum etrafıma da yayılmıştı, önümü çıkanı güldürmeye çalışıyordum. Akın ve Onur'la okula girerken bahçede Leyla'yı gördüm ve adımlarımı hızlandırıp ona yetiştim.


"Günaydın.. N'aber?" her yolu denesem de dönüp bana bakmadı. "Yeni kız.. Leyla Zümrüt. Soyadın çok güzel, ikinci adın mı yoksa? Yani ilk adın da çok güzel tabii."

"Bir şey mi dedin?"

"Beni duyduğunu biliyorum. Bundan sonra da sesimi çok duyacaksın, beni çok göreceksin."

"Niye? Okula yeni gelen kızlara, okulu tanıtma programı başkanı falan mısın?" 

"Güzel fikirmiş. Ama başka kimse umurumda değil benim.. Yani okulu bir tek sana tanıtmak isterim. Sadece okulu değil tabii.. Kendimi sana tanıtmak, seni tanımak.. Geçen bindiğin o araba.. Kimin arabasıydı?" dediğimde duraksayıp bana baktı, kaşlarını ilk kez çattığını gördüm.

"Sana ne?"

"Tamam kızma.. Sadece başın beladaysa falan diye.."

"Sana ne?" diye tekrarladı ve yürümeye devam etti. Ben de arkasından gülümsedim. 

"Bana ne?" dedim ve kendi kendime güldüm. 


**


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ZÜMRÜT | ZeyKerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin