Lucky Life -1-

365 10 3
                                    

YAZAR GÖZÜNDEN...


"Lola sence başarabilir miyiz ?" dedi Angel dudak kıvırarak.

"Neden yapamayalım ? Altı üstü o masaya sipariş götürcez bu masaya sipariş götürcez. Ne var ?" dedi Lola.

"Aynen kızım. Okul saatlerine göre ayarlandı zaten. Rahat bizim içinde." diye konuşmaya daldı Lucy.

Mutfağın kapısından çıktı ardından ve Angel ve Lola'ya elma fırlattı. İkiside yakaladığında kendi elmasından bir ısırık aldı.

"Hazırlanmalıyız yoksa geç kalıcaz." dedi Angel.

Lola saate baktı ve "Aynen." dedi. Üçü kendi odalarına gittiler.

Angel beyaz tişörtünün altına lacivert kot pantolon, Lola üstünde 'I LOVE JENSEN ACKLES' yazan bir tişört altına siyah pantolon, Lucy üstünde kareli bir gömlek altına pantolon giymişti.

Lola koluna 'Cameron Dallas' yazan bilekliğini takmaya çalışırken "Kızlar hazır mısınız ?" dedi. "Şey... Angel gelip bileziğimi takar mısın ?" 

Angel oflayarak yanında bitti ve bilekliği taktı.

Lucy "Hazırsak çıkalım." dedi.

Herkes son hazırlıklarını yapıp aşağı indi. 

Angel arabayı sürerken Lola yanında oturuyordu. Lucy arka koltukta yayılmıştı.

"Abi korkuyom ya yapamazsak." dedi Lucy.

"Amma abarttınız." dedi Lola. 

Lucy iki koltuğun arasından radyoya uzandı. Şanslarına Shawn Mendes - Something Big çalıyordu.

Lucy Shawn Mendes'a aşıktı. Evet baya baya bağımlıydı. Lucy Shawn'a, Lola Cameron'a, Angel Nash'a aşıktı. Hem de ciddi anlamda fan değillerdi. Aşıklardı.

***

Lucy "İyi şanslar." dedi önlüğünü takarken. Önlükleri çok tatlıydı. Starbucks'ın önlüklerine benziyordu. Koyu yeşilin üstünde cafenin ismi yazılıydı. Sol taraflarında göğüs hizasında adlarının yazdığı yaka kartları vardı.

Hepsi birbirine iyi şanslar diledi. 

Angel yeni gelenlere yer ayarlarken, Lucy şiparişleri alıyordu, Lola ise siparişleri taşıyordu.

Angel yeni gelen iki kıza yer gösterdi. Kızlar yerlerine oturunca Angel kafasını yeni gelen gruba çevirdi. 3 erkek vardı. Hepsi telefonlarına bakıyordu. Biri kafasını kaldırdı. Bu Nash'dı. Nash Grier. Aslında şu anda çığlık çığlığa boynuna atlamak istesede. İlk günden bağırdığı için kavulmak istemiyordu. Boynuna atlamak iyi fikirdi ama Angel utanmıştı. Normalda yolda Nash'ı görürsem diye başlayan cümlelerinde çok yaratıcıydı.  Boynuna atlamak, dudağını yapışmak, onun karşısında 'seni seviyorum' demek gibi... 

"Hadi ya kaç dakikadır bekliyoruz." diye çıkıştı Cam.

"Pardon." dedi Angel başını eğerek. Köşedeki boş masayı gösterdi. 3'ü de geçip gitti.

Masaya  Cam, Nash ve Shaw oturduktan sonra Lucy sipariş almak için eline defteri aldı. Masaya doğru ilerlerken masadakilerin kim olduğunu fark etti. "Shaw." diye fısıldadı. Arka cebinden telefonu çıkarttı ve hızlı adımlarla masaya gitti.

"Bir resim çekinebilir miyiz ?" dedi kibarca Shawn'a. Shawn güldü ve "Önce siparişlerimiz." dedi.

Siparişleri aldıktan sonra. Koşarak Lola'nın yanına gitti. "Lola.. Lola... İnanmıyorum Lola..." dedi. Lola ne dediğini veya demek istediğini anlamıyordu. "Noldu ?" dedi.

"Lola... Lola burdalar."

"Kim burda ?"

"Lola Cam, Nash, Shaw hepsi burda." dedi.

Lola çığlık attı ama çok sessizdi. Çığlıktan sonra ağzını kapattı ve etrafına baktı kimse ona bakmıyordu. "OMG! Cidden burdalar mı ?" dedi. Parmak ucuna çıkarak köşedeki masaya baktı. 

"Tanrım ordalar." dedi. Tanrım sadece 5-6 adım uzağımdalar. dedi içinden.

"Siparişleri." dedi kağıdı uzatırken.

Lola kağıdı alıp siparişleri getirdi.

Çığlık atmamak, dudaklarına yapışmamak için zor tutan Lola'nın elleri titriyordu. Tepsiyi iki eliyle tutmasına rağmen kahveler dökülmek üzereydi.

Tepsiyi zorluklarla masaya ulaştırdığında bardakları masaya koydu. 

Kendini tutamadı ve "Cam! Tanrım burdasın." dedi. Cameron sırıttı. Lola şu anda yerin dibine girmişti. Çok utanmıştı. Hemen arkasını döndü ve yürümeye başladı. Elini telefonunu almak için arka cebine götürdü ama yoktu. Arkasını döndüğünde Cam elinde Lola'nın telefonunu sallıyordu.

"Hey! Ne yaptığını sanıyorsun ?" dedi. Bunu Cam'e söylediği için bir kez daha yerin dibine girmişti.

"Aa Lola. Az önce tweet attım ve mesajı gelmiş. Niye bakmıyorsun ?" dedi sırıtarak. Lola telefonunu almak için hamle yaptı. Cam kolunu tuttu ve kolundaki bilekliğe baktı.

"Cameron Dallas." dedi. O sırada Lola'nın telefonuna mesaj geldi. 

Cam "Okuyorum." dedi. "Nash Grier: Küçük kızlar -özelliklede cafe de çalışanlar- telefonları sahip çıkmalı."

"Verin şunu." dedi Lola telefonunu çekerken. Arkasını döndüğünde Angel ve Lucy'nun orda olduğunu gördü. Nash telefonuna baktığında 

Lucky Life (Şanslı Hayat)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin