(Teoman - Sahil de Bir Sarhoş'la okuyun)
Gördüğüm kabusla yerimden sıçrayarak uyandığım da saat 4.30'du. Yatağı sıkmaktan acımış ellerimi terli saçlarımdan geçirip, ayaklarımı yataktan sarkıtıp kabusumu düşünmeye başladım.
Tanımadığım bu şehirde her şey bana hem çok tanıdık, hem de çok uzaktı.
Defalarca Nil'e seslensem de ses seda yoktu.
Bulduğum karanlık bir köşeye oturup başımı bacaklarıma gömmüştüm.
Bu.. çok tuhaftı. Sanki burada büyümüş bir çocuk vardı içimde. Bir de yorgunluktan harap olmuş, gözü hiçbir şeyi görmeyen bir evsiz.
Başımı ovalayıp omzumda hissettiğim elin sahibine baktım, bana tebessüm ederek bakan kızı hiç tanımama rağmen bende gülümsemiştim.
Pembe saçlarını ellerimde gezdirdim ve fısıldadım, "Tuttun sözünü."
Kız sırıtarak bana yönelirken silah sesiyle kucağıma kanlar içinde yığılmıştı.Kabusumu başımdan savmaya çalışıp aynaya baktım.
Uzun gür saçlarım, yeşil gözlerime çok yakışıyordu ama... beni huzursuz ediyordu.
Masamdan aldığım makasla saçımı enseme kadar kestim. Önleri de anlıma kadar kısalttığımda el becerime teşekkür etmiştim.
Üstümde ki saçları temizledikten sonra kıyafetlerimi değiştirip çantamı alarak Nil'i uyandırmadan evden çıktım.
Taksi çevirip sahile geldiğim de (gelirken yanıma beş şişe bira almayı unutmamıştım) kayalardan birine oturup bağdaş kurdum ve dalga sesleri eşliğinde deniz kokusunu içime çekerek yıldızları seyre daldım.
Bir yandan ikinci biramı yudumlayıp bir yandan uzandığım kayanın sertliğini umursamamaya çalışıyordum.
Biramdan bir yudum daha alacakken duyduğum hıçkırık sesine döndüm.
Pembe çileklerle süslenmiş elbise giyen sarışın bir kız, dizlerini kendine çekmiş umursamazca ağlıyordu.
Yerimden ayaklanıp biramla yanına gittiğimde kendimi yanına bıraktım ve yumuşak bir sesle kıza fısıldadım,
"İyi misiniz?"
Kız şişmiş gözlerini bana dikti ve başını evet anlamında salladı. Gözlerini birama dikince ona uzattım,
"İster misin?"
"Evet." Deyip şişeyi dikleyince şaşırmıştım.
Öksürerek şişeyi bana uzattı ve başını farkında olmadan omzuma dayadı.
"Upuzun, sapsarı, kupkuru.. bir sahilde yürüyorum." Şarkıyı söylemeye başladığımda kız devam ettirmişti.
"Martılar gülüşürken çığlık çığlığa ben, göz yaşımdan içiyorum."
"Kalbim kırık." Dediğimde gözlerimin içine bakarak fısıldadı,
"Bugün bütün şişeleri kendime açıyorum."
"Karışmasın kimsecikler. Daha düşmedim, uçuyorum."
İsmini bilmediğim kız garip bir biçimde bana baktı ve fısıldadı,
"Sanırım sen Tuhaf Kahraman'ım Beyaz Atlı Prenses'sin."
Merhaba cici kız, tuhaf kahramanına hoş geldin.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renkli Ruhlar~
RomanceGri ve Mavi'nin, biraz bira, biraz boya, biraz mürekkep, biraz da aşk ve tutku dolu hikâyesine hoş geldiniz..