52.Bölüm Beni Bul

5.1K 467 220
                                    

Genç kız ne kadar uğraşsa da bir türlü ağırlaşmış göz kapaklarını açamıyordu. Sanki o açmak istedikçe birileri elleriyle sıkıca üzerine bastırıyor gibiydi. Bilinci ara ara gelip gitsede şimdilik çevresinde ne olup bittiğinin tam farkında değildi. Ama bir kaç dakika sonra gözlerindeki ağırlık ve kulaklarındaki uğultular gitmeye başlamış yavaş yavaş herşey netleşmişti.

Şimdilik gözlerini açmaya çekinse de etrafında duyduğu seslere kulak vermeye başlamıştı bile. Eğer yanlış tahmin etmiyorsa yanında üç tane adam ve bir tanede kadın vardı. Adamların sayısını konuşmalarından anlarken. Kadının varlığını aldığı ağır parfüm kokusundan tahmin etmişti.

Şuan anladığı kadarı ile minibüs tarzı bir araçın içindeydi. Ama nereye götürüldüğü hakkında en ufak bir tahmini bile yoktu. Belki bir ihtimal konuşmalardan bir şey duyarım diye düşüncelerine ara verdi ve tekrar konuşulanlara odaklanmaya başladı.

"Patron diğer adamlardan haber geldi İvan'la birlikte sınırı geçmişler . Siz ne zaman burda olursunuz diye soruyorlar. Ne cevap vereyim?"

Alina kızı alıp yola çıktıklarından beri yani beş saattir sadece bir kaç kez konuşmuş onda da kısa cümleler kurmuştu. Komutanın karısını kaçırdıları ilk an hemen hızlıca ordan arabayla uzaklaşmışlar, sonrada kiraladıkları özel bir uçakla Gaziantep havalimanına iniş yapmışlardı.

Şimdide kiraladıkları özel bir minibüs ile yanındaki adamlarla birlikte Çobanbey Sınırkapısından geçip Suriye'ye giriş yapacaklardı. Genç kadın ve adamları  İvan ve diğerleri ile sınırdan bir kaç kilometre uzaklıktaki bir köyde buluşacaklardı.

Kadının dünden beri aklından kocasının ölümü bir an bile olsa çıkmıyordu. Evet duyacak herkese göre sadistçe gelecek bile olsa genç kadın kocasına deli gibi aşıktı. O yüzden de son anda onu öldürmekten vazgeçmiş ve kocasına kendi taraflarına geçmesi için şans vermişti.

Ama kocası olacak aptal adam onu seçmek yerine vatanını seçmiş kendi sonunu kendi hazırlamıştı. Kocasının son sözleri hala kulağından bir türlü gitmiyordu.

"Şuan gerçekten de o tetiği çekecek bile olsan ölsemde vatanımı sizin gibi şerefsizlere satmam. O yüzden ya çeneni daha fazla yormadan çek o tetiği yada ver bana ben gözümü bile kırpmadan sana sıkayım." Kocası demekki onca zaman sana aşığım diye bir çok lafı ona boşuna etmişti.

Adamın ülkesine duyduğu sevgi kendisine duyduğu sevgiden kat be kat daha fazla idi. Genç kadını daldığı düşüncelerinden adamının ona sorduğu soru ile birlikte çıkmıştı.

"En fazla yarım saate orda oluruz. Söyle onlara sözleştiğimiz yerde dikkat çekmeden bizi beklesinler."
"Emredersin patron."

"Peki patron biz neden Rusya'ya değilde Suriye'ye gidiyoruz. Orda bizi bulmaları daha zor değil miydi?"

"Öyle!!! Ama komutandan intikam almak zorunda isteyen başka dostlarımızda vardı. Bizde onlarla aramızdaki bağlantıları iyice kuvvetlendirmek için birlik olmaya karar verdik. Ayrıca aklımdakiler yapmak için size değil onlara ihtiyaçım var."

Leyal kadın konuşur konuşmaz sesinden kim olduğunu ilk seferde anlamıştı bile. Bu kendisine iki kez çarpan ayrıca anladığı kadarı ile kocasınında düşmanı olan Alina denilen kadındı. Kendisini de galiba ondan intikam almak için kaçırmışlardı.

Ama anlamadığı neden öldürmek için taa Suriye'ye kadar kendisini götürdükleri idi. Bu adamların niyetleri galiba öldürmek falan değildi. Ondan istedikleri başka bir şey vardı bunu kadının konuşmalarından anlamıştı. Peki kendisine ne yapacaklardı acaba. Korkuyordu genç kız, ama korkusu canı için değildi buna emindi. Sadece kalbi ona korkması gerektiğini fısıldıyor içine garip bir ateş salıyordu.

RUHUM SENİ SEÇTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin