26.BÖLÜM- "İmtihan"

153 22 77
                                    

Merhabalar herkese! Nasılsınız?

Oylarınız ve yorumlarınız için hepinize teşekkür ediyorum^^

Bu bölüm için de bol bol yorum yapmanız, sizden ricam.

İyi okumalar!

İyi okumalar!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

26. Bölüm- "İmtihan"

"Bu dünyada neyi çok istersen o senin imtihanın olur...

Bir insan kendine her, "Daha kötü ne olabilir ki?" dediğinde istemeden başına daha da kötüsünün gelmesine neden oluyordu. Bu belki evrenin bize bir oyunuydu, bilmiyordum ama bildiğim bir şey varsa o da neyi çok isterseniz elde edene kadar birçok kez o istediğinizle sınanıyordunuz. Bunun nedeni belki bizim doyumsuzluğumuzdu belki de 'kötü şans' denilen o şey gerçekten vardı. Belki de her ikisiydi? 

Bundan aylar öncesinde bana gelip son zamanlarda yaşadığım şeyleri yaşayacağımı söyleseler muhtemelen onların kafayı yediklerini iddia eder ve gülüp geçerdim. Ama hayır, bu yaşananlar gerçekti ve ben akla gelmeyecek şeylerle sınanıyordum. Üstelik bunlar sadece yurttaki odama gelen bir kız yüzündendi.

Ama şimdiyse... Sanki beni canımla sınıyorlardı. Tüm bu yaşadıklarımın içinde başıma gelen en güzel kişinin canı tehlikedeydi ve ben bunu sadece yarım saat evvel hiç tanımadığım birinden öğrenmiştim. Belki kulağa saçma gelecekti ama bu olay karşısında son yaşadıklarım benim gözümde bir hiçti. Çünkü Yiğit'i bir daha göremeyebilirdim, sesini duyamayabilirdim, kokusunu hissedemeyebilirdim...

Ne ara hastanenin adresini öğrendiğimi, odadan ayrılıp bir otobüse bindiğimi ve hastaneye vardığımı asla bilmiyordum. Tüm hepsi yarım saatte gerçekleşmiş olsa da benim için geçmek bilmeyen bir zaman dilimiydi.

Yanaklarıma yeni gözyaşları eklenirken kolumla silip düşmelerini engelledim. Derin bir nefes alıp ağlamamı bastırmak için çaba sarf ederken koşar adımlarla hastanenin içine girdim ve danışmaya ilerleyip çalışana Yiğit'in ismini vererek nerede olduğunu sordum. Kadın bana acıyan gözlerle baksa da gün içinde bunu çok kez yaşadığını bildiğimden aldırmadım. Tek düşündüğüm Yiğit'ti. Tek umurumda olan oydu. Bir an önce yanına gitmek istiyordum.

Sonunda kadın bana üçüncü kata çıkmam gerektiğini söyleyip merdivenleri işaret etti. Büyük adımlarla merdivenlerin olduğu yere gidip ikişer üçer çıktım merdivenleri. Sonunda merdivenler bitince kocaman bir YOĞUN BAKIM yazısı karşıladı beni. Tükenmiş bir halde yoğun bakımın önüne gelip bir doktor veya bir görevli aradım ama bulamadım. Odanın içini de göremiyordum çünkü perdeleri çekiliydi. Ne yapacağımı bilemez bir halde kendimi kenardaki oturma yerine bıraktığımda olanları yeni idrak ediyor gibiydim.

Bu an bana aylar öncesini, Enes'in geçirdiği kazayı hatırlatmıştı. O zaman da çaresizdim tıpkı şuan gibi... Fakat önceki kadar yadırgamamıştım bu soğuk hastane duvarlarını. Ne de olsa Yiğit içeride canıyla cebelleşirken ben de soğumuştum. Bir duvardan farkım kalmamıştı.

ODAMDAKİ SIR (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin