52.BÖLÜM: BALO

1.4K 80 61
                                    

Yeni bölüm geldi. Bol bol yorum ve oy↙️↙️↙️ atmayı unutmayın. Sizleri seviyorum. İyi okumalar💙💙💙...

1 hafta sonra
Yataktan kalkıp direk aşağıya indim. Sabahın bu saatinde alacaklı gibi kapı çalınıyordu. Sinirle kapıyı açtım ve kızları içeriye aldım. Selin elindeki bavulu zar zor içeriye sokarken elifde elindeki cantasiyla içeriye girdi.
"Ya neden sabahın bu saatinde hazırlanıyoruz?" Diye sitem etmeye başladım.
Selin "anca hazırlanırız dedim ya sana Eylül. Hem senin kıyafetin bile belli değil sana bir kaç kıyafet getirdim." Dedi. Doğru söylüyordu. Dışarıda kendime göre bir elbise bulamadığım için internetten sipariş vermiştim ama gümrüğe takıldığı için kıyafetim anca yarın gelebiliyordu. Şansıma lanetler savurarak içeriye geçtim. Hangi kız baloya elbisesiz gidebilirdiki?
Elif "selinin çantasında bir tane elbise var benim çok hoşuma gitti belki sende beğenirsin." Dedi. Ona gülümsedim ve
"Ya gelin ondan önce kahvaltı yapalım. Ben çok açım." Dedim ve mutfağa gittim. Onlarda eşyaları bırakıp peşimden geldiler.

Kahvaltımızı yaptıktan sonra saate baktım. Neredeyse onbire geliyordu. Balo akşam saat yedide başlayacaktı. Daha bol bol vaktimiz vardı. Masayı toplarken kapının çalmasıyla kızlara baktım.
"Birini mi çağırdınız?" Diye sordum. Kızlar hayır anlamında başını sallayınca gidip kapıyı açtım. Siyah takım giyimiş orta yaşlı adam elindeki kocaman kutuyu elime verdi ve
"Bu size Eylül hanım." Dedi. Daha cevap vermeme bile izin vermeden kapıdan uzaklaşırken elimdeki kutuyu içeriye aldım ve masaya koydum.
Elif "kimmiş?" Diye sordu.
"Bilmiyorum ki bir adam geldi bunu bırakıp gitti." Dedim. Kızlar yanıma geldiler ve kutuya baktılar.
Selin "kart falanda yok üstünde. Açsana belki içinde vardır." Dedi. Hızlıca kutuyu açtım ve içindeki elbiseyi çıkardım. Bu elbise gerçekten çok güzeldi. Tam benim tarzımdı.
Selin "oha çok güzel." Dedi ve elbiseyi elimden alıp elifle bakmaya başladılar. Kutunun içinden bir de ayakkabıyı çıkartıp en altında bir güle sarılmış olan notu elime aldım.
Selin "kimdenmiş? Okusana." Dedi. Gülerek sesli şekilde okumaya başladım.

'Al giyi'

Biricik yakışıklı sevgilin buraktan...

Hepimiz birden kahkaha atmaya başladık.
"Ya öküze bak al giyi ne?" Dedim ve gülmeye devam ettim. O sırada telefonumun çalmasıyla mutfağa geçtim. Telefonu açtığım gibi
"Al giyi ne öküz biraz nazik olsaydın bari." Dedim.
Burak "benden gelmesi zaten yeterince nazik bir davranış. Notun nazik olmasına ne gerek var." Dedi. Bir yandan haklıydı ama öküzlük yapmasına da gerek yoktu.
Burak "beğendin mi?" Diye sordu.
"Evet. Hemde çok." Dedim.
Burak "sevindim. yanıma yakısman lazım ondan gönderdim." Dedi ve gülmeye başladı.
"Burak gıcıklık yapma valla giyimem bak." Dedim ve gülmeye başladım.
Burak "tamam tamam bir şey demedim. Hadi siz hazırlanın sizi gelip alırız." Dedi.
"Tamam. Görüşürüz." Dedim ve telefonu kapattım içeriye geçtiğimde kızlar elbiselerini ütülemek için masayı kurmuşlardı bile. O sırada bir daha kapının çalmasıyla gülerek kapıya gittim. Acaba Burak mı gelmişti. Kapıyı açtığımda bu sefer karşımda orta yaşlarda iki bayan ve bir erkek vardı.
"Buyrun kime gelmiştiniz?" Diye sordum. O sırada telefonum çalmaya başladı. Arayan anneannemdi. Telefonu hemen açtım.
"Efendim anneanne?" Dedim.
"Güzelim. Size kendi kuaförlerimi gönderdim. Size yardımcı olsunlar." Dedi.
"Anneanne hiç gerek yoktu." Dedim ve bir yandanda gelen kişileri içeriye aldım.
Anneannem "olur mu öyle şey? Benimde bir faydam olsun dimi?" Dedi ve güldü. Ona teşekkür ederek telefonu kapattım.
"Kızlar anneannem bize kendi kuaförlerini göndermiş." Dedim.
Selin "Eylül seni ve anneanneni gün geçtikçe daha çok sevmeye başlıyorum." Dedi ve gülmeye başladı. Ona güldüm ve kuaförler için masada yer açtım. Artık hazırlıklar başlayabilirdi.

Çete GüzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin