𝖊𝖕.19

6.8K 523 420
                                    

Caroline'nin elbisesi medyada.

"Gelmedi mi hala?"

Alice'e dönerek başımı iki yana salladım. Balo sabahı olmuş ama annemden hala bi haber çıkmamıştı. Lily'nin yanına gidip saçlarını yapmasına yardım ettim.

"Ya yetişmezse elbisen? Ne yapacaksın?"

Lily başını bana kaldırınca omuz silktim.

"Ya gelmem ya da herşeyi son dakikada yapabilme yeteneğimi kullanır bulurum birşeyler."

"Eğer sen gitmezsen bende gitmem."

"Saçmalama. Bu senin James'le ilk dansın olacak."

Lily'nin gözleri parlarken gülümsedim. Saçlarına geri dönüp doğal bir dalga vermiştik.

Herkes elbiselerini giymeye başlayınca pencereye doğru yöneldim. Geleceğine dair inancım tamdı... ya da değildi.

Elbiselerini giyince gitmek için hazırlardı. Balo tam  beş dakikdır başlamıştı. Lily yanıma oturdu.

"Çok güzel olmuşsun."

Gülümsemedi.

"Seninle bekleyeceğim."

"Saçmalama, James aşağıdadır."

"Evet orda. Sirius'ta orda."

Ne diyeceğimi bilemedim.

"Ee ne duruyorsunuz o zaman?"

Ağzını açacakken onu itelemeye başladım.

"Hadi!"

"Ama-"

Kapıyı açıp onu dışarı ittim.

"O elenmiş olabilir ama bizi hesaba katmadın."

Arkadan gelen sesle Alice ve Marlene'ye döndüm. Omuzlarımı düşürdüm ve ciddi bir yüz ifadesi takındım.

"Bakın elbisem gelmedi diye üzülmesemde böyle davrandığınız için üzülüyorum. Lütfen gidin ve eğlenmenize bakın. Bende elbisemi bekleyeyim. Ayrıca Sirius'a beni beklememesini söyleyin. Gerçi zaten beklemezde... neyse."

İkna olmuş olmalılar ki hafifçe başlarını salladılar. Onlara gülümseyip yatağıma ilerleyip oturdum.

Herkes hazır olup çıktığında yatakhanede tek kalmıştım. Pencere önündeki mindere geçtim ve hogwarst manzarasını izlemeye başladım. Şimdiden yarım saat geçmişti bile. Ümidim tamamen bitmeye başlarken üzüntü zihnimi ele geçiriyordu. Mektubu daha erken göndermeliydim.

Umudum tamamen bittiğinde baykuşun gelmeyeceği gerçeği ile karşılaştım. Doğrulmak için pencereye tutundum. İlerde gözüme çarpan karartı ile kaşlarımı çatıp ne olduğunu çözmeye çalıştım.

Büyük siyah bir baykuş pençelerinde tuttuğu büyük bir kutuyla bulunduğum odanın penceresine doğru geliyordu. Yetişmişti!

Baykuş için pencere açtığımda süratla içeri girip kutuyu Marlene'nin yatağına bıraktı ve yatak başlığına kondu. Sevinçle baykuşu okşayıp Alice'in baykuşunun yeminden ona verip dinlenmesine izin verdim ve hızla kutuyu açtım.

Annemin tazrını beğendiğimi söylemişmiydim? Annem tamamen bu iş doğmuştu. Kutuda beni karşılayan beyaz - krem elbise her detayıyla aşık olunasıydı. Kutunun kenarındaki mektubu görünce hızla zarfı açtım.

Caroline'a

Mektubu alır almaz sana en uygun olacak elbise için günlerce alışveriş merkezi gezdim cüce. Umarım beğenirsin -ki buna şüphem yok- Gecikmesin diye hızlıca göndermeye çalıştım ama mugglelar arasında baykuşun bi iletişim aleti olmadığını biliyorsun ve haliyle bu da oldukça yorucuydu. Bu yorulmamın karşılığı olarak senden bolca fotoğraf bekliyorum. Özellikle kavalyenle birlikte olursa sevinirim küçük hanım.

Love To Hate U ˢⁱʳⁱᵘˢ ᵇˡᵃᶜᵏ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin