Hassiktir
Napıcam ben şimdi?
Odama kadar girmiş. Ama nasıl? Evde illaki hep birileri vardır, hiç boş kaldığını sanmıyorum. Yani yakalanma riskini göze alarak girmiş olabilir mi? Hadi diyelim ki girmiş, e nasıl yakalanmadı?
E o zaman geriye tek bir seçenek kalıyor, başka birisine koydurtmuş.
Odama genel olarak kimler giriyor? Emre, belki annem ve babam abimler girmiyordur, bir de hizmetliler.
Tabii ya hizmetliler!
Ama hangisi? Ben bunu bir sabah araştırıyım. Çünkü şuan saat 10:00 bu vakitte ne yapabilirim ki?
Aslında uykum gitmişti, ama yarın bu olayla ilgilenmem gerektiği için erken kalkmam gerekiyor ve bunun için de erken yatmam lazım.
Bunu düşünerekten yatağa girdiğimde uyumaya hazırlanıyordum.
Lan 1 dakika, hadi izleniyorsam? Pencereye baktım, oh bari perdeler kapalı. Kamera koymuş olabilir mi acaba?
Hadi şuan odada gizli kamera varsa? Beni izleyip öldürme hayalleri kuruyorsa? Hatta şuan mezarımı kazdırıyorsa?
Yağmur ne diyorsun ya?
Tamam kabul ediyorum, bunlar çok uçuk olabilmesi düşük ihtimaller, ama asla o ihtimaller 0 değildir.
Şuan kendi kendimi korkuttuğuma inanamıyorum.
En iyisi Emre'nin odasına gideyim.
Emre'nin odasına yine daldığımda Emre'nin de uyumaya hazırlandığını gördüm. Tabii yine söylenmeye de başlamıştı.
"Yağmur, bu odaya bir daha çalmadan girdiğini görürsem kendini öldü bil."
"Ne abartıyorsun sen de yaa" yani altı üstü ikizimin odasına pat diye dalıyorum. Çok abartıyor çok.
"Aynen ben abartıyorum Yağmur, hem sen niye geldin? Dökül bakalım"
Dökül ne ya? Ayrıca ben de bu kadar kolay dökülecektim sanki
"Yanına arkadaş kabul ediyor musun? Yani birlikte yatabilir miyiz diye sormaya gelmiştim ama? "
Emre bu soruyu beklemediği için önce bir afallasa da sonrasında kafasını onaylar anlamda sallamıştı.
"Gel başımın belası, gel"
"Ama tatlı" diye güldüğümde o da gülmüştü. Birlikte yatağa girip birbirimize sarılır pozisyona gelmiştik.
Şuan o kadar huzurlu hissediyorum ki, bu şekilde hiç kalkmadan bir 15 sene durmak istiyorum.
Gözlerimi kapatmış anın tadını çıkarıyordum ki Emre'nin bana seslenmesiyle gözlerimi açmıştım.
"Yağmur, bir şey sorcam"
Sanki çekinir gibi söylemişti. Hadi bakalım ne soracak acaba?
"Sor"
"Eski ailen nasıldı? Yani onları özlüyor musun?"
Tereddüt ederek sormuştu. Keşke sormasaydı. Cevabını bende bilmiyorum ki, ya da kendime bile itiraf edemiyorum.
Kafamı kaldırarak gevşemesi için Emre'ye tebessümle baktım.
"Bilmiyorum"
"Derken?"
"Yani aramız pek iyi sayılmazdı, özlüyorum ama bilmiyorum işte ya"
"Anladım, peki buraya gelmeyi nasıl kabul ettin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek Ailem
Novela JuvenilBir kız düşünün, 17 senelik hayatının bir yalan üzerine kurulu olduğu... Tabii burdan söyleyince kolay geliyor kulağa, değil mi? Ama aslında empati yapınca hiçte öyle olmadığını farkedeceksiniz. Düşünsenize her gün gördüğünüz, aynı evin içinde yaşa...