43. BÖLÜM

8K 262 253
                                    


Selamlar!

Oy verip güzel yorumlarınızla beni motive etmeyi unutmayın. İyi okumalar.






Hymn For The Weekend















"İyi misin İrem?"

Midemdeki her şey yerle buluştuğunda kafamı kaldırıp kusmama neden olan adama baktım.

Burak.

Yemin ederim eğer kapıdan giren Burak olmasaydı kendimi tutuyordum. Mide bulantımı bastırmıştım. Ama Burak'ın bok yeşili gözlerini gördüğüm anda kendimi tutamamıştım.

"Gel bir lavaboya gidelim." Kayra kolumdan tutup beni odanın diğer köşesindeki tuvalete götürürken bakışlarımı kapının önünde mal gibi dikilen Burak'a çevirmedim. Ancak onun bakışlarının benim kolumu tutan Kayra'nın elinde olduğunu biliyordum.

Lavaboya girer girmez Kayra suyu açıp elimi yıkamamı sağladı. Şükür ki üstümde veya Kayranın üzerinde herhangi bir kalıntı yoktu. Temiz kusmuştum.

Aynen İroo aynen temiz kustun senin bokun bile temizdir zaten

İç sesime mide bulantımın hala geçmediğini söyleyip elimi yüzümü daha çok yıkadım. Zaten midemde çok da bir şey yoktu. Saabah kahvaltı yapmamanın faydaları neledir oynat bakalım.

Kendi düşüncelerime göz devirerek başımda gardiyan misali endişeyle bekleyen adama döndüm ve "Sen gidebilirsin Kayra, ben iyiyim. Gelen kişiye de ayıp oldu." dedim. Kayra ise başını iki yana sallayıp "Onun problemi. İçeri girmesini söylediğimi hatırlamıyorum. Takma sen onu kafaya. Ben onu toplantı odasına gönderip geliyorum." dedi. Bir anlığına düşünceleri karşısında şoka uğradım. Bu adam mal mıydı? Neden böyle düşünüyordu.

Dediği gibi de yaptı. Lavabodan çıkıp içeri girmişti. Ardından Gülşen'i çağırdığını duymuştum. Ona beyefendiye toplantı odasına kadar eşlik etmesini falan söylemişti. Ve temizlik görevlisini  çağırmasını söylemeyi de unutmamıştı. Ben ise elimi yüzümü ve ağzımı bir kaç defa yıkayıp derin derin nefesler almıştım. Bu gün abartı bir makyaj yapmadığım için şanslıydım. Göz makyajı yapmamıştım neredeyse hiç. Bunun için şükrettim. Bir de akan makyajım ile uğraşamazdım.

Mide bulantım geçsede kusmaktan korktuğum için Kayra gelene kadar derin derin nefes almaya devam ettim. Kusmak iğrenç ve korkutucu bir şeydi. Küçüklüğümden beri kusmaktan nefret ediyordum.

Kayra geldiğinde endişeli ve düşük bir ifade ile bana bakıyordu. "Gel, mide bulantın geçtiyse içeri geçelim." Başımla Kayra'yı onaylayıp onun yanına gittim. Lavabodan çıktığımızda temizlik görevlisinin odadadan çıkıp kapıyı kapattığını gördüm. Bakışlarımı az önce kustuğum yere çevirdiğimde pırıl pırıl bir görüntüyle karşılaştım. Kayra eliyle kahverengi koltuğu işaret ettiğinde bir şey demeden oturdum. Başım da ağrımaya başlamıştı. Kendimi gerçekten iyi hissetmiyordum. Son zamanlardaki halim fazlası ile sinir bozucuydu.

Kayra koltuğa oturmamın ardından yanıma oturmuştu. Yüzünde değişik bir ifade vardı. Bir şey söylemek istiyor gibiydi. "Ne söyleyeceksin?" Kibar bir tonla bulunduğumuz andan sıyrılmak için konuştuğumda Kayra "Sana bir şey soracağım ama bana karşı dürüt ol." dedi.

Dürüst ol diyince bir an gerilmiştim. Bir yalancıya dürüst olmasını söylediğinde yalancı sana dürüst olacağı yalanını söylerdi.

SEKRETER +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin