Küfürbaz

Küfürbaz-5

Küfürbaz -5

DENİZ'DEN

Onun direk girdiği konuya bütün her şeyi anlattım. O adamı neden dövdüğümü, neden evden kaçtığımı, o tecavüz olayını aslında tam tecavüz değildi. Her neyse zaten kaç ay oldu.

"Ee senin hikayen ne?" Dedim. Göğsüne biraz daha yaslanarak. Emre de kolunu belime dolamıştı. Yani sarılıyoduk. O bana destek olmaya çalışıyordu. Ama ben onun hikayesini daha yeni merak ediyorum.

"Ailem beni zorla daha hiç görmediğim bir kızla evlendiriyorlar."

"Ve sende bu yüzden kaçtın."

"Evet."

&&&

Ertesi gün okula beni Emre bıraktı. Sonra okuldan gitti. Nereye gittiğini sormuştum ama cevap alamamıştım.

Bende derse girdim. İlk ders beden eğitimiydi. Okulun ikinci olduğu için konuştuk yine öğretmen ve öğrenciler kaynaştı. 

Hislerim kuvvetliydi. 6. Hissime güveniyordum. Ve tam şu an da sanki biri benim hakkımda konuşuyordu. Umrumda olmadı ama hemen 2 dk sonra öz ailemin beni sattıkları kişilerden mesaj geldi.
 
Yeni mesaj: Fatih babam
 
"Hemen eve gelmelisin." 

Gönderilen:

"Hayır."

Yeni mesaj: Fatih babam

"Çabuk ol ne hayırı yoksa olacakları biliyorsun."

Gönderilen:

"Be olacakmış ya hem dersim var benim hoca faha ilk günden derse geçti."

Yeni mesaj: Fatih babam

"Hızlı!"

Gönderilen:

"Tamam"

Ayağa kalkıp hocadan çıkmak için izin istedim. Normalde izin vermezlerdi ama babam okuluda aramış adamın kafaya bak ya. Ona baba dememin sebebi gerçekten bana babalık yaptı tamam parayla aldı ama sevdi.

Annemde öyleydi. Bu aileyi çok seviyordum.

Biz ailecek pikniğe giderken tabi o zamanlar kardeşim vardı. Ben 12 yaşlarındaydım. Kardeşimde 2 yaşındaydı. Ormanda piknik yapmayı çok severdik. Babam mangal yaparken bende annemle salata ve mangalda pişecek şeyleri hazırladık sonra babam onları mangalda pişirmişti ve kardeşimle maç yapmıştık. Saklambaç oynamıştık ve gerçekten çok güzel zamanlardı.

Bu anımdan hemen bir haftasını hatırlayınca gözlerim doldu.

Pazar günüydü. Kardeşimle villanın bahçesinde oyun oynuyorduk. Sonra kardeşim birden ortadan kayboldu. Ben onu aramaya başladım. Bahçenin her tarafına bakmıştım ve kapının açık olduğunu farkettim.

Bir silah sesi duyuldu. Sonra bir kaç defa daha ateş edildi. Ama ses iki üç sokak aşağından geliyordu. Orda sanırım düğün vardı ve ateş ediyorlardı.

Kapıdan sokağa çıktım ve kardeşimin yerde kanlar içinde yattığını gördüm. Hemen yanına gittim. Ve ismini bağırdım. Adını çok yüksek seste bağırdım. Olamazdı. Kafasını kucağıma çektim. Gözyaşlarım akarken ona sarıldım ve öptüm. Onu çok seviyordum.

Evet kardeşim böyle öldü işte. Ah hâlâ o kadar üzgünüm ki. Ama asıl üzüldüğüm şey anının devamıydı.

Ayağımı uzatmıştım ve kafası kucağımdaydı. Düğün devam ediyordu ve sağ bacağımda çok keskin bir acı hissettim. Sonra geçti. Ama bacağımdan kanlar akıyordu ve ayağımı pek oynatamıyordum. Annem ve babamın arkamdan çığlığını duydum.

Sonrası biraz tozluydu. Ambulans sesi ve hastane sonra uyanmıştım ve ilk sorduğum kardeşim olmuştu. Ama ölmüştü. Zaten biliyordum. Ölmüştü.

Eve geldiğimde hemen içeri girdim.

"Ne var?" Diye bağırdım.                  
                                            
"Aa" dedi annem. "Mustakbel eşinle     tanışmak istemiyor musun?" 

Ne? Mustakbel eş falan. Ne diyolar ya bunlar?  Yine öyle oldum işte. Kulaklarım uğuldadı ve her şey toz bulutuna döndü.

Kapının köşesinden baktım ve onu gördüm.
                                                

(Düzenlendi 9 Ağustos 2015)