((Bulutlarda kaybolduysan yağmur olup yağsaydın))
Kafamı dağıtmak için kaçamak iyi olmuştu aslında. Ben Kayra Acar 21 yaşındayım. Şu anda malesef ki kuzenim olan Güneş ile birlikte tatile gidiyoruz. Kendisine hakaret gibi olmasın ama malın tekidir kendisi. Mal filan çok seviyorum. Müzik son ses ama önümüzde ki şahısların da müziği son ses olunca karışıyor. Aman o da dert mi?
"Kayra çok eğlenicez tamam mı? Beni durdurmaya filan kalkma." Ahh be kuzen hiç rahat duramaz zaten umarım gene başımıza bir iş gelmez. Gerçi benimde ondan bir farkım yok ama. "Güneş lan mal in şu camdan başımıza gene bir iş gelecek bak." Mal camın kenarında oturuyor. Bir düşse geberecek. Ben onu indirmeye çalışırken Güneş "Dikkat et Kayraaağğğ." diye bağırdı. Önüme döndüğümde artık çok geçti. Malesef önümüzdeki şahıslara çarpmıştık bile. Frene bastım ama pek bir faydası olmadı. Neyse ki bizde bir şey yoktu ama öndekileri bilemiyorum. Hemen arabadan aşağıya indim. Onlarda iniyorlardı. Adamlar bildiğin taş taş ben ağzım açık bir şekilde bakarken Güneş beni dürttü ve bende kendime geldim. Yeşil gözlü olan yanıma gelip "Kör müsün kızım. Koskoca arabayı görmüyor musun?" diye bağırdı ne bağırması ya resmen kükredi. Ben durur muyum? Bende bağırdım. Bu arada Güneş de ötekine bağırıyordu.
"Ne bağırıyosun be. Ayrıca ben senin kızın değilim." Güneş de bağırıyor ama dediklerini anlamıyorum. Çünkü ben şu manda yavrusuna konsantre olmuş durumdayım. "Kadınlardan şoför olmaz zaten hem suçlusun hem güçlü kendini satsan alamazsın sen bu arabayı." Manda yavrusu bunu söyleyince benim iyice şarteller attı tabii. Hemen bir şeyler düşünüp lafı çakacaktım."Belli belli senden nasıl şoför olduğunu gördük manda yavrusu." diye lafı çaktım ama şu son dediğine bir şey bulamadım aklıma bir şey gelmedi. Artık iyice sinirlenmeye başlıyordum resmen birazdan saç baş girişecektim çocuğa..
"Bana manda yavrusu ha bana." Anca bunları diyebildi. Anlamamış mıydı dediklerimi? Tekrarlayamazdım valla hiç kusura bakmasın.
"Ne o zoruna mı gitti? Kaldıramadı mı bünyen?" Damarına damarına basıyordum resmen her an saldıracak gibi duruyordu. Gözlerine kapatıp ağzında bir şeyler mırındandı ama anlayamadım. Arabalara baktığımda çok fazla bir hasar gözükmüyordu ne bağırdıysa bu kadar anlamamıştım. "Hem hiçte çok büyük bir hasar yok amma tantana yaptın."
"Dua et kızsın yoksa seni şimdiye iyi benzetmiştim." Hakkaten benzetirdi öküz gibiydi manda yavrusu. Bir şey sölemeye bırakmadan yanıdan ayrıldı. "Berk yürü gidiyoruz." dedi yanında ki öbür çocuğa. Berk denilen şahıs Güneş'e ters bir bakış atıp arabaya doğru yürüdü. Bende Güneş'e kafamla arabaya binmesini işaret ettim ve arabaya bindim. Hep Güneş'in başının altından çıkıyordu bunlar.. Arabaya bindiğinde "Hep senin başının altından çıkıyor bunlar.!" diye kükredim.
Bana yavru köpek bakışları atmaya başlayınca dayanamayıp güldüm. Hep böyle yapıyordu kardeşim olmadığı için kardeşim gibi seviyordum onu. Gönlümü almayı bir şekilde başarıyordu mal. "Özür dilerim napıyım elimde değil." dediğinde yüzüne yavaşça bir tokat attım. Sonra gene aynı şekilde müziği açıp yola devam ettik.
Yazlığa geldiğimzide neredeyse akşam olmuştu. Karşıya da sanırım birileri gelmişti. Biz her yaz gelirdik buraya ama karşı hep boş olurdu. Fazla dikkat çekmemek için Güneş'le birlikte eşyalarımızı içeriye taşıdık. Nedense karşıya gelenleri çok merak ediyordum. Güneş'e baktığımda o da bana bakıyordu. Güneş sırıtmaya başladı ." Karşıya gelenleri merak ediyorsun değil mi?" diye sorduğunda bende sırıttım "Nerden bildin lan?"
"Çünkü bende merak ediyorum." dediğinde kahkaha atmaya başladık. Gerçekten de deli gibi merak ediyordum. "Hadi hadi eşyalarmızı yerleştirelim." dedim bende gülmeyi bırakınca. Acelesi yoktu sonrada tanışırdık. Güneş kendi odasına gitti ben de kendi odama gittim. Eşyalarımı dolabıma yerleştirdim. Sonra mutfağa inip aldıklarımızı dolaba yerleştirdim.
Önüme döndüğümde sanki camın önünden biri geçti gibi oldu. Hemen yukarıya Güneş'in yanına çıktım. "Güneş lan evin etrafında birileri var amk." Güneş mal mal suratıma bakmaya devam ediyordu. "Nasıl lan şu suratının haline bak." dedi. Suratımın ne şekil aldığını bilmiyordum ama deli gibi korktuğum söylenebilirdi. Biz birbirimize bakışırken birden kapı çalınca ikimizde çığlık attık.
"Gel lan benimle." dedim Güneş'e ama mal dondu kaldı. Koluna bir tane geçirdim. "Ne vuruyosun mal. Tam da havaya girmiştim." dediğinde gözlerimi devirdim. Merdivenlerden aşağıya inerken elime şamdan aldım. Ne olur ne olmaz değil mi? Güneş "Napıyon lan mal?" dedi.
"Ne olur ne olmaz işimizi sağlama alalım." dedim bende. Tedbirli olmak lazım değil mi? Kapının önüne geldiğimde derin bir nefes aldım ve kapıyı açtım. Kim olduğuna bakmadan üstüne atladım. "Ne oluyor lan?" diye bağırdı üstüne abandığım şahıs. Suratına baktığımda ağzımdan "Siktir." diye fısıldadım.
Bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sizce üzerine atladığı kişi kim olabilir?
Yeni bir hikaye daha yazıyım dedim. Bu daha eğlenceli bir hikaye ama yorum istiyorum olmazsa olmaz yani. Nasıl buldunuz bakalım dökün içinizi satırlara hadi bakalım. İyi ya da kötü tüm yorumlara açığım. Yazım yanlışım varsa kusura bakmayın.. Öpüldünüz çok çok.. :* :* :* Okuyucu sayısı belli bir sayıya ulaştıktan sonra yeni bölüm sizlerle olucak...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaramaz Sevgilim (Askıya Alındı.)
Humor:D Küfür içerir. :D Tüm hakları saklıdır.. Her şey iki kuzenin yaz tatilinde kafa dinlemek için Antalya'ya ya giderken kaza yapmalarıyla başladı.. Şarkıya dalmış bir şekilde araba kullanırken ufak bir kaza geçirirler. Arabadan indiklerinde karşıları...