13 bölüm

44 29 3
                                    

MULTIDE BU BOLUM KITABA KATILAN KARAKTER VAR oylamayı unutmayın ^_^

Kolumda ki acı ile zoraki gözlerimi açtım. Başımda yine o yaşlı adam vardı. Bana iğneyi vurduktan sonra bir süre beni inceledi ve derin bir nefes verip odadan çıktı. Ne oluyordu şimdi ? Benim bura da ne işim vardı?
Ve bunlar da kimdi ? Ben bu soruları düşünürken etrafı incelemeye başladım bembeyaz bir odaydı pek eşya yoktu sadece 2 dolap vardı. Kafamı kaldırmayı denediğim sıra da boynumda bir acı hissettim veri geri yattım. Ben içimden ne durumda olduğumu düşünüp beni buraya getirenlere sayarken içeri biri girdi sanki saklanıyor gibiydi. Gizlice geldiği belliydi. Ben ona şaşkınca baktığım sıra da;

"Zamanımız az şimdi senden tek bir şey istiyorum çene yapma ve beni takip et ."

"1. Seni tanımıyorum bile 2. De hareket edemiyorum üzgünüm ama ne halt yiyorsan tek başına yap." dedim dikkatle onu izlerken. Dediklerimi sindirdikten sonra oflayarak yanıma geldi ve koluma bir iğne vurdu. Vurduğu sıvının damarlarımdan ilerleyip kalbime geldiğini çok iyi hissediyordum. Fazla zaman geçmeden kendime gelmiş ve ayağa kalkabilmiştim. Hızlıca kapıya doğru yürürken
" beni takip et ve hiç ses çıkarma." dedi. Bende kafamı sallayarak onaylamakla yetindim.

Önden gidip koridoru kontrol ettikten sonra arkasını dönmeden gel işareti yaptı ve hızlı adımlarla koridorun sonunda ki asansöre doğru gidiyordu. Yürürken etrafı incelediğim sıra da kameraları farkettim ama calışmıyorlardı. Anladığım kadarıyla önümden giden şahıs becerikli biriydi ki kameraları toptan bozmuştu.

Bunları düşünürken yavaşlamış olmalıydım ki o çoktan asansöre binmiş bana sesleniyordu. hızla asansöre bindim ve konuşmadan onu incelemeye başladım. Gözleri, saçları,sakalı ve teni çok uyumluydu. Ben bunları düşünürken coktan en alt kata inmiştik. Hızla asansörden çıkıp onu takip ettiğim sıra da karşımıza silahlı 2 adam çıktı.

Dönüp bana baktı ve arkamda kal dedi. Onun görmeyeceğini bildiğim halde kafa salladım. Adamlar silahlarını kaldırıp tam ateş atacağı sırada birden ellerinde ki silahlar havaya doğru uçtu ve bize geldi. Ben yaşadıklarımın şokunu atlatmaya çalıştığım sıra da o birden hızla koştu Adamlardan birine yumruk attı ve yere serdi arkasından diğer adama vurması için fırsatı olmadığı için bir an tereddüt yaşa da takla atıp adamın omuzlarından destek alarak onu sırt üstü yere serdi. Bana dönüp;

"Fazla zamanımız yok birazdan herkes farkeder en hızlı halinle beni takip et." dedi. Şimdi söylemesi ayıptır ama arkama motor takacak halim yoktu. Hızla peşinden gittim ve büyük bir kapıya ulaştık kapıyı başta hafifçe itti fakat açılmadı. Zamanımız az olduğu için tüm kuvvetini kapıya uyguladı ve bu sıra da kollarında kırmızı damarlar çıkmaya başladı.

Bir süre sonra kapı açıldı ama şansımıza dışarı da tel örgü vardı. Dönüp arkamıza baktık pekte uzaktan gelmeyen sesler vardı. Ben korkuyla etrafa bakarken birden belime sarıldı ve arkasından oldukça büyük 2 kanat çıktı. Aman Allah'ım gözlerime inanamıyorum ne yani uçacak mıydık?? Korkuyla gözlerine baktığım sıra da bana güven dercesine bakıyordu. Onaylarcasına başımı salladım ve gözlerimi kapattım çünkü korkuyordum...

Oradan uzaklaşalı yarım saat olmuştu ve biz bayadır yürüyorduk. Evet size katılıyorum en son ucuyorduk ama biz oradan bir müddet uzaklaştıktan sonra inip yürümeye başlamıştık. Nedenini sorduğum zamanda aynen şöyle dedi;

"Hiç kendimi yoramam küçük hanım benim narin kanatlarım yorulmamalı onun için yürümek zorundayız."

Demişti ve ondan sonra hiç konusmamıştık. Şimdi ise iki yanı orman ile kaplı bir yolda sanki boşluğa yürür gibi yürüyorduk boşluğa yürümek demişken ben neler yaşamıştım bu kadar kısa süre de belki de kısa değildir ha? Merakla kafamı kaldırdım ve bana anlamsızca güven veren adama baktım. Ah bir dk ben ona adını sormamıştım.

Ani Dönüşüm Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin