9:"hey sence, saçlarımı kesmeli miyim?

286 32 26
                                    

"Bunu yapmalı mıyız?"

"Ne kaybedersin ki?"

"Ona bulaşmamız gerektiğini biliyorsun, gereksiz bir velet olsa da şu adam onu koruyor gibi duruyor."

"Nereden tanışıyorlar bunlar, hem tanrım yalnızca cüzdanını indireceksin cebe. Korkağın tekisin, sağa kay! Sana nasıl yapılacağını göstereceğim."

"Anlaşılan birileri pazar günü yediği dayağı unutamamış..."

Yüzleri pek de tekin görünmeyen iki adam, gelen sesle arkalarına döndüler. Çantanın sahibi gelmişti.

"Gerizekalı, hızlı ol dedim sana o kadar... Hey velet, cüzdanını ver de uğraştırma bizi daha fazla!"

"Levi-san, seslendiğim an burada olur, onun için asıl siz uğraştırmayın ve beni rahat bırakın."

"Laflara bir bak, seni bacaksız."

"Ereen!"

"Bu, Mikasa mı?"

"Bir de bu kız çıktı başımıza, lanet... Düş önüme bir dahakine daha dikkatli olacağız."

Eren, küçücük haliyle durmadan laf yetiştirdiğinde çekilmez olabiliyordu. Ama Mikasa onu ne olursa olsun, en yakın arkadaşı olarak görüyordu. Ackerman ailesine özel değişik bir korkutucu yanı vardı, tabii dışarıdan bakınca 12 yaşındaki bir kız çocuğundan böyle bir şey bekleyemezdiniz. Bu yanını abisi Levi'dan mı öğrendiğini yoksa hep var olup olmadığını bilmiyordu ama o da bu kısa saçlı kızı seviyordu.

"Mikasa? İyi misiniz?"

"Levi-san, o çocuklar yine geldi. Ama siz gelmeden onlarla savaştım, ve gittiler."

Levi, uykusuz ve huysuz haline rağmen heyecanla konuşan yeşil gözlü çocuğu kolunun altına aldı ve kafasını okşadı. Mikasa, bu görüntüyü gördüğünde nadir yaptığı şekilde bir tatlı gülümsemeyle arkalarından takip etti onları. Eren de kendinden büyük, gücüne hayranlık beslediği adamın kafasını okşamasından dolayı biraz gururlandı. O, Levi kadar güçlü olmak istiyordu...

^^

"Bok gibi yaşıyorsun."

"Tanrım, o da ne demek?"

"Ben senin yerinde olsam böyle salak salak davranmazdım demek, Jaeger."

"Merak ediyorum, nasıl davranırdın?"

Reiner, geldiğinden beri yataktan çıkmayan gencin yorganını tuttuğu gibi kaldırdı ve arkasından yere fırlattı. Eren, üzerinde yorganı hissetmediğinde ve o yumuşak kumaşa sarılamadığında üşümüştü.

"Öncelikle, duş alırdım. Sonra güzel bir kahvaltı yapardım ve evdeki işlerimi hallederdim. Ondan sonra da bir bara giderdim ve bu yakışıklı suratla herkesi düşürürdüm."

"Senden beklenileceği üzere, gerizekalı."

"Lohusa anneler gibi tüm gün yatakta oyalanmak daha mantıklıymış gibi konuşma benimle."

"Öyle bir şey diyen olmadı."

"Saçmaladığının farkındasındır umarım."

"Kes sesini, canım hiçbir şey yapmak istemiyor."

"Böyle nereye kadar sürdürmeyi düşünüyorsun?"

"Bilmiyorum, lanet olsun... Bundan mutlu felan değilim ama öyle boşlukta hissediyorum ki Reiner. Sanki şu yorganı üzerime örtüp su içmek dışında kafamı çıkarmasam normal bir yaşamım olacakmış gibi..."

"Doktor olan sensin, ama ruhsal bir çöküntüde olduğunu rahatça söyleyebilirim sana. Yine de sen böyle biri değilsin Eren. Sen neşeli ve ne istediğini bilen birisin. Bu şekilde davranman bir yere kadar taşıyabilir seni. İçindeki sıkıntıyı bitirmek senin yapabileceğin bir şey. Ve artık bir yerlerden başlamalısın... Bir değişiklik yap kendinde. Bu ilk adımın olsun."

Eren, cevap vermek yerine gözlerinin önünü kapatan saçlarını topladı. Hala yatakta öylece uzanıyordu ve bu iğrenç halden kurtulmak için Reiner'ı çağırmakla doğru bir seçim yaptığını biliyordu.

"Hey sence, saçlarımı kesmeli miyim?"

Reiner, yargılayıcı tondan çok uzak bakışlarla süzerken arkadaşını, duyduğu şey sonrası sahte bir sinirle kaşlarını çattı.

"Tanrım, hayır. Sakın bunu yapma. Seni ilk defa gören biri her zaman için o uzun saçlarının ne de seksi durduğunu düşünür. Bu yüzden, sakın böyle bir şey yapmaya kalkışma. Ama görünüşünde ille de bir değişiklik arıyorsan tıraş olmanı öneririm."

Genç adam, uzamış sakallarına dokunduğunda yatağının ucuna oturmuş onu gözlemleyen adama hak verdi. Ve aniden doğrulup sertçe ona sarıldığında Reiner gerçekten şaşırmıştı.

"Hey, Eren! Ne yapıyorsun, kes şunu dostum!"


Reiner'ımı sevmeyenler ne istiyorsunuz oğluşumdan

Reiner'ımı sevmeyenler ne istiyorsunuz oğluşumdan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

şu sahnede şaka yok içim çok kötü oldu (ಥ _ʖಥ)

Cognitive ImpairmentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin