27.BÖLÜM

1.4K 88 85
                                    

Multimedya: Selen

Selam bu bölüm sonunda Eymenden özür dilemeyi unutmayın :D Neyse bu bölüm bazı şeylerin ortaya çıkış vakti hadi bakalım neler oluyor okuyup görelim.

Lütfen oy ve yorum yapmayı unutmayın yorumlarınız beni acayip gaza getiriyor.

***

"Bir şeyi çok sevmen onun sana zarar vermeyeceği anlamına gelmez."

***

Ben küçükken bir kavanoz fıstığı yediğim için alerji olmuştum ve babam bana şöyle bir şey söylemişti. Bir şeyi çok sevmen onun sana zarar vermeyeceği anlamına gelmez, ben bir adamı sevmiştim ve o benim kalbimde açılan yaralara sebep olmuştu.

Bu yaraları başka bir adamla sarabileceğimi düşündüm ama o yaraları sarmak yerine daha çok kanattı, annem dediğim kadın ruhumda eşi benzeri olmayan yaralar bıraktı. Yıprandım hiç kimsenin yıpranamayacağı kadar yıprandım, insanlar yaşattıklarını yaşamadan ölmezlermiş diyorlar işte o çok doğru bir söz.

Ben babama evlat acısı yaşattım ve gel gör ki öz mü öz annem de bana aynı acıyı yaşattı. Şuana kadar yaşadıklarımı bir gözden geçiriyorum da sanırım Aslanın beni kapattığı o deliler hastanesine kapatılmaya şuan ihtiyacım var.

Özdemir Asaf'ın da dediği gibi "Neyine bağlandım bu kadar, bana bakmayan gözlerine mi yoksa benim olmayan kalbine mi?"hangisine bağlandığımı inan bilmiyorum Eymen ama ben seni çok seviyorum.

Seni gördüğüm her yerde öfkemi kusuyorum sana bok gibi davranıyorum ama içimde bir yer sana hala aşık. Emek harcadığın insanlar bir gün seni harcadığında büyürsün diyorlardı ben büyüyorum öyle böyle düşe kalka tekme yiye yiye büyüyorum hem de.

Arabayı evin önüne bıraktığımda içeriye girdim koltuğumda oturmuş televizyon izleyen Sarpı gördüğümde kaşlarımı çattım.

"Ben adamı alır gidersin sanmıştım."

"Bonus olara camı yaptırıp yukarıyı da temizledim ve senden sadece tek bir ricam var."gözlerini açıp şirince gülümserken çalan telefonunu bana uzattı. "Ne olur hakla onu da yenge öyle bir şey deki beni bir daha aramasın."göz devirip elindeki telefonu aldım ve açıp kulağıma yasladım konuşmasına müsaade etmeden bağırdım.

"Sarpp! Ben duşa giriyorum geliyor musun sevgilim."yüzümü buruşturup telefonu ona fırlattım, kendimi ciddi anlamda bir sürtük gibi hissetmiştim bu türden yapacağım ilk ve son iyilikti. Kız delirmişçesine telefonda çemkirmeye başladığında Sarp telefonu korka korka kulağına yasladı, kız artık neler sövüp saydıysa telefonu bir anda koltuğa bıraktı.

"Az önce hiç başlamayan bir ilişkimde terk edildim."

"İstediğin bu değil miydi zaten?"

"Evet, ay Allah razı olsun yengem kadın!"koltuktan kalkıp bana sarıldığında bende ona sarıldım.

"Bir şey değil ben üzerimi değiştirip kısa bir duş alacağım sonra da gidip Meleği alırım sen gidecek misin?"

"Yok ben bu gece buradayım yengeciğim mesele güvenlik sonuçta."

"Dışarıya koruma bırakmadığınızı bilmiyorum mu sanıyorsun Sarp?"

"Koruma varken girmiş işte yenge bende bizzat evde nöbet tutmaya karar verdim."

"İyi tut nöbetini kendi evinmiş gibi."

"Sağ ol da sana ne olmuş böyle ya üzerin başın toprak."

KÜL OLMUŞ KALPLER (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin