bölüm 1

1.2K 68 20
                                    

Chan hyungunun doğum günü için geldikleri bardan içeri giren 4'lü etrafa göz gezdirdiler. Chan hepsinden daha büyük olduğu ve mekanda tanıdıkları olduğu için diğerlerinin de girebilmesini sağlamıştı. Giderek yükselen müzik sesi ile onları eğlenceli bir gecenin beklediği barizdi.

Öyle değil mi?

Tam anlamıyla partinin olduğu yere gelen 4'lü kendilerine bir masa buldular. Önce bir şeyler içmelilerdi.

"Ee ne içersiniz?" diye soran Chan sırayla arkadaşlarına baktı.

Changbin ve Hyunjin, Chan'e cevap verirken Minho sessiz kaldı. İçmeyi çok sevmezdi zaten. Ayrıca bu 3'lünün bir bakıcıya da ihtiyacı olacaktı.

Gece ilerledikçe daha da canlanıyordu ve kulübün her gün yaptığı dans yarışmalarına gelmişti sıra. Çok büyük bir şey değildi. Müşteriler kapışır ama büyük bir ödül ya da rekabet olmazdı. Yine de eğlenceli ve katılımın yüksek olduğu bir etkinlikti. Minho insanların orta kısmı boşaltıp kenara çekilmesini ya da yerlerine geçmesini izledi. İlgisini çekmişti. İzlemeye başladı.

Müşterilerden sırayla ortaya atılanları izledi. Birkaçı şakasına piste çıkıyordu ama gerçekten iyi dans edenler de vardı. Profesyonel değil ama giderleri vardı. Sırayla kendini gösteren müşterilerden sonra müzikten sorumlu sarışın çocuk mikrofonu eline alıp,

"Eveeet hepinizin muhteşem olduğunu gördüğümüze göre artık mekanımızın gözdesi haline gelen bir numaramızı çağıralım! Karşınızda K.S.!" diye mekanın ikonikleşmiş dansçısını çağırdı.

Minho merakla izlemeye başladı. Oturduğu yerden yüzünü göremediği K.S. ondan 5-6 cm uzun duruyordu. Müziğin başlamasıyla dans etmeye başlayan kişiyi görünce şaşıran Minho, idol olabileceğini düşündü. Hareketlerinde ve vücudunda bir tanıdıklık vardı. Ağzı açık izlediği danstan sonra merakı iyice kabaran Minho, K.S.'yi izlemeye başladı. K.S. muhtemelen sahne ismiydi ve isminin baş harflerinden oluşturulmuştu. İnsanların arasına karışırken ona selam verenlere başıyla karşılık veriyordu. İnsanlardan uzağa kapıya doğru gidiyordu. Minho onun karnını tuttuğunu görebiliyordu. Muhtemelen tuvalete gidiyordu. Bunu fark edince yerinden fırlayıp neredeyse koşarcasına mekanın eğlenilen kısmından kendini koridora attı hızlıca. Etrafına bakınıp tuvaletleri bulup içeri girdi ve kendini bir kabine kapattı. Hemen onun ardından gelen kapı kapanma sesi onun da geldiğini gösteriyordu. Musluk açılma sesi ve hızlı nefes alış verişleri öğürme sesleri takip etti ve Minho'nun yanındaki kabin hızla açıldı. Minho yüzünü buruşturdu ve kabinden çıkıp iyi olup olmayacağını soracaktı ki tuvaletin kapısı tekrar açıldı.

"Hmm bakalım ceylanımız nereye kaçmış?"

Gelen kalın sesi tanımıyordu Minho. Kaba bir tonu ve konuşma şekli vardı. Yanındaki kabine yöneldiğini kabinin altındaki aralıktan ayaklarını izleyerek anladı.

"Burdaymış."

Adamın sesini takip eden karşı koymalar ve kıvranma sesleri takip etti.

"Şş sakin ol kısa sürecek."

Minho'nun duyduğu cümle ile gözleri büyüdü. Adamın sesini takip eden kısık kısık tekrar eden hayır'lar onu tetikledi ve kendini kabinden dışarı attı. Muslukların olduğu duvarın en ucunda bulunan yangın tüpünü alıp duyduğu kabin açılma sesi ile arkasına dönmüş adamın suratına vurdu. O kadar hızlı hareket etmişti ki adam neye uğradığını şaşırıp tepki bile verememişti. Baygın bir haldeydi. Minho dönüp sonunda çocuğa baktı.

"SEUNGMİN??!"

"Bağırma lütfen."

-------------

Uzun yazı yazma huyum.. kaptırıp gidiyorum resmen. Umarım sıkılmamışsınızdır😓

Her neyse 2min aşığı biri olarak yazmazsam olmazdı diye başladığım bir şey oldu. Umarım beğenirsiniz optm bye.

all i need is on the other side of the door Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin