Nikah gününden sonra düğün gününe kadar gayet sakin geçmişti günler. Kına olacağı gün erkenden kalkıp duş aldım. Sonra bir güzel karnımı doyurup üzerimi giyindim. Sonra da dükkana geçip kızlarla birlikte hazırlandık. Bir sürü fotoğraf çekilmeyi de ihmal etmedik.
"Birkaç hafta öncesine kadar, evleneceksin, deseler hayatta inanmazdım," dedim ayndan kendime hayranlıkla bakarken.
Kızlar arkadan gelip sarılırken ablam gülümseyen gözlerle baktı. Gözüm dolunca gidip sıkıca sarıldım ablama.
En son Erdem ile ablam için hazırlık yaparken Erdem sıçmıştı her şeyin içine. Büyük ihtimal bu gelmişti aklına. Yıllar önceki olaylar aklıma gelirken bu güzel günde keyfimi kaçırmak istemeyerek o konuya düşünme yasağı getirdim kendi içimde.
Biraz sonra Enes de gelince yine fotoğraf için güzel bir mekana geçtik. Enes ailesini de çağırmış düğüne. Bu haberle sevinmiştim aslında. Kaynanamların kim olduğunu da görecektim.
Fotoğraf faslından sonra kınanın yapılacağı yere gelince bizim erkeklerin heyecanı çarptı ilk olarak gözüme. Onlarla selamlaşıp Enes'in ailesiyle tanışmaya gittim. Annesi de babası da gayet sevecendi. Enes soğuk duruyordu onlara ama annesinin üzüldüğünü görünce ben samimi olmaya çalıştım onlarla.
Bir sürü oyun oynandıktan sonra kına yakılma anı geldi. Arkadan çalan o efkarlı kına müziğiyle aklıma sadece babam geldi. Keşke o da burada olsaydı. Onun yokluğuyla dolmuştu gözlerim. Biraz sonra da adetler yapıldı ve annemle ablama sarıldım. Annemin ağlayışları içimi sızlatırken ablam gülümsemeye çalışıyordu.
Biraz sonra da eğlenmeye devam ettik. Kına bitince yorgunlukla eve attım kendimi. Herkes kınadan kalma yemeklerle aç karnını doyurmaya çalışırken ben üstümü bile çıkarmadan uykunun kollarına attım kendimi.
Biraz sonra ablam gelip zorla üzerimi değiştirdi. Yüzümü yıkayıp bölünen uykuma geri gittim.
Sabah çalan alarmla yeniden uyandım. Kapıya asılan gelinliğime aşkla bakarken kızlar daldı odaya. Onlarla şakalaşarak başladım güne. Yine kısa bir duş aldım. Kahvaltı yapıp gelinliğimi giydim ve yine dükkanda hazırlandık kızlarla. Kızlar bir ara dalgaya vurup, gelinin kız kardeşiyiz sim dökeceğiz saçımıza, falan dediler. Çok eğlendik hazırlanırken. Onlar da son olarak abiyesini giydikten sonra Enes'in gelmesini bekledik.
Enes gelince hayranlıkla baktı bana. Bu çocuk hayatımı güzelleştiriyordu. Son zamanlardaki en doğru seçimim olmuştu onunla evlenmek.
Yine fotoğraf çekildikten sonra eve geldik. Annemle muhabbet ediyorken Erenler geldi.
"Hayde kalk vakit geldi," dedi Hasan.
Bu sırada erkeklere göz attım. Hepsinin elinde bir kurdele vardı ve istemsizce kaşlarım havaya kalkmıştı.
"Niye hepinizde kurdele var, bir tane neyime yetmiyor," dedim sırıtarak.
"Orta yolu böyle bulduk," dedi Ali gülerek.
Sonra ayağa kalktım. Önce Hasan geldi. Bir elindekine bir bana baktı.
"Adam oldun evleniyorsun vay be," dedi Hasan, ben duygusal konuşma yapmasını beklerken.
Boğazıma oturan yumruya inat güldüm. Sonra kuşağı bağladı belime. Hasan'dan sonra Ali geldi.
"Ya ben bir garip oldum ya, çok şeymiş," dedi.
"Neymiş," dedim gülerek.
"Of dikkat et kendine deli," deyip önce sarıldı sonra kuşağı bağladı.
"Önce kuşak bağlanır sonra sarılırsın," dedi Eren dalgayla.
Eren'in sözlerine gözü yaşlı kahkaha attım. Sonra o geldi yanıma.
"Allah'ım sen bize de nasipe et artık lütfen," deyip kuşağını bağladı.
Ben gözümden istemsizce akan yaşa inat gülerken anneminde benim gibi hem ağladığını hem güldüğünü gördüm. Sonra ablamlarla ve bizimkilerle sıkı sıkı sarılıp evden çıktım. Annem tüm adetleri yaptırırken Hasanlar da Enes'e kim teslim edecek onun kavgasını yapıyordu. Ben bu hallerine gülerken üçü birden Enes'e teslim etti.
"Bu kızı üzersen," dedi Hasan sonra Eren'e döndü.
"Seni var ya," dedi bu sefer Eren ve Ali'yi gösterdi eliyle.
"Fena severiz," diye tamamladı Ali.
Benim gülmekten karnıma ağrılar girerken Enes de benim gibi gülerek elimden tuttu.
Düğünde de aşırı eğlenmiştik. Bizimkilerle baya oynamış, kurtlarımızı güzel dökmüştük. Düğün bitince akrabalarla vedalaştım. Teyzem o kadar çok ağlamıştı ki. Ona teselli bile verdim bir ara. Öyle kaptırmıştım kendimi bu işe.
Böylece benim düğün maceram da bitmişti.
Kına, düğün derken tam bir hafta geçmişti her şeyin üzerinden. Enes bir haftadır sadece sarılarak uyuyordu. Hayır benimde canıma minnet tamam da Enes'in canını sıkan neydi? En sonunda dayanamayarak sordum.
"Enes bir sorun mu var?"
"Hangi konu da meleğim?"
"Evliyiz ama sarılırken bile çekiniyorsun."
"Nikahta Savaş'ın geldiğini gördüm. Onu görünce canının nasıl yandığını da. Beni gerçekten sevdikten sonra tam anlamıyla benim ol istiyorum."
"Ben seni zaten seviyorum, sevmesem neden evleneyim?"
"Biliyorum son yaşananlar da canını sıkıyor. Ama olsun kokunu almak bile mutlu ediyor."
Dudağına öpücük kondurduktan sonra sımsıkı sarıldım Enes'e. çok geçmeden de uyuyakalmışım. Sabah yine onun gıdıklamalarıyla ve öpüşüyle uyandım. Enes bana gerçekten iyi gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM 1: Karanlık Oyun
Chick-Lit"Benim intikamım seni vicdanınla baş başa bırakmak oldu!" Canını yakan geçmişin hesabını sormak için türlü acımasız oyunlar hazırlayan Erdem, amacına ulaşmaya başlamıştır ve herkesi imkansıza sürüklemiştir. Aşık olduğu adamın,babasının katili olduğu...