Gözlerimi açtığımda evimden veya sasuke'lerin evinden farklı bir yerdeydim. Hatta bir evde değildim daha çok.. Hastane gibi! Aklıma gelen fikirle etrafıma baktım. Haklıydım, burası hastaneydi. Düz fayanslar, klasik hastane zeminleri, boş koltuklar, buranın kokusu...
Peki öyleyse neden burdaydım? Ne olmuştu bana. Ayrıca etrafta kimse yoksa nasıl burdaydım. Ellerim, ayaklarım, kafam sargı beziyle kaplıydı. Olanları düşünmeye başladım. Tabi ya! En son hatırladığım çatıdan düşüyor olmamdı. Sahi o çatıdan düşmüş müydüm, oldukça yüksekti hatta eğer düşersem ölmemem imkansızdı. Kapı açılma sesi duydum. Uzağı fazla seçemiyordum fakat mavi saçlı, uzun boylu bi çocuk yanıma geliyordu. Bu sasuke olmalıydı.
"Uyanmışsın sonunda"
"sonunda derken? Ne kadardır uyuyorum"
"yaklaşık üç gün"
"NE"
"Sanırım neler olduğunu hatırlamıyorsun"
"en son sen beni tutuyordun, daha sonra noldu"
"Dediğin gibi tutuyordum ve bileğinden tuttum da fakat biraz gecikmiştim bende seninle düşmeye başladım"
"Ciddi olamazsın değil mi"
"gayet ciddiyim, sonra sana çok zarar gelmesin diye alt tarafta olcak şekilde düşme pozisyonu aldım. Böylece daha kötü bir şeyler olmadı"
Yatağımda doğruldum. O kadar şaşkındım ki... Sanırım sasuke'ye fazla ön yargılı yaklaşmıştım. Uzaktan bakınca kibirli, egoist, havalı, popüler gibi gözüküyor. Fakat gerçek bunun tam zıttı.
"peki ya s-sana bir şey oldu mu"
"Aslında böyle şeyler alışığım bu yüzden çok kötü yaralandım denemez"
"Nasıl alışıksın?"
"küçükken sürekli burdan düşermişim, bi zamandan sonra düştüğümde acı çekmemeye başladım. Bazen kendi isteğimle bile atlıyorum fakat ilk düştüğümde senin gibi sargı bezleri içindeydim"
"peki ben ne zaman taburcu olacağım, ayrıca okul ne oldu?"
Yanımdaki boş koltuğa oturdu. Bahar havasını içine çekmek için pencereyi hafif araladı.
"Bu akşam taburcu oluyosun. Okulda ki gelişmelere gelirsek...
Nasıl oldu bilmiyorum fakat tüm okul sevgili olduğumuzu öğrendi sakura ve senin arkadaşın ino okuldan ayrıldı. Onun dışında sen ve ben raporluyuz bu hafta boyunca""olamaz..."
"ne olamaz?"
"İno.. İno seni seviyordu, sevgili olduğumuz öğrenilince ayrılmış olmalı. Telefonumu verebilir misin illaki bir şeyler yazmıştır"
Arkadaşıma ihanet etmiş gibi olmuştum. O sırada sasuke telefonumu uzattı. Sargı beziyle sarılmış ellerimi yavaş yavaş oynatırken mesaj gelip gelmediğine bakmaya çalıştım. Hiç mesaj yoktu, ayrıca profil fotoğrafı da gözükmüyordu. Engellemişti. Okuldaki tek arkadaşımı da kaybetmiştim. Eminim ki okulda yanlız olacaktım. Sasuke'nin kızları etrafında dolanmaya devam edicek ve yanlız kaldığımda bana sataşıcaklar her zamanki gibi. Gerekirse tehdit edicekler. Ben bunları düşünürken meraklı gözlerle bana bakan sasuke'yi gördüm. Titrek sesle
"mesaj yok ayrıca engellemiş"
Sasuke üzüldüğümü anlamış olmalı ki yatağın ucuna oturdu.
"Merak etme sakura barışırsınız. İlkokul arkadaşlıkları bozulmaz derler eminim seni affedicektir. İnancını yitirme"
*3-4 saat sonra*
Hastaneden yeni çıktığım için sasuke'lerin evinde değil kendi evimdeydim. Annemin azarlarını dinledikten sonra sesi yavaşça kısılmaya başladı. Meraklı gözlerle anneme baktım.
"Sevgili olmuşsunuz, hayırlı olsun güzel kızım"
Annemin anlık ruh değişimleri çok garipti.
"Sonunda seni de dünyanın en değerlisi gibi gösterebilecek biri var ve bu harika bu anlarınızın tadını çıkarın. Zaten yaşın gelmişti değil mi?"
bu sözler arasında gülüyordu. Bende ona eşlik ettim böylece bol kahkahalı bir gece geçirdik. Üç gün uyumama rağmen çok yorgun hissediyordum. Yatağıma yattığım gibi uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Real lovers -sasusaku-
Fantasy'seni üzmektense ölmeyi tercih etmeyi istemiştim, başarılı olamadım... ' × Tamamlandı ×