06:00
Ipek/EvIpek alarmının çalması ile birlikte gözlerini açtı. Yavaş hareketlerle uykulu gözlerini elleri ile ovuşturdu. Gece boyunca kuruyan dudaklarını ıslatıp öksürerek yataktan kalktı ve lavabonun yolunu tuttu...
~●~
Dişlerini fırçalayıp bakım malzemelerini özenle yerleştirdiği dolaptan yüz temizleme jelini ve yüz temizleme aletini alıp yüzünü bir güzel temizledi. Musluğu açıp yüzünü bol su ile yıkadı. Dolabın bir üst çekmecesinden daha yeni aldığı maskesini alıp bir fırça ile yüzüne uyguladı. Telefonun çaldığını fark edince hızlıca odasına çıktı. Arayan Orhan dı. Ve işin garip tarafı ise görüntülü aramadıydı. Neden bu saatte görüntülü arıyordu ki? Ipek soruları aklından bir kenara atıp telefonu açtı.
I: Ateş?
Ateş, Ipek i o halde görünce yükses sesle bir kahkaha attı.
I: sirk mi oynatıyorum burada? Neden gülüyorsun?
Dedi Ateş e nazaran tüm ciddiyetini bozmadan.
Ateş cevap vermek için dudaklarını araladı ama bir türlü gülmesini frenliyemiyordu. Ipek, Ateş in bu hâline dayanamayıp kıkırdadı. Ikisi de karşılıklı gülüyordu. Ateş kahkasinin arasında
A: o... ne?
Ipek dudaklarını birbirine bastırıp gülmesini durdurmaya çalışıyordu.
I: neye benziyor Ateş? Maske bu
Ateş gülerek arkasına yaslandı.
A:ne maskesi bu? Epey değişik?
I: ne yapıcaksın Ateş? Sen de mi alacaksın?
A: yok benim ne işim olur hocam maske ile? Ama Orhan bayılır böyle şeylere. Orhantasyoonn!!
Ipek gülümseyerek
I:sen nede kalktın bu saatte? Normal de senin şuan daha üstüne yorgan çekmen gerekiyordu
A: bugün poliklinikde ki hasta sayısını hesapliyordum geceden beri
I: aynen Ateş çim. Bugün poliklinik ağzına kadar dolu olur. Neyse ben kapatıyorum maskeyi yıkayıcam
A:tamam hocam hastane de görüşürüz
I: görüşürüz
Ipek telefonu elinden bıraktı. Telefona bakıp gülümsedi. Ateş onun için böyleydi. Her an her zaman onu neşelendirebiliyordu. Maskenin iyice kuruduğunu anlayınca düşüncelerini bir kenara bırakıp yüzünü yıkamaya gitti.
~●~
Ipek tüm asaleti ile hastanenin içini inleten topuk sesleriyle hasteneye giriş yaptı. Banko da imzalarını atıp direkt odasına girdi. Kabanını ve çantasını asıp sandalyesine bıraktı kendini. Bugün o kadar meşgul değildi bu yüzden işlerini yapmaya yavaş bir tempo ile başladı.
~●~
Ateş bastonunu peşinde sürtercesine esneyerek hastaneye girdi. Kendi odasına uğramadan direkt Ipek in odasına gitti. Kapıyı tıklamadan hızla içeri daldı. Kapıyı tıklamadan içeri girmeye cesaret eden tek kişinin Ateş olduğunu biliyordu Ipek. Bu yüzden gelenin de kim olduğundan emindi. Kafasını kaldırmadan Ateş e seslendi.
I: günaydın
Ateş her zaman ki yerine kurulup kum saatini çevirdi.
A: günaydın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Loving You is a Losing Game /Ateş & Ipek
Fanfiction" ya aşk seninle kaybedilen bir oyunsa?" Dedi zar zor çıkan sesi ile Ateş. Ipek kuruyan gözleri ile Ateş'e bakarak. " bu aşkı ikimiz kaybettik Hekimoğlu"...