"O zaman bir dilek tut annecik veee mumları üfle." Mumları yaktığımda elimi tutmuştu. "Umarım Gece'ye hak ettiği gibi iyi bir anne olurum." Mumları üflediğinde Gece gülümseyip bana bakmıştı. Ben de ona kocaman gülümsedim. "Hadi keselim pastayı..." "Ben pastayı keserken Gece için oyuncağını getirir misin?" "Tabii ki..." Nisa gittiğinde pastayı hızlıca dilimleyip bıçakları kaldırmıştım. Gece gözlerini büyütüp bana bakarken ona göz kırpıp gülümsedim. "Bana Barış diyebilirsin."
"Hayır efendim diyemez." Nisa bedenimi sıkıca sararken derin bir nefes aldım ve gülümsedim. O da sırtıma uzun bir öpücük kondurmuştu. Gece'ye oyuncağını verip yatağını biraz salladığımda gülmüştü. Nisa ise kolumdaki yaraya bakıyordu. "Bu sefer nasıl başardın bu çok tuhaf bir yara?" "Ya sen bırak şimdi onu da öpeyim mi bir kere?" Kıkırdayıp bana bakarken belini sarıp dudaklarına uzunca bir öpücük kondurdum. "Benim miniğim..." "Onu merak ediyorum." Anlamamış şekilde Nisa'ya baktığımda o da gülmüştü. "Kimi sevgilim?"
"Barış ya... Bebeğimizi işte." Yanakları kızarırken onu süzdüm uzun uzun. "Bebeğimizi?" Elimi karnına getirdiğinde gülmüştü. "Gece'den bahsediyorum. Çok tatlı olacak bence." Gece'nin yatağına bakıp derin bir nefes aldım. Nisa'yı masaya oturtup yanağına uzun bir öpücük kondurdum. "Bence annesi gibi güzel olur." "Bence sana benzesin." Dudakları büzülürken yanağına uzun bir öpücük kondurdum. "Nisa'm... Benim minik kuşum." Bana sıkıca sarılırken kokusunu içime çektim bol bol. "Ee pastamızı yiyelim mi? Hem Gece'ye söz verdim ben onunla oyun oynayacağım."
Sıkıntıyla bir nefes aldım ve gülümsedim. Tabakları alıp geldiğimde o da kocaman gülümsemişti. Gece'yi de yanımıza alınca gülümsemişti. "Benim canlarım..." Bize bakarken gülümsemişti. Dudağıma uzun bir öpücük kondurduğunda derin bir nefes aldım ve gülümsedim. "Ne olursa olsun ne yaşanırsa yaşansın ben seninleyim Nisa... Bunu hiç unutma olur mu?" Beni başıyla onaylarken derin bir nefes almıştı. "Seninle uyumayı seviyorum. Seninle her şeyi seviyorum sevgilim." Nisa'yı kucağıma alıp boynuna öpücükler bıraktığımda gülmüştü. "Yaa uslu dur."
Bir Hafta Sonra Barış'ın Ağzından ||
Nisa gözlerini açınca gülümseyip dudaklarına uzun öpücükler bıraktım. "Bugün gidiyorum. Hayatımızın son kötü günü bugün..." "Yine de güne bu cümleyle başlaman hoş değil..." Esneyip gözlerini ovuştururken onu kendime çekip sıkıca sardım bedenini." "Haklısın." Beni üzerine çekerken gülümsedim. "Gitmeden önce biraz özlem ki gidersen?" Nisa beni itip üzerime çıkarken ona bakıp gülümsedim. "Harika fik..." Dudaklarımı saran dudaklarıyla birlikte cümlem de yarım kalmıştı.
(İsteyen üç noktaya gidebilir. :) )
"Bana güzel bir şey söyle." "Nisa... Bildiğim en güzel şey sensin, senin ismin..." Dudaklarımı diliyle gezinirken gülümsedim. "Çok tatlı." Yavaşça bedenime doğru kayan dudakları ve diliyle kesik nefesler alıyordum. "Ben yokken bu tene kimse dokunmayacak..." Dişlerini hissettiğimde acıyla inledim. "Sakin Nisa, kimse yok..." "Gece'miz... Barış sen onun babasısın ve sana öyle seslenmesi gerek. Söz ver bana." "Tamam ya bakarız. Öğrenir zaten... Galiba." Nisa tenime öpücükler bırakırken onu durdurup gözlerine baktım.
"Sence ben yapabilir miyim? Yani o... Nisa ben sensiz ona nasıl bakacağım? Ya sinirlenirsem..?" Bedenimi okşarken gülümsedim. "Sen mükemmel bir babasın. Öyle olacaksın. Ben biliyorum." Dudaklarımız yeniden birleşirken uzun uzun öptük birbirimizi. Dudaklarım boynuna dokunduğunda derin bir nefes almıştı. "Barış'ım... Seni seviyorum. Bedenimi dudaklarınla gezin ki tertemiz hissedeyim olur mu?" "Dudaklarım tertemiz olsun yani?" Nisa gözlerime bakarken gülümsemişti.
Dudaklarımız birleşirken bu kez aramızda gizlenemez bir tutku vardı. Nisa yavaşça üzerime doğru kayarken bacaklarını da belime dolamıştı. Tişörtünü çıkartırken dudaklarımız nefessizlikten ayrılmıştı. Nisa'nın kolları boynumu dolarken elleri saçlarım arasında geziniyordu. Sırtını yatakta sabitlerken ellerim kalçalarından sarmış ve yerini sabitlemişlerdi. Nisa yeniden dudaklarımızı birleştirirken zaman kaybetmek istemiyorduk sanki. Göğsünün biraz üzerine uzunca bir öpücük kondurduğumda yüzüne kocaman bir gülümseme yayılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MECZUP
Fanfictionİki hasta ruh birbirinde tedavi olabilir miydi? Kim bilir belki de her şeyin ilacı bazen zaman değil, seni sevecek bir kişidir. "Bu iyiydi işte. Seninle eğleneceğiz biz bundan eminim artık." "Burada fazla kalacağımı zannetmiyorum."